Gerçekten hiç düşündünüz mü, neden bunları 33’er defa söylüyoruz ve bunlardan hangi mesajları almamız gerekir?

Her şeyden önce bu teşbihler bize 3 otuzüçü çağrıştırır. Bunlardan bize en yakın olanı bizim omurga kemiklerimizdir ki bunların sayısı 33 tür.

Omurga kemiklerimiz bedenimizin en önemli organlarından biridir. Hatta bir şirket veya bir meselenin en önemli unsuru için “Bu şirketimizin bel kemiğini temsil ediyor” denir.

Bu kemikler halka şeklinde olup üst üste dizilmişlerdir. Aralarında aynen onlar gibi kıkırdak halkalar vardır. Onlar ezilip de patlarsa bel fıtığı denilen arıza meydana gelir.

İşte biz 33 defa “sübhanellah” derken bunların o mükemmel yapısı için Allah’i teşbih ediyoruz. 33 defa “elhamdülillah” derken de 33 defa Allah’ı övüyoruz. 33. Dafa “Allahü ekber derken de Allah’ın en büyük olduğunu kabül ve ilan etmiş oluyoruz.

Bu 33’ler bize dünyanın 33 yılda bir güneş ve ay karşısında samanyolu galaksisi içinde aynı konuma geliyor. Bu nedenle de coğrafi yapıda meydana gelen bazı değişikliklerin etkisi fark getirse de 33 yılda bir iklimler aşağı yukarı aynı oluyor ve eskiden takvimlerdeki hava değişiklikleri ve fırtınaların belirtilmesi bu 33 yılda bir iklimlerin aynı olması gerçeğine dayanıyordu. Rasathanelerin hava tahminleri de aşağı yukarı bu 33 senede bir iklimin aynı olmasına dayanmaktadır. İşte namazlardan sonra 33 defa Allah’ın bu harika düzenini tesbih etmiş 33 defa övmüş ve 33 defa büyüklemiş oluyoruz.

Bir de cennette tüm insanların 33 yaşında olacağı ve hiç ihtiyarlamayacağı nimetini hatırlatır bize bu 33’ler.Yani namazlardan sonra yaptığımız teşbih, tahmid ve tekbirlerle Allah’ın bizi cennette hep 33 yaşı genç veya dinçliğinde tutacağı gerçeği karşısında şimdiden onu tesbih, tenzih ve takdis ediyor, ona hamd ediyor ve onu tekbir ediyor, en büyük olduğunu kabul ve ilan ediyoruz.

Tesbih ediyorum demek takdis ve tenzih ediyorum demektir. Her üçü de ayı manada olup Allah’ın ve onun koyduğu kuralların kusursuz olduğunu ifade etmektir.

Öyleyse onun kusursuz dediğimiz tüm emirlerini yerine getirmemiz ve yine kusursuz veya zulümsüz dediğimiz yasaklarına riayet etmemiz, tüm haramlardan ilahi yasaklardan kaçmamız gerekmez mi?

Yine sadece namaz sonlarında günde 165 defa “elhamdülillah” diyerek övgülerin Allah’a veya Allah için yapılacağını ifade etmemize rağmen övdüğümüz o Allah’ın emir ve yasaklarını nasıl ihmal ederiz? Öveceklerimizi de Allah için öveceğimizi ifade ettiğimiz halde onun yasaklarını işleyen, hatta onun yasaklarını serbes edenleri nasıl överiz? Evet “Elhamdülillah” demek “ögüler hem Allah’a yapılacak ve hem de Allah için yapılacaktır. Yani kimi översek Allah için öveceğiz. Allah için övünce de Allah’a aykırı gelenler övülmeyecek demektir.

Namaz sonlarında günde beş vakit 33’er defa “Allahü ekber=Allah en büyüktür” diyerek namaz içinde ve ezan okurken veya dinlerken tekrar ettiğimiz ve böylece yüzlerce bu sözü ifade ettiğimiz halde onun emirlerine aykırı istek veya tavsiyelere nasıl uyarız?

Müslüman sadece bu tesbih, tahmid ve tekbirlere uyarak yolunu tamamen doğrultmuş olur. Elhamdülillah…

M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü