
mhamdiguner@hotmail.com
ABDEST ALIRKEN OKUNAN DUALARIN MESAJ VE ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
25 Aralik 2020 11:36:09
Günerle Cuma Sohbetleri
Merakı-l‘felah adlı fıkıh (islam Hukuku) kitabında ‘abdestin edepleri’ faslında önce edep tarif edilerek peygamberimizin “bir veya iki defa yaptığı, ama devam etmediği şeylerdir” deniliyor. Daha sonra da 14 edep sayılmaktadır. Bunların bir kısmı: 1.Yüksek bir yerde oturmak, 2. Kıbleye doğru yönelmek, 3. Başkasından yardım istememek, 4. Konuşmamak,5. Kalp niyetiyle dil ile söylemeyi birleştirmek, 6. Peygamberimiz ve sahabe veya tabiinden kalma duaları okumak, 7. Her uzvun yıkama veya meshedilmesi anında besmele çekip niyet etmek, 8.Ağıza su vermek. Bu madeden itibaren duaları verilmekte ve ağıza su verirken “Bismillahi Allahümme einni ala tilavet-il’kur’anı ve zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetike (bismillah; Allahım bana kur’an okumak, seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzel ibadette bulunmak üzere yardım et) der.” 9.Burnuna su çekip boşaltırken “bismillahi Allahümme erihni raihatel’cenneti ve latürihni raihatennar (bismillah; Allahım bana cennet kokusundan koklat, ateş kokusundan koklatma) der”, diğerlerinde de böyle yapar ve peygamberimize salevat getirir” ifadeleri yer almaktadır.
İşte bu noktada kitabın “Tahtavi” denilen haşiyesinde (bölüm bölüm açıklamasın da) yüzünü yıkarken “Bismillahi Allahümme beyyiz vechi yevme tebyazzu vucuhun ve tesveddü vucuh (bismillah Allahım bir kısım yüzlerin bembeyaz , bir kısmının da simsiyah olduğu günde benim yüzümü beyaz eyle) der”. Sağ kolunu yıkarken de “Bismillahi Allahümme a’tıni kitabi biyemini ve hasibni hisaben yesiren (bismillah Allahım kitabımı bana sağ elime ver ve beni kolay bir şekilde hesaba çek) der”. Sol kolunu yıkarken de “bismillahi Allahümme latu’tıni kitabı bişimali ve lamin verai zahri (bismillah, Allahım kitabımı bana sol elimle ve arkamdan verme) der”. Başını meshederken de “Bismillahi Allahümme ezılleni tahte arşike yevme lazılle illa zıllü arşike (bismillah, Allahım hiçbir gölgenin olmadığı günde beni arşının gölgesinde gölgelendir) der.” Kulaklarını meshederken de “Bismillahi Allahümmec’alni minellezine yestemiunelkavle ve yettebiun ahsenehü (bismillah, Allahım beni sözleri dinleyip de onların en güzeline tabi olanlardan eyle) der”. Boynunu meshederken de “Bismillahi Allahümme a’tik rakabeti minennar (bismillah, Allahım boynumu ateşten azad eyle) der” Sağ ayağını yıkarken de “Bismillahi Allahümme sebbit kademeyye alessıratı yevme tezillü-l’ekdamü (bismilleh, Allahım ayakların kayacağı günde benim ayaklarımı sabit eyle) der.” Sol ayağını yıkarken de “Bismillahi allahümmec’al zenbi meğfuren ve sa’yi meşküren ve ticareti lentebüür (bismillah, Allahım günahımı örtülmüş, çalışmamı takdir edilmiş ve ticaretimi asla yok olmayacak eyle) der” ifadeleri yer almaktadır. Duaların mümkünse Arapçalarını okuyalım ama Türkçeleri de yeterlidir.
Buradaki duaların anlamları dışında mesajları ve çağrıştırdıkları da vardır. Yukarıdakileri sonraki yazıma bırakarak ayakları yıkarken okuyacağımız duanın mesajını açıklığa kavuşturalım inşaallah:
“Ayakların kayacağı günde benim ayaklarımı sırat üzerinde sabit eyle” isteğini “sırat köprüsü üzerinde” sabit eyle manasını verenler varsa da ben bunu Fatiha suresinde geçen “sırat-ı müstakım” olarak algılıyorum. Nasıl ki orada “Allahım bizi dosdoğru yola götür” diyorsak ayaklarımızı yıkarken de “Allahım! Bizi dosdoğru yolda sabit eyle, o yoldan kaymayalım, ayrılmayalım” şeklinde düşünüyorum.
Gerçekten son yıllarda bizi İslam’ın dosdoğru yolundan ayırmak için birçok faaliyet vardır. Nitekim Peygamberimiz (sas): Zaman gelecek insanlar mümin(inançlı) olarak sabahlayacak, ama kafir olarak akşama varacak; mümin olarak akşama varıp kafir olarak sabahlayacaklar” uyarısında bulunmuştur.
Şimdi tam o zamanı yaşıyoruz. Televizyonlar çıkmadan gece imanı kaybetme riski pek yoktu. Ama şimdi televizyonların kahir ekseriyetinde İslam dışı hayat teşvik edilecek veya alıştırılacak şekilde yayın yapılmaktadır. Bu nedenle izleyeceğimiz kanalı çok iyi seçmek zorundayız; yoksa sadece çocuklarımız değil kendimiz bile kayabiliriz.
Eğer eşimiz veya çocuklarımız yıkıcı bir programa kapılmış ise o programı biraz izleyip yıkıcı taraflarını onlara açıklayarak sakındırabiliriz. Yoksa yarın gözümüz önünde İslam’la (insanlıkla) hiç bağdaşmayan davranışlarına sukut-u hayal içinde şahit olabiliriz.
Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com