mhamdiguner@hotmail.com
MUHARREM AYI ve ÖNEMLİ DERSLER
12 Eylül 2019 09:21:32
Günerle Cuma Sohbetleri
Muharrem ayı gelince hem hicretten ve hem de Aşura orucu ve yemeğinden bahsedilir. Ancak burada alınması gereken üç büyük ders unutuluyor veya farkedilemiyor. Muharrem ayı peşpeşe gelen haram ayların (yani savaşılması yasak olan ayların) üçüncüsüdür. Halbuki haram aylar dört olup dördüncüsü Recep ayıdır. Peygamberimiz (sas): “Selasetün serd ve vahidün ferd” yani üçü peşpeşe biri ise tekbaşınadır. Açıklamasını yaparak Recep ayının da harp yapılması haram aylardan olduğunu bildirmiştir. Bu düzenleme Müslümanları sene içinde yedi ay savaş yapmamaya zorlamıyor mu? Recep ayında savaşması haram olan Müslümanlar zorlayıcı bir sebep olmadıkça Şaban ayında da savaşmazlar. Çünkü arkasından Ramazan ayı geliyor ki Savaş bitmemiş ise oruçlu olarak devam edecektir. İşte bu nedenle Ramazan ayında da icbar eden bir sebep olmadıkça Müslümanlar savaşa başlamayacaklardır. Ramazandan sonra gelen Şevval ayında ise altı gün oruç vardır. Sünnet de olsa Müslümanlar bu orucu tutmak isterler ve onu tutarken harp içinde olmak istemezler.
Şevvalden sonra ise peppeşe gelen haram ayların ilki Zilka’de geliyor. Yine zorlayıcı bir neden yoksa Müslümanlar savaş etmeyeceklerdir. Arkasından Zilhicce ve Muharrem ayı gelmektedir. Böylece senenin yedi ayı Müslümanlar için savaş yapmaya elverişli değildir. Şu halde İslam senenin çoğunda savaş yapmayı erteleyen bir din olarak barışçıl olduğunu ortaya koymuştur. Öyleyse İslam karşıtlarının iddiasının aksine İslam aynı zamanda barış dinidir.
Tevbe suresinin 36. Ayetinde Ayların sayı 12 olarak bildirilirken bunun “Allah’ın yer ve gökleri yarattığı zamandan beri” böyle olduğu perçinlenmektedir. Yani ayların sayısı hiç değişmemiştir. İşte burada astronomi bilgisi devreye girerek “demek ki dünya güneşin etrafın hep aynı hızla (saatte 108 bin km.) döndüğünü hatırlatıyor bize. İşte burası çok önemlidir.
Bilim dünyanın yaratıldığının beş veya iki milyar yıl olduğunu iddia ediyor. Biz bunları es geçsek bile Jeolojinin Beşyüzbin yıllık insan kafatası bulduğunu ileri sürmesi bize “bunca yıldır dünya nasıl oluyor da hiç hızı kesilmeden güneş etrafında dönüyor? Eğer hızı yavaşlasaydı. Ayların sayısı 12 de kalmaz veya senenin günlerinin sayısı 360 da durmaz artar da artardı. Böyle bir şey olmadığına göre dünyanın hem kendi etrafında (1666 km. hızla) dönmesi ve hem de güneş etrafında (108 bin km. hızla) dolanma hızı değişmiyor. Bu arada dünyamızın güneşe uzaklığının değişmiyor. 149 600 bin km. olan bu uzaklık değişse dünya güneşe yaklaşsa yanar, uzaklaşsa donardı.
Peki Dünyayı binlerce, hatta milyonlarca yıldan beri hem kendi etrafında ve hem de güneş etrafında aynı hızla döndüren, Onu güneşe aynı mesafede tutan güç nedir? İşte bunun cevabı “Allah’tır” olacak. Öyleyse biz her yıl haram aylar hutbesinde bu gerçeği dile getirmeli ve eskiyen imanları yenilemeliyiz.
Anılan ayetin ikinci cümleciğinde “Müşriklerle umumi olarak (topyekün) savaşın” emrinden “onlarla birleşerek savaşın “ mesajını alarak İslam birliğini kurmaya çalışmalı, bu cümleciği “Onlarla her yönüyle savaşın” şeklinde de anlayarak müşriklerle siyasi, sosyal ve iktisadi olarak savaş halinde olduğumuzu unutmamalıyız.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com