Müslümanın her şeyi İslami (İslam’a uygun) olmalıdır. Bu davaya herkes evet der, Evet… her Müslüman Müslüman olan kişilerin her işinde İslami kurallara uyması gerekir” ifadesini kullanır. Öyleyse bu husustaki İslami talimat (öğreti) ve kuralları düğünlerimizde de görmeye çalışalım.

 Düğün ne demektir? 1.Düğün evliliğin ilanıdır. 2.Düğün şenliktir. 3.düğün düğüm demektir. 4. Düğün tanışma ve kaynaşmadır.  5.Düğün ziyafettir. Evet… düğünde tüm bu özellikler vardır ve olmalıdır. Ama nasıl?

Düğünde gelin alınırken onlarca, yüzlerce, hatta binlerce kişi gelinin alınacağı eve gider ve gelini evden çıkarırlar.  İnsanlarımız lüks bir araba alırken bile yanında arabadan anlayan bir kişiden başkasına gerek görülmez. Hatta bir uçak alırken bile teknik eleman ve ilgililerden başkası bulunmaz. Ama gelin evinden çıkarılırken onlarca yüzlerce kişi bulunur ki bu geline verilen değir göstermektedir. Böylece düğünün ilanı tam anlamıyla gerçekleşmiş olur.

Düğünden önce nikah merasimi de vardır ve çok önemlidir. Nikahta tarafların hiçbir baskı altında kalmadan evlenmekte oldukları görülür. Zevç ve zevce adaylarının iki kişiyle olayı şahitlendirmeleri yeterli ise de bir hocanın veya bilgili bir Müslümanın çiftlerden her birine bu işte rızaları olup olmadığı sorulurken “Allah’ın emri ve Peygamberin kavli yani sözü ile” ifadesi çok önemlidir. Bunun manası evlilik hayatınız Allah’ın emri ve Peygamberin tavsiyeleri doğrultusunda geçmelidir” demektir. Arkasından bir dua yapılması bunun hedeflendiği şekilde gerçekleşmesini Yüce yaratıcıdan istemektir. Gelin evden çıkarılırken bile buna benzer bir dua da yapılmaktadır.

Öyleyse düğün yapılırken nelere dikkat edilmelidir. Düğünün eğlence olduğunu da söyledik. İşte bu eğlence nasıl olmalıdır? Ben küçükken yapılan düğünlerde. Kadınlar evin içinde eğlenirken erkekler dışarda nişan atışları yapardı. Böylece hem düğün tüm çevreye duyurulmuş ve hem de birçokları savaşta yapacağı atışların isabetli olmasını öğrenirdi.

Şehirlerimizde gerçekleşen düğünlerde bunu yapmak mümkün değilse de bu defa düğüne iştirak edenlerin birbiriyle tanışıp sohbet etmesi imkanı doğmaktadır. İşte bu sohbetlerin rahat bir şekilde yapılması bulundukları salında çalgılı eğlencelerin yapılmamasına bağlıdır. Yoksa sohbetler rahat bir şekilde gerçekleşemez ve tanışma da sağlıklı olmaz.

Düğün zıyafettir demiştik. Gerçekten düğünde mutlaka bir zıyafet verilmelidir. Zira Peygamber efendimiz (sas) “Bir koyun ile de olsa velime (düğün yemeği) ver!” Buyurmuştur. Hatta bir hadis-i şeriflerinde: “Velime birinci gün haktır (vazifedir), ikinci gün maruftur (iyidir veya örfte varsa yapılır) üçüncü gün ise gösteriştir” buyurarak birinci gün mutlaka yemek verilmesini, ikinci gün ise örfte varsa verilebileceğini, ama üçüncü gün ziyafet vermenin süm’a ve riya olduğunu beyan ederek “üç gün üç gece” düğünün doğru olmadığını bildirmiştir.

Günümüzde bazılarının yaptığı gibi kadın-erkek karışık danslı eğlencelerin gerek düğünlerimizde ve gerekse başka yerlerde yapılmasının asla dinimizde yeri olmadığını Allah’ın en büyük nimetine kavuşurken ona isyan etmek olduğunu bilmeliyiz. Yönetimiyle iftihar ettiğimi Osmanlı padişahı Kanuni döneminde Fransa’da çıkan kadın-erkek karışık eğlencenin yasaklattırıldığı ve bu yasağın bir asır (yüz yıl) sürdüğünü bilenlerimiz çoktur. Fransa’da bile yasaklattırdığımız bir eğlenceyi şimdi kendi düğünlerimizde görmek bir çelişkidir. Bu çelişkiden kurtulmalıyız.