Doktorlarımız corana’ya karşı tedbirleri artırıp aşı bulmaya çalışırken Müslümanlar da manevi tedbirler aramaya devam ediyor.

Evvelki akşam whatsabıma gelen bir paylaşımda anlatıldığına göre 1800’lü yıllarda veba salgını sebebiyle Ka’be etrafında ölü cesetleri tavafı çok zorlaştırmış. Hac için orada bulunan Ahmet Ruhani ikindi namazını zorla kıldıktan sonra Safa tepesine çıkınca Merve tepesine doğru bakıp mes’a’(hızlı yürüyüş yapılan yer)in de ölü cesetleri dolayısıyla sa’y (yürüyüş) yapılamayacak durumda olduğunu görmüş ve kendisinden de korkmaya başlamış.

Tam bu sırada kulağına (manevi) bir ses gelerek Yunus suresinin 49.ayetinin “Onların eceli geldiği zaman bir saat geri bırakılmaz bir saat da ileri alınmazlar” mealindeki ikinci bölümünü okumuş ve arkasından da “Kureyş suresini sabah akşam 21 defa oku ve sevdiklerine de öğret okusunlar Allah’ın izniyle salgından korunurlar” denilmiş. Şeyh (alim) Ahmet de bunu okumuş ve sevdiklerine de okutmuş ve böylece veba salgınından zarar görmemişler.

Gerçekten Kureyş suresinin son iki ayetinde: “Öyleyse onları açlıktan doyuran ve onları korkudan emin kılan şu evin Rabbine ibadet etsinler” buyurulmaktadır. Bu nedenle adı geçen surenin yolculukta 11 defa okunması tavsiye edilir.

Bu ayetler bize bir ve ikinci ayette bahsedilen alışkanlıkları çağrıştırmalıdır. Evet… Kureyş’ın yazın Şam tarafına, kışın ise Yemen tarafına giderek ticaret yapmaları alışkanlıklarını hatırlamalıyız. Bu hatırlama bizim Allah inancımızı güçlendirecektir. Öyle ya Niçin yaz günlerinde Şam’a gidiyorlar da kışın Yemen’e?

Coğrafya bilenler bununun cevabını kolayca verebilir, “Yazın Yemen çok sıcak olduğu için oraya gitmek zor, ama Şam ve Suriye Yemen’e, hatta Arabistan’a göre yazın serin olup gidip gelmek ve alışveriş yapmak kolaydır” diyebilirler. Ama buraların yaz ve kış aylarında niçin farklı sıcaklıkta olduklarını da cevaplandırmak gerekir. İşte püf noktası burada.

Astronomi’den öğrendiğimize göre dünyamız güneş etrafında 23.27 derece eğik olarak dolanıyor. İşte bu eğiklik onun kuzey yarımküresini kışın güneşten uzaklaştırırken güney yarımküresini güneşe yaklaştırmaktadır. Yaz günlerinde de bunun tersi olmaktadır.

Peki… dünyamızı sürekli olarak 23.27.derece eğiklikte tutan güç nedir? Dünyamız neden güneş karşısında dik değil de yatık dolanmaktadır? Dik olarak dolanmak daha kolay değil mi? Veya dünyamız güneş karşısında eğikliğini 90 dereceye getirip neden güney kutbunu sürekli olarak güneşe karşı tutmuyor, tutamıyor? İşte bunun cevabı “onu 23.27.derece eğiklikte tutan Allah’tır” ifadesinden başkası olamaz.

Burada akla gelen bir soru daha vardır. O da “Peki dünya niçin güneşin çevresinde hep aynı uzaklıkta (149.600.000 km. yahut yuvarlak hesapla 150.000.000 km.) dolanmakta ve ona yaklaşıp yanmamakta, uzaklaşıp donmamaktadır?

İşte bunun cevabı da “Dünyamızı güneşten hep aynı uzaklıkta (149.600.000 km) tutan Yüce Allah’tır” ifadesinden başkası olamaz. İşte bir dua ve iman takviyesi

M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü