Her yıl “Ahilik ve Kültür Haftası” kutlanmaktadır. Bu kutlama veya anmaların gayesi halkımızın ve özellikle esnaf ve sanatkarlarımızın ticari ahlak yönünden daha olgun bir düzeye çıkarılmasıdır.

Ancak bütün bu kutlama ve anmalara rağmen hala halkımız sanatkar ve esnafımızın alışveriş konusunda dürüst davranmadığından, sanatkar ve esnafımız da müşterilerce dolandırıldığından, borçlarını zamanında ödemediğinden şikayet etmektedirler. Acaba neden?

Şunu hemen ifade edelim ki kutlanan veya anılan bir kurum ne kadar üstün özelliklere sahip olursa olsun kutlerkin onun kurallarına ve ona kaynaklık eden temel kurallara saygı gösterilmez ise onun sağladığı üstün meziyetlere ulaşılamaz.

Özellikle kaynağı İslam olan bir kurumu kutlar veya anarken İslam’ın yasak ettiği hal ve kıyafetlere yer verilirse Allah’ın rızası dışına çıkılmış olacağından  Ahi Evren gibi mesleğin piri durumunda olanların ruhlarını karacağı ve  darıltacağından sonuçtan bir hayır çıkmayacağı gibi daha kötü hallere de düşülebilir.

“Ahilik” fütüvvet anlayışının gelişmesiyle ortaya çıkan sanat ve ticaret hayatına dürüstlük ve dolayısıyla huzur getiren bir kurum ve akımın adıdır. Fütüvvetin kaynağı da İslam’dır. Nitekim Kur’an-ı kerimin Yusuf suresinin 62. Ayetinde Yüce Allah(cc) Hz. Yusuf’un genç (hizmetçi)lerine: Onların getirdikleri bedelleri yüklerinin içine koyun; umulur ki ailelerine gittikleri zaman dönüp tekrar gelirler” dediğini bildirirken kullanılan fityan kelimesi, Kehif suresinde Musa Peygamberin “gencine (hizmetçisine):-iki denizin birleştiği yere ulaşmadıkça durmayacağım veya uzun süre yürüyeceğim” dediği bildirilen 60.ayette geçen “feta” kelimesi ve yina aynı surenin 13.ayetinde krala karşı mücadele veren dindar bir grup için “onlar Rablerine inanmış gençlerdi” denilirken kullanılan “fitye” kelimesi dürüstlük ve mertlik anlamına gelen FÜTÜVVET kelimesiyle aynı kökten gelmektedir.

Nitekim TDV. İslam Ansiklopedisi 1.cilt 541. Sayfasında “Bütün prensiplerini dinin asıl kaynağından alan ahiliğin nizamnamelerine (tüzüklerine) –Fütüvvetname- adı verilirdi” ifadesi yer almaktadır.

Demek oluyor ki Ahiliğin kaynağı İslam’dır. Öyleyse ahiliği kutlarken İslam’ın yasak ettiği hallerden birine yer vermek hem İslam’a ve hem de Fütüvvet ve Ahiliğe saygısızlık ve dolayısıyla da hedeflenen mutlu sonuca engel olur.

İşte bu gibi nedenlerle töcaret ve sanat hayatında istenen düzeye ulaşılamıyor. Şu halde kutlanan ve anılan kurum  ve akımların kaynaklarına uygun bir pozisyon içinde İslami kıyafetlerle kutlanmaları veya anılmaları gayreti içinde olmalıyız.

Bunu yapabilirsek Kur’an-ı Kerimin “Allah(cc) kat’iyyen Müslümanların aleyhine kafirlere yol vermeyecektir” müjdesine layık oluruz.

Şunu da ilave edelim ki kadınlarımızın İslam’a aykırı kıyafet ve pozisyonlarını yayınlamaya devam eden gazetelerimiz en çok satan gazete ler arasında yer alıyorsa milletçe huzura kavuşamayız.

Bu düşüncelerle Ahilik veya Fütüvvet ahlakının tüm halkımız, sanatkarlarımız ve esnafımızca yaşanmasını temenni ve niyaz ediyorum.