mhamdiguner@hotmail.com
BU DÖNEMDE HUTBELERDE HAMD-Ü SENA VE KONU EDİNİLEN AYETTEN BAŞKA ARAPÇA OLMAMALI
18 Ocak 2021 17:19:09
Günerle Cuma Sohbetleri
Covid-19 salgını dolayısıyla camilerde uygulanan mesafe kuralı cemaatin birçoğunun dışarda kalmasına sebep olmaktadır. Öyleyse hutbelerde kullanılan ve halkın anlamadığı Arapça öğütler tamamen kaldırılmalı, cemaatin kar ve yağmurlu cumalarda dışarda kalmaması için hutbe ve iki rekatlı Cuma namazı mesafeler kaldırılarak kıldırılıp sünneti kılmak isteyenlerin evde veya işyerinde kılabilecekleri söylenerek herkesin Cumanın iki rekatını kılması sağlanmalıdır.
Hutbenin başında “Elhamdülillah, ilhamdü lillah,elhamdü lillah. Neüzü billahi min şuruuri enfüsine ve min seyyiati a’malina” veya “Elhamdü lillah, elhamdü lillah, elhamdülillahi hamdeh, vessalatü vesselamü alaresülina muhammedin la nebiyye badehu” ifadeleriyle yetinilmeli. “Men yehdillahü fela mudille leh ve men yudlil felah adiye leh” ifadeleri Arapça bir uyarı olduğu ve cemaatçe anlaşılmadığı için kullanılmasına gerek yoktur.
Bundan sonra işleyeceğimiz konuya dayanak yapacağımız ayet okunup Türkçesi ve gerekli açıklamalar yapıldıktan veya okunduktan sonra müsait zamanlarda oturduğumuz gibi oturmamalı ve hemen ikinci hutbeye geçilmeli “Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillahi hamdelkamilin vessalatü vesselamü ala resülina Muhammadin ve alihi ve sahbihi ecmaiyn” hamdele ve salvelesiyle yetinmeli “Tazimen linebiyyihi ve tekrimen lifehamet-i şani şerefi safiyyih” gibi ifadeler kullanılmadan adalet ve ihsanla ilgili ayetin Arapçasını okumadan Türkçesi olan “Allah adaleti ve karşılık beklemeden iyilik yapmayı, akrabaya vermeyi emrediyor; çirkin işlerden, dinin tanımadığı şeylerden ve azgınlıklardan men ediyor” ifadelerini kullanıp minberden inilmeli ve mihraba geçilip namaz en kısa surelerle kıldırılıp cemaatin camiden çıkması sağlanmalıdır.
Ülkemizden ilk defa hacca gidenlerin gerek Mekke’deki mescid-i haramda ve gerekse Medine’deki mescid-i nebide imamların vaktin farz namazını kıldırdıktan sonra Arapların hemen camiyi terk etmelerini çok garip karşılamışlar ve hacdan dönünce bunu anlatarak Arapları yadırgamışlardır.
Halbuki bunun yadırganacak bir tarafı yoktur. Çünkü aslolan sünnet namazlarının evde kılınmasıdır. Ama ülkemizde farz öncesinde kılınan sünnetleri bile camide kılıp sonraki sünnet namazlarını da camide kılmaya, namaz sonrası yapılması(çekilmesi) gereken tesbih, tahmid ve tekbirleri müezzin komutuyla beraber yapmaya alışmışız.
O kadar ki cemaatin birçoğu, belki de tümü tesbihten önce okunması sünnet olan “Ayet-ül’kürsi” yi okuduktan sonra müezzinin komutundan önce teşbihleri okumuyor. Halbuki müezzinin komutunu beklemeye gerek yok. Eğer ille de müezzinin komutunu bekleyecekse boş durmayıp, orada okunması müstehap olan İhlas, felak ve Nas sürelerini okuyabilir. Bunları bitirmeden müezzin komut vermiş olsa bile okumalı, gecikmeli de olsa tesbih, tahmid ve tekbirleri tek başına okuyup sonradan duaya iştirak edebilir.
Baş tarafta kısa tutulmasından bahsettiğimiz hutbe her zaman böyle kısa tutulup Türkçe olarak daha çok uyarılarda bulunmak daha uygundur. Ama hiç değilse bu korona virüs belasını atlatana kadar bu kısalığa riayet ederek yağışlı havalarda iki rekat Cuma farzını eskisi gibi arada mesafe bırakmadan yanyana kılmalı, herkesin cumayı kılması sağlanmalıdır.
Bilindiği gibi cemaatle kılınan namazlarda namaz boyunca hiçbir kimse sağına, soluna yüzünü çevirmemektedir. Namaz sonunda selam verirken bile cemaatten hiçbiri diğeriyle yüzyüze gelmemektedir. Herkes maskeli olduğu için de namaz bitince hemen cami terk edileceği için birbirine mikrop bulaştırma riski de yoktur.
Cumalarımız makbul ve mübarek olsun
Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com