İLİŞKİLERDE KADIN-ERKEK YAKINMALARI
05 Kasim 2015 09:12:58
İlişkilerde erkeklerinen çok yakındıkları konu, eşlerinin kendilerini değiştirmeye çalıştığı algısıdır.Kadınlarda ise eşlerinin kendilerini dinlemediği düşüncesidir. İşin aslı ise kadın ve erkeklerin doğalarının ve ilişkilere, olaylara verdikleri tepkilerinin birbirinde farklı olmasıdır. Bu farklılıklar görülmez ya da fark edilmez ise "Eşimle biz, ayrı dünyaların insanlarıyız ve ayrılmalıyız." ile sonuçlanıyor ya da Teoman'ın şarkısında söylediği gibi"İki yabancı birlikte ama yalnız..." yolunu tercih ediyorlar. Kadınlar, erkeklerin olaylar karşısında verecekleritepkileri önceden bilirlerse kendisine yapılmış davranışları hakaret olarak görmezler. Dolayısıyla da ilişkileri yıpranmamış olur. Kadınlar, yaşadıkları sorunlar karşısında dinlenmek ve sorunu paylaşmak üzere programlanmışlardır. Onları ilk hedefi konuşmaktır, paylaşımda bulunmak ve en önemlisi dinlenmek vardır. Hatta kadınlar konuşurken düşünen varlıklardır.Erkekler ise bir sorunla karşılaştıklarında sorunları kendileri çözmek isterler. Kadınların ise derdi sadece dinlenmektir. Fakat kadınlar,dinlenilmediğini ve anlaşılmadığını hissettikçe konuştukları konuyla ilgili eski konuşmaları konuşmaya başlarlar ve birden fazla konu gündeme geldiğinde erkekler kendilerini başarısız hissederler. Çünkü erkekler, ilk konuşulan konuda hemen akıl verme yolunu tercih ettikleri için ve kadınlarda buna bağlı olarak anlaşılmadığını hissederler. Dolayısıylaeski konular gündeme gelir. Kısacası erkeklersorunları çözmek için programlanmışlardır. Çözüm yolu önerdikçe kadın daha fazla konuşup konu açmaya başlar; fakat bunun sonucunda kadına bir çözüm yolu bulamamanın verdiği başarısızlık duygusu arka arkayagelen konuşmalar onu bunaltır.Tabi ki erkeklerin doğasında karşılaştıkları bir soruna hemen çözüm bulmak vardır ancak kadınlarınarkaarkaya sorunlarına çözüm bulamayınca kendilerini yetersiz ve başarısız hissederler. Erkekler için başarısızlık ve sorunun çözümsüz kalması kabul edilemezdir. Ayrıca kadının sürekli konuşma isteğini erkek şikayet olarak algılar. Dolayısıyla da eşini mutlu edemediğinde tatminsizlik ve başarısızlık duygusunu pekiştirir. Bu başarısızlık, daha sonra da tekrar edeceğinden eşlerini dinlememeye başlarlar ve araya mesafe koyarlar. Bu mesafe de erkeği mutluluğu dışarıda aramaya itmektedir.
Kadınların ise derdi;erkeklere sorunu anlatırken çözüm bulmaları değil sadece paylaşımda bulunmaktır. Duygu paylaşımıdır. Kadınlar günlük hayattada bir sorun yaşadıklarında da aynı tepkiyi verirler. Bir sorun olduğunda hemen arkadaşını ararlar buluşup sohbet etmek yada telefonla konuşmak isterler. Aslında kadınların derdi konuşmayı istemek ve paylaşımda bulunmaktır. Erkekler ise bir sorunla karşılaştığında sorunu kendi kendilerine çözmek isterler. Arkadaşlarını aramazlar arasalarda o konuyu paylaşmak için değil arka planda düşünüp kafalarını dağıtmak vardır. Erkekler için "Ben sorunumu çözerim. Neden yardıma ihtiyacım olsun ki?" düşüncesi hâkimdir. Evde olduklarında da saatlerce kumanda ile kanallar arasında gezinme, saçmasapan spor programlarını izlemek söz konusudur. Aslında erkekler arka planda sorunlarına çözüm yolu bulmaya çalışmaktadırlar. Böyle bir süreçte yalnız kalmak isteği de gündeme gelebilir.Böyle bir durumda kadının yakın olma isteğini erkek anlayamaz, hatta tehdit edici olarak algılar. Kadının derdi ise eşine yardımcı olmaktır. Onu dinlemek vardır. Hatta kadınlar öneride bulunduğunda, erkek kendi sorunlarını çözme konusunda yetersizlik hisseder ve kavga başlar aslında bunun altında başarısızlık duygusu vardır. Çünkü erkek bizim kültürümüzde "muhteşem, süper, aslan oğlum" diye büyütülmüştür. O sebeple erkeğin yardım istemesini beklemek büyük yanılgı olur.
Erkekler ihtiyaç duyulmak isterler, kadınlar ise sevildiklerini hissettirilmek... Evlenmeden önce aslında kadınlar erkeklere ihtiyaç duyulduklarını hissettirirler; erkeklerin ne kadar başarılı olduklarını onsuz olamayacaklarını, onunla birlikte yeni başlangıç yaptıklarını dile getirirler veya bakışlarla bunu hissettirirler. Bu erkekleri kadınlara daha fazla yakınlaştırıyor ve onların sevildiklerini hissetme ihtiyacı için ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlar. Çünkü erkekler için en iyisi olmak çok önemlidir. Eve geldiğinde ise eğer ki mutsuz bir yüz ifadesi ile karşılaştıklarında ise erkekler kendilerini başarısız hissediyor. Bir de buna suçlama da dâhil olursa ilişkideki kopmalar hızlanıyor. Aslında yapılması gereken erkeklere ne yapacağını somut olarak söylemektir. Nasıl sevildiğini hissedeceği somut olarak söylenmediğinde erkekler bunu anlamıyor. Burada kadınların daha zeki olduğunu belirtmiyoruz, karmaşık uyaranlara verdikleri tepkilerden bahsediyoruz. Erkeklerin doğasında bu var. Tabi bu yazıyı okuyan bayanlar, "Ben ona ne yapacağımı söylersem, ne kıymeti var." gibi düşünebilirler. Ancak bu tamamen yanlıştır. Çünkü erkeklerin kadınların zihnini okumak gibi yetenekleri yoktur. Ayrıca kadınlar erkelerin daha karmaşık modelleridir ve birde ruh halleri değişkendir. Zaman zaman kendileri bile ne istediklerinden emin olamazken bunu erkeklerin fark etmesini ve yapmasını beklemek mutsuz bir evliliğe konulacak bir tuğladan başka bir şey değildir.
Sonuç olarak,yukarıda ifade ettiklerimizin hepsi erkeklerin ve kadınların doğalarına yönelik genellemelerdir. İstisnalar olabilir. Kadınlar bir sorunla karşılaştıklarında, erkeklere sorundan bahsetmeden önce "Sadece beni dinlemeni istiyorum. Kesinlikle soruna çözüm bulmana gerek yok." şeklinde bir açıklama erkeğin kendisinidinlemek için hazırlamasına ve böylece gelebileceksorunlara çözüm bulmayınca kendisini başarısız hissetmemesine neden olur. Kadınların iseyapacakları, erkeklerin bir sorunla karşılaştıklarında onlara sorunu çözmek için ona zaman vermek ve onu övmek olmalıdır. Eğer kadınsanız, eşinize öneri getirmekten uzak durup eşinize takdir söylemlerini çoğaltın ve onun sorununu çözmek için ona fırsat tanıyın. Eğer erkekseniz, kadınları sadece dinleyin.Tabi bu dinleme, dokunarak, yani ellerini tutarak ve kalpten kalbe olmalıdır. İlişkisinde sorun yaşamak istemeyen bir erkekseniz; eve geldiğiniz ilk anda, yarım saat, dikkati dağıtacak başka unsurları ortadan kaldırarak, örneğin televizyon gibi eşinizin gözlerinin içine bakarak duygu ağını kurarsanız eşinizin nasıl değiştiğine şaşıracaksınız. Ancak gönül ve ten teması şart...
Kaynak:
John Gray, Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com