Ramazanın 22 sinide gazete için yazacağım yazıyı düşünürken imsakten sonra dinlediğim Yüce Kitabımız Kur’an-ı kerimin 22.cüzünün ilk ayeti gözümün önüne geldi. Her halde bununla ilgili yazmam gerekiyor diye düşündüm. Hemen o ayetin mealini vererek mevzuumuza girelim. Orada Yüce Rabbimiz Peygamber hanımlarına hitaben şöyle uyarıyor: “Sizden kim ki Allah ve Resülüne itaat eder ve iyi iş (salih amel) yaparsa ona mükafatını iki kat vereceğiz ve onun için güzel rızık (azık) hazırlayacağız”(Ahzap 31)

Bu ayet-i kerimenin bağlantılı olduğu önceki dört ayetin mealini de verirsek konuya daha iyi hakim oluruz. Onlarda Canabuhakk şöyle buyuruyor:

“Ey Nebi (Peygamber)! Eşlerine de ki; -eğer dünya hayatını istiyorsanız gelin size güzelce talak vereyim (sizi boşayayım); ama eğer Allah’ı, Resülünü ve  (ebedi) ahiret hayatını istiyorsanız Allah sizden güzel yapanlar için büyük mükafat hazırlayacak; Ey Peygamber hanımları! Siz diğer kadınlar gibi değilsiniz, sizden biriniz açıkça çirkin bir iş getirirse (yaparsa) onu azabı ikiye katlanır, bu Allah’a göre çok kolaydır” (Ahzap 28-30)

Demek oluyor ki Peygamberimizle eşleri arasında bir anlaşmazlık çıkmış, onlar kendilerine fazlaca bir serbesti istemişler. Peygamberimiz ise bunu kabul etmeyince Allah meseleyi böylece çözmüş. Buradan anlaşılıyor ki Peygamber eşleri diğer kadınlara nazaran daha dikkatli olmaları gerekiyor. Zaten 32. ayet bunu açıkça ortaya koyuyor. Orada Yüce Rabbimiz: “Ey Peygamber hanımları! Siz diğer hanımlardan biri gibi değilsiniz; eğer korunmak istiyorsanız sözlerinizi inceltmeyiniz, aksi halde kalbinde hastalık (kötü niyet) olanlar tama’ eder, örfe uygun sözler söyleyiniz”

Bu ayet bazı kadınların dikkat çekmek için konuşmalarında şive yaptıkların hatırlatarak bunun yanlış olduğunu da gündeme getirmiş oluyor ki özellikle Peygamber hanımlarının bu duruma düşmemeleri istenmektedir. Günümüz liderlerinin eşlerinin de aynı dikkati göstermesi gerektiği buradan açık bir şekilde anlaşılıyor.

Bir zamanlar devletimizin en üst kademede olan birinin hanımı İslam’a aykırı kıyafeti sözde bir din adamına sorulunca o “Devletin başında olan kişinin eşi olması onu mazür yapar” anlamında bir fetva vermişti ki asla kabul edilemez bir fetvadır. Zaten o kişi Kıbrıs’taki ırkdaş ve dindaşlarımızın dinden uzaklaşmasına sebep olmuştur. Papazlar gibi sakalını uzatarak Müslümanlara örnek olunamaz. Müslüman insanlar lider durumuna çıkınca daha dikkatli olmaları İslam’a aykırı davranmamalıdırlar. Onların eşleri de Aynen Peygamber eşleri gibi daha titiz bir şekilde İslam’ı yaşamalıdırlar ki Müslümanlara iyi bir örnek olabilsinler.

Suremizin 33 ve 34.cü ayetleri de tüm İslam hanımlarına hitab ederken daha çok lider durumunda olanların eşlerini ilgilendiriyor.  Orada Yüce Mevlamız: “Evinizde karar ediniz, önceki cahiliyet dönemi gibi açılıp saçılmayınız; namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve onun elçisine (Peygambere) itaat edin; Allah ancak sizi ehl-i beyt (aile sakinleri) olarak tertemiz tutmak istiyor. Evlerinizde Allah’ın ayetleri ve hikmetler (Hadis-i şerifler) den okunanları zikrediniz, Allah her şeyi tüm incelikleriyle bilendir”  

Burada dikkat edilecek bir husus var; bazı insanlar kadının mali istiklali olmadığını sanırlar. Halbuki Kadın kocasına karşı görevini aksatmamak şartıyla malını istediği gibi tasarruf edebilir.

34. Ayette ise kadınların okumaları emredilmektedir. “Zikrediniz” ifadesi ağzınıza pelesenk ediniz demektir. Hanımlar bu ilahi emre uyarak çok okumalı, adeta evlerini okume evi haline getirmelidirler.