Sokaklara tükürmek her zaman kötü bir davranıştır. “Sokaklara Daha çok Kimler Tükürüyor?” başlığı altında bir yazı da yazmıştım. Gerçekten cadde ve sokaklarımıza daha çok sigara içenler tükürüyor. Çünkü sigara ağızda bir acı tükürük oluşturuyor ve bu nedenle sigara içenler tükürüklerini yutamıyor onu sokağa, hatta caddeye atıyorlar.

Sokağa tükürenlerde kendilerinin bilmediği bulaşıcı hastalıklar olabilir. Özellikle bu corena salgınında hiçbir kimse kendisinde bu mikrobun olmadığını iddia edemez. Öyleyse sokak ve caddelerimize tükürenler, hatta balgam atanlar kendilerinde olan virüsün başkalarına da geçeceğini düşünmeli ve bu alışkanlıklarını terk etmelidirler.

Bu menfur (nefret edilen) işi yapanlar aynı zamanda görenleri iğrendirir, hatta nefret etmelerine sebep olurlar. Birçoklarıyla dost olamaz; dahası düşmanlıklarını bile kazanabilirler. Özellikle bu virüs pandemisinde o çirkin işi yapanlar vatandaşın “Ben corenalı isem başkaları da korenalı olsun diyor galiba” şeklinde düşünmesine yol açabilirler.

Bu insanları münasebetsiz o davranışlarından vaz geçirebilmek için çeşitli yollara başvurulabilir. Her şeyden önce peygamber efendimizin (sas) “Kişi kendisi için sevdiği şeyi kardeşi için de sevmedikçe kendisi için buğz ettiği şeyin kardeşi için yapılmasına da buğz etmedikçe (nefret duymadıkça) gerçek mümin olamaz” mealindeki hadis-i şerifleri hatırlatılmalıdır. 

Ayrıca Araf suresinin 156 ve 157. Ayet-i kerimelerinin mealleri bu kardeşlerimize hatırlatılmalıdır. Bu aye-ti kerimelerde Yüce Rabbimiz  peygamber Musa (as)ın “Bize bu dünyada ve ahirette güzellikler yaz” diye dua ettiğini aktardıktan sonra “Azabım da var; onu dilediğime dokundururum; rahmetim ise her şeyden geniştir; ama onu bana sığınan, zekatı veren ve ayetlerime inanan (güvenenler) için yazacağım. Onlar ki ümmi (hoca ve mektep görmeden çok şey öğrenmiş) peygambere tabi olanlardır; onlar onu yanlarında bulunan Tevrat’ta, ve İncil’de yazılı olarak bulurlar, o onlara iyilikleri emreder, kötülükleri yasaklar; onlara tıbbi (sağlıklı) olan yiyecekleri helal, habis (zararlı) şeyleri haram eder….” Şeklinde uyarıda bulunmaktadır.

Dikkat edilecek olursa ayet-i kerimede tıbbi olan şeyleri helal habis (zararlı) olan şeyleri haram eden Peygamberimizden bahsediliyor. Yani burada bir genelleme yapılmıştır. Faydalı olan her yiyecek helal, zararlı olan her şey haram olarak ilan edilmiştir. Bu nedenle sigaranın adı Kur’an-ı kerimde geçmiyor diye ona haram diyemeyiz” diyenler büyük bir yanılgı içindedirler.

Doktorlarımız sigaranın içinde 400 (dörtyüz) zararlı madde olduğunu açıklamışlardır. Ben azını yazdım; bu maddeleri çok daha fazla olarak belirten doktorlarımız da vardır.

Şimdi … içinde bu kadar zararlı maddelerin bulunduğu bir şeye helal demek için tıbbı inkar etmek gerekir. Evet… doktorlarımız zararlı olduğunu ilan ettiği sigarayı biz ilim sahipleri de haram olarak ilan etmekten çekinmeyelim.

Din kardeşlerimiz dinimizin yasak ettiği bir şey olarak sigarayı içmenin Allah’ isyan olduğunu bilip içmemeli, Müslüman olmayanlar da zararlı olduğunu bilerek terk etmelidir.

Tüm vatandaşlarımız bu uyarıları dikkate alarak sigarayı bırakırsa tükürüklerinde acılık duymayacak ve onu sakak ve caddeleri atmayacaklardır. Sigarayı bırakmasalar bile “onu içmenin günahı yanında bir de çevreye zarar verme günahını işlemeyelim” diyerek artık cadde ve sokaklarımızı kirletmeyeceklerdir.

Hamdi GÜNER/Emekli Müftü