Oyun-Oyuncak ve Çocuk Psikolojisi
24 Agustos 2019 14:16:49
Oyun ve oyuncak çocuğun psikolojik olgunlaşması ve sosyal kapasitesinin gelişmesinde bir tür rota çizerek toplumsal rolünün ve diğer bireylerden ayrılan psikososyal özelliklerinin oluşumunda önemli roller almaktadır. Çocuk oyun sırasında oyuncaklarıyla adeta çevresine kendini ifade edebilme şansını yakalar.
Oyun çocukların yaşamında öyle önemli roller üstlenir ki çocuk bu sayede bazı toplumsal kuralları, insanlara saygılı olmayı hatta sorumluluk bilinçlerini gelişmesinde bile oyun etkilidir.
Bunların yanı sıra, çocuk oyun sırasında oyuncaklarıyla oynarken özgüvenlerinin gelişimine, ikili ilişkilerindeki gelişimine, duygusal ve sosyal dünyasının çeşitlenmesine de katkıda bulunmaktadır.
İşin ilginç yanı da tüm bunların oyun sırasında farkına varmadan kendiliğinden oluşmasıdır. Çocuğun benlik gelişiminde ve sosyalizasyonunda oyun ve oyuncak etkili bir gelişimsel süreçtir.
Oyunlar, çocukların koyduğu kurallara bağlı olarak kendiliğinden gelişir ve zevk almanın bir köprü görevi görmesiyle, davranışlardan oluşan bir etkinliğe dönüşür. İyi seçilmiş oyuncaklarla oynanan oyun ve etkinliklerle çocuklar; psikolojik-pedagojik ihtiyaçları karşılanırken, yaratıcılık ile sosyal becerilerinin gelişmesi, gerilim ve kaygının azalması sağlanmış olur.
Doğru oyun ve oyuncak, çocuğun hem bilişsel hem de motor becerilerinin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Şu yadsınamaz bir gerçektir ki, oyuncaklar doğru seçilmez ve dengeli-bilinçli kullanılmazsa çocuklarımızın, hem psikolojik-pedagojik hem de fiziksel açıdan gelişmesi mümkün olmayabilir.
Yapılan araştırmalar; elektronik oyuncaklar ve bilgisayar kullanımı çocukta tüketim ruhunu ortaya çıkarmaktadır, çocukların oynadığı oyuncak silahlar da çok olumlu mesajlar vermemekle birlikte bu tür oyuncakların çocukları şiddete yönlendirdiğini hepimiz yaşamaktayız. Oyuncak silahlar çocuklarda başarı ve sevgi odaklı karakter profili yerine, güç odaklı karakter profilini modellemektedir. Bu modelleme ileride çocuğun ikili ilişkilerinde kazanan ya da kaybeden bir birey olmasına neden olmaktadır.
Bu nedenle anne ve babalar çocukların oyuncak silahlarla etkileşimini tercih etmemelidirler. Çocuklar; kendi kişisel gelişimlerini daha iyi sürdürebilecekleri ve çevresini daha iyi tanıyabileceği, iletişim kanallarını açacak ve yaratıcılıklarını arttıracağı, bilişsel, sosyal ve psikolojik-pedagojik yönden olumlu katkılar sağlayacağı oyuncaklarla oynamalıdırlar ya da oynamaya yönlendirilmelidirler.
Burada ebeveynlere ciddi görevler düşmektedir. Oyuncak seçiminde dikkat edilmesi gereken unsurlar iyi saptanmalı ve her zaman oyuncak seçimi (bazı zamanlar hariç) çocuğa bırakılmamalıdır.
Sonuç olarak şöyle bir genellemeye gidebiliriz bizler anne ve baba olarak şiddetten uzak sevgiye daha yakın oyuncaklar seçersek özgüveni olan, korkulardan uzak, kişisel değerlere saygılı, toplumsal değerleri görebilen ve önemseyen çocuklarla karşı karşıya kalırız bu da çok hoş bir durum olsa gerek.
Çocuğun kronolojik yaşına ve duygusal gelişimine uygun oyuncak seçmekte ebeveynler genelde sıkıntılı bir süreç yaşamaktadırlar. Bunun için kesinlikle çocukların duygusal gelişim süreçleri anne ve baba tarafından çok iyi bilinmeli, çocukların gerek bilişsel gerekse fiziksel gelişim süreçlerine uygun ve bu süreçleri destekleyen daha da geliştiren oyuncaklar seçilmelidir.
Çocuğun oyuncağını seçerken kendi istek ve beğenilerimiz yerine çocuğun yaşını ve gereksinimlerini göz önünde bulundurmanın yanı sıra, oyuncak hakkında onun da fikrini almak (fikrini alabileceğiniz yaşa geldikten sonra) en iyisi olacaktır.
Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isteyen ebeveynlerin Erik Erikson’ un insanın sekiz evresi kuramını incelemeleri yararlı olacaktır.
Şimdi kısaca çocukların geçirdiği dönemlerle ilintili olarak hangi oyuncağın psikososyal gelişimine katkıda bulanacağına kısaca değinelim:
Eğer prensiniz ya da prensesiniz altı aydan küçükse görsel ve işitsel duyularına hitap eden oyuncaklar ilgisini çekecektir ve bu oyuncaklarla neşeli bir şekilde oynayacaktır. Ses çıkaran rengârenk objeler bu dönemin vazgeçilmezleridir. Yedinci aydan sonra her şey ağza götürülmeye başlanmıştır aman dikkat! Bu kemirebileceği ama ağzına aldığında boğulma tehlikesi yaratmayacak yumuşak (ama Çin malı olmayan) oyuncaklar seçilebilir. Ve artık yavaş yavaş ayağa kalkma zamanı gelmiştir bu dönemde de tutmak ve fırlatmak vazgeçilmez oyunlardandır burada da akla zıplayan ve zıplayınca ses çıkarabilen toplar gelmektedir. Bu dönemde içine oturabileceği sepetler, tabureler ortaya çıkmaya başlar. Üzerine oturabileceği at, fil gibi hayvan türü oyuncaklar da bu dönemin vazgeçilmezlerindendir.
Artık yirmi dört aylık olduk bu dönem artık oyuncak tarzını yavaş yavaş değiştirdiği dönemdir. Bu dönem bütünden parçalara geçiş (basit düzeyde) sonrada bu parçaları bütün haline getirilmeye çalışıldığı dönemdir, çocuk bundan büyük zevk alır. Bu dönem aynı zamanda anne babasını taklit etmeye başladığı dönemdir.
Otuz altı aylık olduktan sonra bisikletler ve sonrasında büyük bloklar Legolar yaratıcılığın gelişmeye başladığı döneme rastlar. Bu dönemde en önemli obje oyun hamurudur renkli renkli oyun hamurları çocuğun hayal dünyası ve yaratıcılığının en önemli dönemini temsil eder.
Uzman Psikolog Aile Terapisti
Durul Mert M.A Ed.
0 264 2743336
0 533 7485965
Instagram adresi:@psikologdurulmert
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com