Nur-ul’ızah denilen kitabın metninde “Abdestin Edepleri” faslının sonuna doğru “özürlü olmayanların vakit gelmeden abdest almaları ve iki şehadet getirmeleri de kaydedilmiştir.

Kitabın şerhı olan Merakılfelah adlı kitapta bu noktada iki şehadet getirmenin dayanağı olarak Peygamberimizin: “Sizden hiçbiriniz yoktur ki iyice abdest aldıktan sonra eşhedü en lailahe illellah ve enne muhammeden  abduhu resülühü derse; başka bir nakilde “işhedü en lailahe illellahü vahdehü laşerike lehü ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve resülüh(ü) derse; yani abdest aldıktan sonra “şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed de onun kulu ve elçisidir; başka bir nakle göre; “ bir olduğu halde Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet ederim, onun ortağı yoktur; ve muhammed de onun kulu ve elçisidir diye şehadet ederim desin de ona cennetin kapıları açılmasın (mutlaka ona cennet kapıları açılır) ve kapıların hangisinden isterse girer” müjdesini veriyor.

Demek ki abdest aldırtan sonra  kelime-i şehadet getirmek bu hadis-i şerife dayanarak abdestin edeplerinden gösterilmiştir.

Ayrıca Peygamberimiz “men kale iza tevaddaa sübhanekellahümme ve bihamdike eşhedü en lailahe illa ente esteğfiruke ve etübü ileyke tubia bi tabiın sümme cuile tahtel’arşi hatta yü’ta bi sahibiha yevmelkıyameti” Yani kim abdest aldığı zaman “Allahım seni teşbih eder ve seni överim, şehadet ederim ki senden başka ilah yoktun, sana istiğfar eder (günahlarımın örtülmesi dileğimi iletir), sana tevbe ederim (yönelirim) derse (bu sözleri) mühürlenir ve sonra da sahibiyle (söyleyeniyle) birlikte kıyamet gününde (mahşere) getirilinceye kadar arşın (ilahi büyük çatının) altına konulur “ müjdesini de vermiştir.

Öyleyse… abdestten sonra yukarıda değişik varyantları verilen şehadet kelimelerini söylemeye çalışalım.

Metnin devamında abdestten artan sudan ayakta içmek de yer alıyor. Zira peygamberimiz abdestten artan sudan ve zemzem suyundan ayakta içmiştir. Çünkü zemzem kuyusu başında izdihamı artırmamak için çömelmemiş, abdest suyu da az olduğu için orada oturmaya gerek görmemiştir.

Abdestin edepleri arasında son olarak “Allahümmecalni minettevabiyne ve minelmütetahhirin” ifadesine de yer verilmiştir ki manası şöyledir: “Allahım beni çok tevbe edenlerden ve temizlenenlerden eyle” demektir.

Bu şehadet ve duaların her birinin ayrı ayrı mesajları vardır. Her şeyden önce namazlarda, ezanda, ezanı dinlerken ve çeşitli vesilelerle kelime-i şehadet getirdiğimiz halde abdestin sonunda bile onu tekrar etmemizin istenmesi inancımızın tazelenmesi gerektiği mesajını vermek içindir.

Sonunda çok çok tevbe etmemizi istemesi de insanların sıkça günah işleyebileceği mesajını içerdiği gibi peygamberimizin günde 70 defa istiğfar etmesini de çağrıştırmaktadır.

“Beni temizlenenlerden eyle” duası da kelimenin “ism-i fail” olarak verilmesiyle devamlı temizlenmemiz gerektiği mesajını verirken günümüzdeki Covid-19’a karşı tüm doktorların ısrarla üzerinde durdukları temizliği çağrıştırdığı gibi bunun İslam’da öteden beri var olduğunu da hatırlatarak dinimizin hayat dini olduğu ortaya koymaktadır.

Hamdi GÜNER/Emekli Müftü