mhamdiguner@hotmail.com
TECRÜBE EDİNME, SATAJ YAPMA TERK EDİLEBİLİR Mİ?
02 Nisan 2021 08:52:24
Günerle Cuma Sohbetleri
Tecrübe deneyim demektir, kelime arpça olup ‘tecribe’ şeklindedir. Türkçemize geçerken değişikliğe uğramış ve ‘tecrübe’ haline gelmiştir. Staj kelimesi ise Fransızca’dan dilimize geçmiştir ve mesleki bilgisini artırmak için bir kimsenin geçici olarak bir kurumda çalışarak geçirdiği devre demek olup tecrübeyle aşağı yukarı aynı anlamdadır.
Akıllı insanlar mektep-medrese tahsili yapmasa bile hayatta karşılaştıkları olaylardan ders alır ve tahsil yapmış gibi olurlar. Birçok insanımızın “ben bir fakülte bitirmedim ama hayat üniversitesinde okudum” diyerek yaşam için gereken bilgileri edindiğini ifade eder ve bunu ispatlarlar.
Dolayısıyla akıllı insanlar karşısındaki insanın hangi mektepte okuyup okumadığına bakmadan yaşına bakara ondan bir şeyler almaya çalışır ve alır da.
Nice insanlar bilirim ilkokuldan başka bir tahsil yapmamış ama nice lise diplomalı hatta fakülte mezunlarını geride bırakarak STK’da başı çekmişlerdir.
Ben önce özel medrese tahsili yapmış, sonra da ortayı ve devlet lisesini dışardan okuyarak ve okuduğum kitaplarda dikkatimi çeken yerlerin altını çizen, arkasında da İlahiyat fakültesini yüksek bir puanla kazanıp ilahiyat mezunu bir müftü olarak sohbet ettiğim insanların yaşına bakarak onların dediklerinden birçok bilgiler edinmişimdir. Bunun için her köy veya mahallede en yaşlı üç kişiyle görüşmeyi adet edinmişimdir.
Demek istiyorum ki yaşlı insanlar okullarda okusun okumasın mutlaka bir tecrübeleri vardır ve onlardan faydalanmak gerekir
Ama ne hazindir ki Covid-19 pandemisi bahane edilerek 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın sokağa çıkması yasaklandı. Sonra bu yasak saati 14.00 (2.00) lere çekildi. Şimdi de o serbesti 1900 lara uzatıldı. Yani gece sokağa çıkmaları yine yasak. Böylece bu tecrübeli insanların toplumla irtibatı kesilmiş durumdadır.
Belediye otobüslerine binmelerinin yasak edilmesi de başka bir garabet. Genç ve dinç insanlar yaya olarak da gidebilir, ama yaşlı insanların arabaya daha çok ihtiyacı varken bu yasak tecrübeli insan düşmanlığı olarak da algılanabilir. Bu hiç düşünülmedi mi?
1950’li yılların ilkokul okuma kitaplarında görmüştüm; yaşlı insanlar köy veya mahalle meydanına çıkar, çocuklar onların etrafında toplanır ve bu ihtiyar (seçme) insanların anlattığı hikayeleri, verdikleri öğütleri dinlerdi. O devirlerde huzurlu bir hayat vardı. Bugün o huzurlu hayata hasret çekiyoruz.
Yeniden bu hayatı kazanmak, dede ile torunun veya torun yaşındaki insanların bir araya gelip birbirini dinlemelerine imkan vermek yerine torun mesabesindeki gençlerle birlikte dedeler evlere hapsedilmiş vazıyettedir.
Bu yasaklar, yasakların kaldırıldığı saatlerde yoğunluğa sebep oluyor ve bu defa mesafelere dikkat edilemiyor. Pazar günü sokağa çıkma yasağı da pazertesi günü sokakların, çarşı ve pazar yerlerinin çok yoğun olması sonucunu veriyor. Böylece kaş yapalım derken göz, çıkarılmış oluyor. Bu yasaklarla coronanın yayılması önlenemez. Gençlerin yaşlılarla görüşmesini engellemek de stajları yasaklamak gibidir.
Hükümet her gün radyo ve televizyonlarda konuyla alakalı eğitim vermelidir. Tüm kanalları günde belli bir süre aynı eğitimi vermeye mecbur edebilir. Hatta tüm gazetelerde aynı eğitimin bir köşede verilmesi de istenebilir. Bu isteğe hiçbir gazetenin itiraz etmeyeceği kanaatindeyim.
Evet… yasakları değil bilgileri çoğaltmalıyız. İran hariç tüm komşularımızı darılttığımız bu günlerde vatandaşlar arasında kaynaşmaya daha çok muhtaç olduğumuzu bilelim ve kaynaşma engellerini kaldıralım.
M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com