mhamdiguner@hotmail.com
İSLAM DIŞI BİR HAYAT YAŞAYANLARIN HEVASINA UYULMAZ
13 Kasim 2020 09:05:13
Günerle Cuma Sohbetleri
Aslında hiçbir kimsenin hevasına uyulmaz, hatta insan kendi hevasına bil uymamalıdır. Çünkü heva düşünülmeden, mantık süzgecinden geçirmeden yapılacak olan şeydir. İnsan yapacağı bir şeyi önce bir mantık süzgecinden geçirir ve doğru bulursa yapar, yoksa yapmaz, yapmamalıdır.
Özellikle Hıristiyanların havasına uymak bir Müslüman için hiç mi hiç doğru değildir. Hıristiyanlar değil dinsizler dahi bilimsel bir şey ortaya koyarsa o alınabilir. Ama yine İslam düşüncesi eleğinden geçirilir.
Ehlikitap denilen Yahudi ve Hıristiyanların hevasına uyulmaması hususunda kutsal Kitabımız Kur’an-ı kerimde birçok ayet vardır; onlardan birkaçını açıklamak istiyorum.
Maide suresinin 51. Ayetinde Yüce Rabbimiz: “Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları veli (dost ve yönetici) edinmeyiniz; her kim onları veli edinirse o da onlardandır (onlardan olmuş olur); Allah zalim kavimlere kılavuzluk etmez” buyuruyor. Allah’ın hidayet etmediği (kılavuzluk yapmadığı) kişilerin kılavuz edinilemeyeceği ve onların isteklerine uyulamayacağı açıktır.
En’am suresi 153. Ayet-i kerimesinde ise Yüce Rabbimiz: “Bu (İslam) benim dosdoğru yolumdur ona uyunuz; (değişik) yollara uymayınız; onlar sizi o doğru yoldan ayırırlar. Bunu kesin olarak size vasiyyet ediyor(um), umulur ki ona sığınır veya sakınırsınız” uyarısı yapılıyor.
Bu ayet-i kerimede mütekellimden gaibe iltifat yapılarak Kur’an edebiyatının zirvesine ulaşıldığını görüyoruz. Yani Yüce Rabbimiz “Bu benim dosdoğru yolumdur ona uyunuz, çeşitli yollara uymayın o yollar sizi Kur’an yolundan ayırır bunu size vasiyyet ediyorum” diyebilecek iken edebi olarak daha etkili bir ifade kullanıyor.
Evet yol ancak Allah’ın yoludur ondan ayrılmamalıyız; yoksa sağlım yoldan ayrılmış oluruz.
En’am suresinin 56.ayetinde ise Yüce Mevlamız: “Söyle (onlara)! Ben sizin Allah’tan başka dua (ibadet) ettiklerinize ibadet etmem, söyle (onlara) ‘ben sizin havalarınıza uymam, o takdirde saparım ve mühtedilerden (doğru yolu bulanlardan) olmam” buyuruyor.
Burada Allah’tan başkasına tapanların tümü reddedildiği gibi Yahudi ve Hıristiyanlar da hevalarına uydukları için onlar da reddedilmiş oluyor.
Aynı surenin 114.ayetikerimesinde ise: “ Size kitabı fasıl fasıl indirdiği halde Allah’tan başkasını mı hakem olarak isteyeyim? Kendilerine kitap verdiklerimiz (Hıristiyan ve Yahudiler) Kur’an’ın hak olarak senin rabbinden indirilmiş olduğunu bilirler; sakın şüphe edenlerden olma uyarısı yapılmaktadır.
Bu ayet-i kerimede başta peygamberimiz olmak üzere bütün Müslümanların “bize Kur’an-ı kerim bölümler halinde anlaşılır bir şekilde geldiği halde biz Allahtan başkasını mı (kararına itiraz edilemez) hakem olarak isteyelim” demeleri isteniyor.
116 Ayette ise “eğer sen yeryüzünde olanların çoğuna saygı duyacak olursan onlar seni Allah’ın yolundan saptırır” uyarısı yapılmaktadır. Yani Müslüman olmayan çoğunluğa uyulmaz aksi halde hak yoldan sapılmış olur.
Şimdi tüm bu ayetlere rağmen Müslümanların AB’ye girmeye ve hala Hıristiyanlığı benimsediklerini söyleyenlere uymaya çalışanlara ve onları örnek alanlara ne diyeceğiz?
Önce uyarmak, sonra da “Allah hidayet versin, uyarsın” demekten başka çaremiz yoktur, maalesef.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com