ŞÜPHECİNİN KURUNTUSU...
11 Ekim 2016 08:26:25
Siyasilerin demeçlerini şüphe payı bırakmadan kabul etme imkanı maalesef yok.
Buna dair çok sayıda örnek var. Aksi takdirde şimdiye dek üniversite kampüs alanında çalışmalar ilerlemiş olacaktı. Bugün, yarın diye hava atan atana ama yıkım konusunda henüz tık yok.
İşin ilginci, kampüs alanı hakkında en başından beri siyasiler dışında bir şey söyleyen yok. Kaymakamlık bu olayın neresinde hiç belli değil. İşin asıl sahibi Bülent Ecevit Üniversitesi veya Rektör Özer'den de bu konuyla ilgili tatminkar bir açıklama gelmedi, gelmiyor.
Sonra bu kampüs meselesinin devamına ilişkin de şüphe uyandıran durumlar var. Gerçekten ilçede üniversite öğrencisinin sayısını büyük oranda arttıracak bir kampüs projesi hazırlanıyorsa, burada kalacak öğrencilerin lojistik meseleleri niye hiç gündeme gelmiyor? Yurt alanı olarak imarda ayrılan bir yer niye konuşulmuyor?
Ayrıca, Turizm Fakültesi ile ilgili durum da net değil. Bu okul hesapta turizm İşletmeciliği, Konaklama İşletmeciliği, Rekreasyon Yönetimi, Yiyecek İçecek İşletmeciliği, Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Turizm Rehberliği bölümleriyle eğitim-öğretim faaliyetlerini gerçekleştirecek. Böyle denildiği zaman sanki her şey hazır da öğrenci kabul etmek dışında bir sıkıntı yok gibi görünüyor ama fiili durumla yazılıp çizilenler arsındaki uçurum ayak sürüme izlenimi veriyor.
***
Bir şarkı sözü şöyle diyor:
"Çok aşığın var diyorlar/yalan de yeter bana/ bir sevda sözü fısılda/ hazırım inanmaya."
Aynı bunun gibi, inanmaya hazırız ama akıl bir yandan "Ta Abdülhamit'ten bu yana yata kalka rüyası görülen bir projenin, 22. Yüzyıla uzamayacağının garantisi" ni bulmakta güçlük çekiyor. Nice siyasetçi kuşaklarının ekmeğini yediği bu Filyos Projesi meselesinde yıllardır "Yarın, öbür gün" masalları dinledikten sonra bu güçlük daha da artıyor. Eksilmiyor.
Yukarıdaki şarkının sözü gibi, henüz limanı yok, sanayi bölgesi yok, istihdamı yok, getirisi yok... Üç vakte kadar (Hafta mı desem, ay mı desem, yıl mı, asır mı) Sakarya-Karasu-Ereğli yönünden bir demiryolu geleceğini, Filyos üzerinden Karabük'e kadar uzanacağını biliyoruz. Bir gün olacağına inanıyoruz, çünkü inanmaya hazırız.
"Batı Karadeniz'in Çılgın Projesi" denildiğinde göğsümüz kabarıyor, "Karadeniz'in GAP"ı denildiğinde ufkumuz genişliyor...
Ama şüpheci akıl, arka taraftan sürekli kuruntu kuruyor. Bir yandan inanmak istiyoruz, bir yandan şüphe ediyoruz.
***
1990'lı yılların ikinci yarısından bu yana Ereğli Zonguldak karayolu tamamlanamadı. İş makineleri nihayet Ereğli tarafına geldi. Bu bölüm hesapta bu sene tamamlanacak. Açıklamalar bu yönde. Ereğli'den yola çıkan biri Ilıksu'ya kadar modern bir asfalt üzerinden seyahat edecek.
Ancak makinelerin Ereğli tarafına gelmesi, işlerin kısa sürede biteceği anlamına gelmiyor. Zira bu sene anlaşılan kış daha yağışlı ve soğuk geçecek. Yağışlı günler nedeniyle işlerin istenildiği hızda yürümediği gözleniyor. Bu gidişle bu işlerin yılbaşına kadar bitmesi hayal olacak.
Yine de bitmez diye bir şey yok. Siyasiler basına demeç vermeye ayırdıkları vaktin birazını yüklenici firmanın işi sıkı tutmasını sağlamaya verirse söyledikleri gerçek de olabilir. Denildiği gibi, burada dile getirilenler sadece şüpheci bir aklın kuruntularından ibaret.
Ereğli Devrek Yolu, Yeni Ereğli Terminali, Ereğli Kent Meydanı, Butik hastaneler... Çok sayıda okul... Gençlik Merkezi... Kapalı Yüzme Havuzu...
Şüphe olsa da duymak gerek... Bir yanımız da inanmak istiyor çünkü...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com