mhamdiguner@hotmail.com
BU SEFERİM DE ACİZANE BAZI FİKİRLER VERMEMİ GEREKTİRDİ
17 Eylül 2021 09:26:22
Günerle Cuma Sohbetleri
Mahalli bir gazetede “Seyahatten Saadetle Dönebilmek” başlığıyla bir yazı yazmıştım. Gerçekten seyahat edilen yerlerde tarihi yerlerin ziyaret edilmesi insana çeşitli konularda çeşitli dersler verir. Ama bu dersleri alabilmek için biraz tahsil, biraz tecrübe ve biraz da ideale ihtiyaç vardır.
1961 Yılının Ramazan’ında bir ay vaaz ettiğim Ayvalık (Balıkesir) merkezinde sokakların ancak bir araba geçebilecek keder dar olması fazla dikkatimi çekmemişti. Ama 9 Eylül 2021 akşam namazını geçirmeden kılabildiğim Ayvalık merkezinde sokakların çok dar olması buranın önceki yerlisi Rumların şehircilik anlayışının Müslümanları da etkilediği intibaını verdi bana.
Kur’an Kursu Öğreticiliğimin ilk yıllarında “Hz. Ömer’in Basra ve Küfe şehirlerini kurarken ana caddeleri 40, ara caddeleri 20, çıkmaz sokakları 7’şer arşın olarak yaptırdığını okumak benim ufkumu açmıştı. Bu bilgilerin etkisiyle olacak bu defa Ayvalık’ın merkezdeki dar sokaklarını çok mu çok garipsedim.
Aslında ben özlediğim Ayvalık’la birlikte l961 yılında bir ay evinde kaldığım Ali Yıkılmazdağ veya onun yakınlarını görmeye gitmiştim. Adı geçen vefat edeli çok olmuş ama yeğenler ve komşularıyla buluşmak mutlu etti beni. Rahmetli ile karşılıklı komşu olan Serdar AKDOĞAN çamlı kahvesinden Kral otele kadar götürdü, hatta yatak fiyatını biraz düşürttü.
60 Yıl sonra Ayvalık’a ulaşmış olmanın heyecanıyla olsa gerek fark etmedim ama ertesi gün camiler arasındaki sokakları yürürken taşların çok düzensiz ve özenmeden döşendiğini fark ederek ayakkabılarımın yırtılacağından endişe ederek dikkatli yürümek zorunda kaldım.
Tarihi dokusunu değiştirmemek için binaları yıkarak sokakların genişletilmesi yönüne gidilmemiş olabilir; ama kaldırımların ayakkabıları bozacak şekilde düzensiz döşenmesinin savunulur tarafı yok.
Aslına bakacak olursak koca bir merkezin tarihi görünümünün korunması günümüz şartlarında birçok aksamalara sebep olmaktadır. Tarihi yapıların tümünü tabu olarak görmek yanlıştır. Tarihe tapılıyor izlenimi verilmemelidir.
Bazı olumsuzluklara rağmen 10 Eylül Cuma günü Hayrettin Paşa camiindeki Vaaz ve Hutbeden sonra çeşitli camilerde çeşitli vakitlerde Haşir suresinin sondan ikinci ve üçüncü ayetleri, ayrıca Felak ve Nas surelerinin koronaya karşı nasıl dua olabileceğini ve iki-üç camide de Sabah namazında camiye gitmenin, hatta evde sabah vakti kalkıp namaz kılmanın ibadetle birlikte tababet, yani sağlık getireceğini anlatma fırsatı buldum.
Giderken yol güzergahında çok zamandır geçmediğim şehirlerde dikkatimi çeken hususları yazmadan edemeyeceğim. Düzce’mizin, Adapazarı’nın ovaları işgal etmesini yadırgarken Bursa sınırlarına girdikten sonra birçok şehir, kasaba, hatta köylerin de tarıma engel olacak şekilde yerleşimleri endişelerimi artırdı.
Gemlik otogarı 1 katlı olarak yapılması arazi iktisadının düşünülmediği intibaını verdi bana. Bursa’nın Uludağ eteklerinin boyunca uzadığını söylüyorlar ama Ovanın kaybolmaya yüz tutması Uludağ yamaçlarına yeteri kadar tırmanılmadığını gösteriyor.
Mustafa Kemalpaşa ilçesinin Hastanesi ovada kurulmuş, yani verimli arazi kapatılmış. Halbuki mevcut yamaç ve tepeciklerde yapılarak ova kurtarılabilirdi. Güllüç’te kurulan OSB de ovayı işgal etmiş.
Balıkesir otogarı ovada büyük bir yer işgal ediyor. Merkezi de yamaçlara doğru büyüyebilecek iken ovaya doğru uzanmış. Yoksa “ovamız çok büyük, yayılsak ne olur mu” demişler. Burhaniye tamamen bir ovada kurulmuş, büyümesi tarımı baltalar. Gömeç ilçesi de ovada kurulmuş ama güneydoğusundaki yamaçlara kaydırılarak ova kurtarılabilir. Karaağaç Beldesi bir yamaçta kurulmuş, ideal bir yerleşim. Tüm yerleşimler böyle olmalı. Tarıma elverişli arazileri korumak vatanperverliğin gereğidir.
Ayvalık konumu itibarıyla yamaç ve tepelere tırmanmak zorunda ve öyle olmuş. Sanayi çarşısı da bir yamacın eteğinde kurulmuş. Tarım arazisine tecavüz yok. Bu bakımdan Ayvalık ideal bir yerleşim. Yalnız Ustalı Anadolu İHL Kız Yurdu’nun güneydoğusuna verimli arazi başlıyor. İşte buraya uzanılmamalı. Zaten Ayvalık’ta hala boş ve kıraç tepeler mevcut oralar doldurulur ve ova korunur inşallah.
M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com