
mhamdiguner@hotmail.com
Ölüm Döşeğinde Bile Üretici Olmak
03 Haziran 2016 08:48:54
Günerle Cuma Sohbetleri
Peygamberimiz (S.A.) "İnsanlara yük olmayınız" buyurmuştur. Öyleyse kimsenin üzerine yük olmamaya çalışmak her Müslümanın görevidir. Aslında olgun Müslüman başkalarına yük olmak şöyle dursun her Müslümanın hatta tüm insanların faydalanacağı bir üretici olmak durumundadır. Ama bu her zaman mümkün müdür. İşte bu yazımızda bunun sekerat - i mevt denilen koma haline kadar bile mümkün olduğunu ortaya koyacağız.
Kur'an-ı Kerim İnşirah (elem neşrah) suresinin son ayetinde "Bir işten boşaldığın zaman hemen başka bir işe sarıl" buyruğu vardır. Yani Müslümana boş durmak yakışmaz. O "Allah'ın huyu ile huylanın" hadis-i şerifini de dikkate alarak "O (Allah) her an bir iştedir (Rahman 29)" ayetindeki ilahi davranışı kendisine örnek alacak ve boş günü olmaması için daima iş peşinde koşacaktır.
Fakat hasta olan insanlar nasıl bir iş yapacak. İşte bu olgun Müslümanın en olgun davranışı olarak çıkıyor karşımıza. Müslüman ölümcül bir hastalık dolayısıyla devamlı yatıyor olsa bile kendisini ziyaret edenlere, hele hele çocuklarına, torunlarına, yeğenlerine hatta dostlarının çocuklarına birçok öğüt verebilir. Zaten biz de olgun Müslümandan bahsediyoruz.
Olgun Müslüman Peygamberimizin "Ya alim veya öğrenci veya dinleyici ol dördüncü olma helak olursun" sözünü kendisine rehber edinir; dolayısıyla ya alimdir; ölüm döşeğinde bile irşat yapabilir; yahut öğrenci veya dinleyici olarak yaşamıştır ki bir çok hususu bilmektedir. Böylesine olgun bir mümin ölüm döşeğinde bile kendisini ziyarete gelenlere öğüt vermek hatta vasiyetlerde bulunmakla yükümlü olarak görür kendisini. Olgun Müslüman "Hayra delalet eden (kılavuz olan) onu yapan gibidir" hadisini de bilir ve yatağında verdiği öğüt ve bilgilerle en azından iyi ahlak üretebilir. Bu nedenle olgun her Müslüman "Ya Rabbi üretici olarak yaşadığım sürece beni yaşat, aksine tüketici duruma düştüğüm an beni al" diye çekinmeden dua edebilir. Çünkü o hiçbir zaman tüketici duruma düşmez; en azından bilgi ve iyi huy üretir.
Burada dikkat edilecek husus halktan birinin her dinlediğini hafızasında koruyup koruyamadığı konusudur. İşte bu sorunun olumlu cevabını verebilmek için kitap okuma alışkanlığı kazanılmış olmalıdır Zaten her Müslümanın okuma alışkanlığını kazanmış olması gereklidir. Çünkü İslam'ın ilk emri "Rabb'ının adıyla oku" dur.
Okuma alışkanlığı sayesinde sürekli kitap okuyan insan hocalar, vaizler ve hatiplerden dinlediklerini kitaplardan da okuyarak perçinleyeceği için genel olarak tüm konuları hafızasında koruyacak ve hasta yatağında bile öğretici ve eğitici olacaktır. Burada dikkat edilecek bir husus da Müslümanın Allah'ın adıyla okuması - yani Allah'ın hoşnut olacağı biçimde okumasıdır ki böyle bir okumanın meyvesi hep olumlu olacağı için her Müslüman faydalı öğütler verecek ölüm döşeğinde olduğunu bilse dahi öğüt vermenin sevap getireceğini bildiği için son günlerinde bile manevi kazancını artırmaya bakacaktır.
Burada şunu da ilave edebiliriz: Olgun Müslüman aynı zamanda örnek Müslüman demektir. Şu halde ölüm döşeğinde dili dönmese, hatta komaya girse bile yine de ziyaretçilerine iyi mesajlar verir.
Çünkü tanıyanlar onun tüm örnek davranışlarını hatırlayacaklardır. İşte onun örnek davranışlarını hatırlamak bile ondan o yönde mesaj almayı sağlayacaktır.
Bu gibi Müslümanların mezarları bile ziyaret edenleri için mesaj dağıtır. Tabii ki algılama kabiliyeti olanlara. Ölüm döşeğinde hatta kabrinde bile üretici duruma gelebilmek ümidiyle. Sevgi ve Saygılarımla...
ETİKETLER : Yazdır