Ülkemizde bir türlü anarşinin önü alınamıyor. Ayrıca halkımız arasında da kavgalar, basit sebeplerle boğuşmalar dahi oluyor. Bunun çeşitli sebepleri vardır; ama en önemli sebebi okuma eksikliğidir. Bu okuma eksikliği örgün okumada değil özel okumadaki eksikliktir. Yani halkımız başta Kur'an Tefsiri (yorumu) olmak üzere çeşitli kitap, gazete ve dergi okumamaktadır. Okuyanlar olsa da bazı gelişmiş ülkelerle mukayese edilince gülünç rakamlar ortaya çıkmaktadır. Okunan gazetelerin de genelde müstehcen olduğu bir gerçektir. Bazıları da gazeteyi arka tarafından okumakta, milli haberler yerine futbol haberlerine önem vermektedir.

Bu gerabet nedendir? Her şeyden önce yazılı basının çoğu kökü dışarda cemiyetlerin etkisi altındadır. Dolayısıyla Milletimizin ihtiyacı olan haberleri vermek yerine bir taraftan eften püften haberlerle okuyucularını oyalarken diğer taraftan teşhir edilmemesi gereken rezalet haberleriyle kafaları karıştırmakta, milli ahlakımızı bozmaktadırlar. Bu nedenle ciddiyet isteyenler gazetelerden nefret etmiş bulunmaktadırlar. Milli bünyemize uygun yayın yapan basınımız da imkansızlıklar yüzünden tatmin edici olamadığından gelişememektedir.

Halkımızın okumayış sebeplerinden biri de hızlı okuma tekniğinden yoksun olmasındandır. Hızlı okuyamayan kişiler genel olarak okumaktan bıkarlar. Bu noktada okullarımıza, öğretmenlerimize büyük görev düşmektedir.

Okumadan uzak olmanın önemli bir nedeni de okumayı ihtiyaç olarak görmemektir. Halbuki insan yeme ve içmeye muhtaç olduğu gibi okumaya da muhtaçtır. Peygamberimizin: "İhtiyaç benim iftihar ettiğim bir husustur ve ben de onunla iftihar etmekteyim" sözü okuma konusunda da bize kılavuz olabilir. Ayrıca Alak suresinin "Kendinize gelin; insan kendisini müsteğni (ihtiyaçsız) saydığı zaman azgınlaşır" mealindeki 6. ayeti büyük bir uyarı niteliğindedir. İmam Gazali –İhyau-l-ulum- adlı dev eserinde: "İnsan okumayı bıraktığı zaman cehalete düşer" demektedir ki çok manidardır.

Pek tabii ki Dinimiz İslam'a göre her işte olduğu gibi okurken de Allah'ın adını anmak gerekmektedir. Peygamberimiz "Besmele ile başlanmayan gayeli her şeyin sonu hayırsızdır" derken okumaların kesin olarak hayırlı olmasını Allah'ın adına bağlamaktadır. Gerçekten başlarken Allah'ın adını anan kimse halkının zararına bir şey yazmayacağı gibi kendisini de yoldan çıkaracak yazılar okumaz.

Yukarıda adı geçen surenin 1. ayetinde Rabbının adıyla oku emri verilirken üçüncü ayetinde: "Oku! Rabbin çok Ekrem (ikram eden) dir" buyruğuyla çok ikram görebilmek için okumak gerektiğine işaret edilmektedir. Çalışmalarımızın tam bir başarıya ulaşması için örgün eğitimden geçmeye çalışırken yaygın olarak da faydalı her kitap ve gazeteyi okumaya çalışalım. Aksi halde ikramdan mahrum kalabileceğimiz gibi azgınlaşmamız da söz konusu olur.