Uçuruma yuvarlandı!....
  CHP'de son dakika gelişmesi...
  Otobüsten inerken düştü…
  Buzlu yolda düşerek ağır yaralanmıştı… Hayatını kaybetti…
  Kısıtlama kaldırıldı!
  Okullar tatil edildi
  Zonguldak yolu uzun araçlara kapatıldı...
  Yüzer vinç dereye sürüklendi, 5 kişi AFAD ekiplerince kurtarıldı
  Trafiğe çıkmaları yasaklandı…
  Facia ucuz atlatıldı!
22 Mayıs 2025 Perşembe
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
FARAZİ OLANIN KAVGASI...

FARAZİ OLANIN KAVGASI...
06 Subat 2019 08:56:07

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Seçmen ve piyango bileti sahibi arasındaki benzerlik çarpıcıdır.

Piyango bileti alan kişi, daha önceki tecrübelerinden, en yüksek olasılığın hava almak, biraz daha iyi olasılığın amorti olduğunu bilir de hayallerini kurarken sanki büyük ikramiye çıkmış gibi hayali işlere girişir. Ev alır, yazlık alır, yat alır, tatile çıkar, akrabalardan nasıl kurtulacağını düşünür.

Seçmen, nadiren seçimden sonra kendisinin el üstünde tutulacağını bilmesine rağmen bir noktadan sonra adayların söylediklerini öyle ciddiye alır ki—inandığından değil, sadece inanmak istediğinden—eğer kendisinin oy verdiği seçilmezse işin sarpa saracağını düşünmeye başlar. Oysa kendisinin oy verdiği siyasi parti seçilmediğinde olanlarla seçildiğinde olanların farkı yoktur.

Temel, 40 arkadaşı ile güneşli bir günün tadını çıkarmak üzere bir takaya binerler Karadeniz'e açılırlar.

Biraz dolaştıktan sonra arada muhabbetler koyulaşır, zenginlik düşleri, hayaller, filan derken takanın kaptanı sorar:

"40 sandık altını nasıl paylaşacağız?"

Her kafadan bir ses çıkar. Herkese birer sandık derler ama sandıkların muhtevasının eşit olduğu belli değildir. Kim hangi sandığı alacak, nasıl paylaşılacak, kaptana fazla düşer mi? Arada zaten zengin olanlara bir şey verilmese olur mu, yoksullar yoldan çıkar mı diye kavgaya başlarlar. Yumruklar, sopalar derken, bıçaklar tabancalar devreye girer. Sonuç katliam.

Sahil güvenliğe ait hücumbot, Karadeniz'de dolaşırken kontrolsüz şekilde dalgaların arasında salınan bir taka görür. Yaklaşırlar, takaya çıkarlar. Bir sürü ölü. Nihayet tek bir kişinin ağır yaralı olarak kurtulduğunu görürler. Karadeniz fıkralarının ölümsüz kahramanı, kimi zaman karmaşık konuları kolayca çözen, kimi zaman da en kolay konular arasında kaybolup giden Temel'dir bu.

Hemen hastaneye koştururlar, kan takviyesi, serum, bir süre istirahat, bakım derken, Temel ikinci bir yaşama yeniden gözlerini açar. Gözünü açana aradan geçen süre içinde denizde katliam haberleri manşetleri süslemiş, konu sosyal bir facia halini almış, İçişleri bakanlığı en gözde müfettişlerinden birini görevlendirmiştir. Hastanede hazırda bekleyen müfettişe haber verilir, müfettiş hemen Temel'in odasına koşar. Yatağın başına oturur ve sorgulamaya başlar.

"Evladım, ne oldu anlat bakalım."

"40 kişu idik. Takaya binduk, biraz gezduk. Kaptan 40 sandık altını nasıl paylaşacağımızı sordu. Nidelum, anlaşamaduk, kavga çiktu. Durum bundan ibarettur."

Müfettiş, olay yeri fotoğraflarını gözüne getirirken, bu kadar büyük boyutta bir arbedeyi daha doğrudan anlatmanın başka bir yolu olamayacağını düşünür. Detaylara girmeden başka bir konuya geçer:

"Evladım biz takayı aradık, altın falan yoktu. 40 sandık altın nerede?"

"Efendum, altın var demeduk. Ya olsaydı demuş idik."

***

O partili şu partili, bu partili, öteki partili, beriki partili...

İnsanların siyasal görüşleri birbiriyle tam olarak asla örtüşmezler. Siyasal görüşler onları besleyen bireysel geçmişlerin oluşturduğu öznel olgulardır. Yine de özellikle bizim gibi toplumlarda nedense "Öteki" partilerden birine mensup olanlar, acıların ve sevinçlerin paylaşıldığı komşular, akrabalar ve arkadaşlardan başka bir şeye dönüşürler.

İnançlarını savunmakla, karşındakini incitmek arasındaki çizgi çok incedir. Bu genelde pek becerebildiğimiz bir ayrım olmadığından, kendi inanışlarımızı kabullenmeyenleri kınayanlar, onlara karşı husumet besleyenler bizim toplumda bu ayrımı yapabilenlerin sayısından ya fazladır, ya da bu ayrımı yapamayanların sesi diğerlerinden daha gür çıkar. Neticede, adam gibi oturup, politik bir meseleyi konuşamadığımızdan kavga etmeye başlarız. Konuşarak sorun çözmeyi beceremeyenlerin yöntemi bundan başka nedir ki?

Seçimlerin bu kadar sık yapılması belki bizim talihsizliğimiz. Zira iki seçim arasında daha uzun zaman olsa, muhtemelen paylaşmak için kavgaya tutuştuğumuz 40 sandık altının aslında sadece bir varsayım olduğunu anlayacağız ama bu dar periyotlar arasında barışmayı da beceremiyoruz.

Yerel seçimlere gidiyoruz ya. Hem ulusal düzlemde siyasal görüşler arasındaki farklar keskinleşiyor, hem de yerelde şahıslar ve çevrelerinin—veya taraflarının—birbirine yönelik husumetleri bileniyor. Parti içi yarışların bile Ereğli özelinde olmayan kırk sandık altın için ortaya çıkan kavgalara dönüştüğünü görebilirsiniz.

Bu işlere fazla kapılmamak gerek.

Bu Yazı Toplam 695 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • BİR... İKİ...ÜÇ... ERDEMİR!
      27-06-2016 | 09 : 01 26
    • EŞİT MESAFE PARADOKSU...
      07-03-2018 | 08 : 21 15
    • MAHALLENİN YAKIŞIKLISI MURAT BOZ...
      01-02-2017 | 08 : 40 25
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Doktor Google ve Riskleri: Bilgiye Erişim Kolay, Doğruya Ulaşmak Zor
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      MİLLETVEKİLİMİZ SAFFET BOZKURT’A AÇIK MEKTUP
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Doktor Google ve Riskleri: Bilgiye Erişim Kolay, Doğruya Ulaşmak Zor
    • doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Hastalık Yoktur, Hasta Vardır!
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Sınıkçılardan Uzak Durun, Bilime Güvenin!
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Çocuğum Düz Taban mı? İçe mi Basıyor? Ne Zaman Endişelenmeli?
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Muayene Öncesi Hazırlık Rehberi: Ortopedik Hastalar Nelere Dikkat Etmeli?
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com