mhamdiguner@hotmail.com
ÇOK GURURLU ŞEYTAN SİZİ CAMİLERLE ALDATMASIN
04 Mayis 2019 12:15:42
Günerle Cuma Sohbetleri
Kur'an-ı Kerimin Lokman suresi 33.ayetinde Yüce Yaratıcımız: "Ey insanlar Rabbinize sığının ve babanın oğlundan oğlun babadan bir şeycik mükafat göremeyeceği günden (mahşer gününden) korkun. Allah'ın va'di haktır; dünya hayatı sizleri aldatmasın, (özellikle) çok gururlu olan (Şeytan) sizi Allah ile aldatmasın!" emir ve uyarısıyla sıkça Allah'tan bahsederek, Allah'ı şahit tutarak güven vermeye çalışanların bizi aldatabileceğine dikkatimizi çekmiştir.
Allah ile bizi aldatmaya çalışanların olacağına dikkatimizi çeken Yüce Rabbimiz başka kutsal veya mübarek şeylerle de aldatmaya kalkışanların olabileceği konusunda bizleri uyarmıştır. Devrimizde bazı Müslümanların camilerle aldatıldığı görülmektedir. Henüz yeterli olan camileri yıkarak çok daha büyüklerini yaparsak Müslümanlığımız daha güçlenir şeklinde düşünenlerin birçoğunun aldatıldığını söyleyebilirim.
Daha yıllarca çevreye yeterli hizmet edebilecek camilerin yıkılıp yerine yenilerinin yapıldığını ve dine hizmet edeceğim zannıyla israf yapıldığını görüyorum. Halbuki camilerin yenilenmesi yerine cemaatin bilgilerinin artırılması, en azından yenilenmesi çok daha önemli iken bu yol ihmal edilmektedir. Cemaatin ve Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneklerinin titizlikle üzerinde durması gereken husus cami cemaatinin arttırılması ve İslami bir şekilde şuurlandırılmasıdır. Nitekim Cemaati çok az olan camiler için "harap" tabiri kullanılmıştır.
Camilerin büyütülmesi yerine sıklaştırılması daha uygundur. Nitekim Hz. Aişe validemizin rivayet ettiği bir haberde: "Resulullah bizlere mahallelerde mescitler yapılmasını ve onların temizlenmesi ve sağlıklı hale getirilmesini emrederdi" ifadesi yer almaktadır. (Ebu Davud C.l, S.347) Bunun pratikte çok büyük faydaları vardır. Camiler sık olursa her Müslümanın vakit namazlarını camide kılması zorunlu hale gelir. Çünkü Müslüman kılacağı namazı komşusu olduğu camide kılması gerekmektedir. Nitekim Peygamberimiz (sas): "Mescide komşu olanın namazı ancak mescitte geçerlidir" uyarısını yapmıştır. Bu hadis-i şerif gereğince namazın camide kılınması birçok mezhebe göre vacip, Hanefi mezhebine göre sünnettir. Caminin komşusu ise sık evler itibariyle altmışıncı ev, seyrek (bahçeli evler) itibariyle kırkıncı haneye karar tüm evlerdir. Sokakların dolaşılması gerekiyorsa en çok seksen evden sonra bir mescit olmalıdır.
Bu kurala riayet edilirse bütün mahalle halkı birbiriyle tanışır ve kaynaşır. Ama büyük ve uzak olan camilerde namaz kılanların birbiriyle tanışması zor olduğu gibi her vakitte de oraya gitmeleri mümkün değildir.
Camiledir gösterişli ve süslü yapılması da uygun değildir. Nitekim Peygamberimizin amcasının oğlu Abdullah (ra): "Ben camileri ihtişamlı yapmakla emrolunmadım" derken, "Mescitleri Yahudi vi Hıristiyanlar gibi süslüyor musunuz?" şeklinde kınayıcı bir ifadesi de olmuştur. Peygamberimiz (sas) ise: İnsanlar mescitler konusunda birbirlerine karşı iftiharlaşmadıkça (böbürlenmedikçe) kıyamet kopmaz" uyarısında bulunmuştur. (Ebu Davud C. l, S.341-349)
Tevbe suresi 20.ayetinde Yüce Rabbimiz: "Siz hacıları sulamayı ve mescid-i Haramı imar etmeyi Allah ve ahirete iman edip Allah yolunda cihad eden gibi mi yapıyor (görüyor) sunuz? Bunlar eşit değildir" uyarısıyla camileri imar etmekten çok Allah yolunda cihad etmenin fazıletli olduğuna işaret etmektedir. Cihdın birçok çeşidi olmakla birlikte camilerin cemaatini artırmak ve kaliteli Müslüman olmaları için de çalışmak cihattır ve cami yapmaktan daha fazıletlidir.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com