Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
14 Aralık 2025 Pazar
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
İYİNİN KARDEŞİ...

İYİNİN KARDEŞİ...
10 Mart 2016 08:49:40

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Zonguldak Emeğin Başkenti unvanını kolay kazanmadı. Emeğin başkenti, aynı zamanda emek mücadelesinin ve emek sömürüsünün de başkentidir.  Bu durum kötülüğün iyi ve güzel olanın kardeşi olduğunu getiriyor akla...

Emeğe değer verilmesine, bu konudaki kazanımlarla övünülmesine rağmen, sanayicileri temsil eden bir sivil toplum kuruluşu temsilcisinin—hem de işyeri sahibi bile örgütlenme hakkını tanımışken—başka bir sivil toplum kuruluşu olan sendikaların örgütlenmesi hakkında "Aman zamansız oldu, sonra geleydi" gibi laflar edebilmesi,  aynı zamanda emek ve sömürünün nasıl yan yana bulunabildiğinin göstergesidir. Tıpkı ayrılmaz iki kardeş gibi...

Zonguldak bölgesinde  çalışanlara yönelik en bilinen kötü muamele örneği, şüphesiz 1940'ta "Milli Ekonomiyi Koruma Kanunu" kapsamında  gerçekleşen "Mükellefiyet"tir. Esasen Türkiye'nin geneli için uygulanan ve türkülere konu olan bu uygulamanın en ağır, en kapsamlı uygulaması Zonguldak'tadır.

Mükellefiyet yasasıyla 1938'de 24bin 804 olan maden işçi sayısı 1943 de 45 bin523 e ulaştığı ifade ediliyor. 20 binin üstünde bir zorunlu çalışma... İşçi sayısı ikiye katlanmasına rağmen, mecburi, gönülsüz, ilkel çalışma koşulları nedeniyle üretimde yüzde 32'lik bir artış sağlanabildi. 1947 yılında uygulamaya son verildi ama Zonguldak'ta şanlı emek mücadelesinin kardeşi olan kölelik koşulları altında zorunlu çalışma uygulaması kötünün kardeşi olarak tarihe geçti.

***

Bu satırlar 9 Mart 2016 günü yazılıyor.

Zonguldak tarihinin karanlık sayfalarından biri de bundan 51 yıl önce, 9 Mart 1965'te  Kozlu'da yaşanan bir olaydır.

O dönemde Ereğli Kömürleri İşletmesi, kısa ismiyle EKİ denilen kurumun, Kozlu İşletme Müdürlüğü maden ocağında işçiler greve gitti. Esasen işçilerin greve gitmesinde  Zonguldak gibi emek eylemlerinin yuvası olan bir bölge için şaşacak şey yok.  Hükümetin de greve karşı çıkmasında şaşacak bir şey yok.(Nitekim Büyük Madenci Yürüyüşü'nün ardından hükümetin ilk körfez savaşını bahane ederek grevi askıya alması örneği bu durumun aşılmasının ne kadar zaman aldığını gösterir.) Ancak 1965'te Türk İş de greve destek vermedi(ki bu kayda değer bir dipnot oluşturur).

Grevi başlatan işçiler, ocağı kontrol altına aldı, çalışmak isteyen işçilerin de ocağa inmesini engelledi. Kozlu'ya bir tümen asker sevk edildi.  İşçiler direnişlerini sürdürünce çatışma çıktı. Açılan ateş sonucunda Satılmış Tepe ve Mehmet Çandar isimli işçiler hayatını kaybetti.  15 jandarmanın yaralandığı, 14 kişinin gözaltına alındığı olayın radyodan verilmesi hükümet kararıyla (Bu kulağa ne kadar tanıdık geliyor) yasaklandı. Dört gün sonra olaylar son buldu ve işçiler iş başı yaptı.

Bu olay mükellefiyet dönemine göre daha az bilinen bir olaydır.

***

Alın teriyle kazanılan emeği kutsal kabul ederiz ya... Ne yazık ki bu konuda da iyi ve kötünün kardeş olduğu Zonguldak bölgesinde kanıtlanmıştır.

24 Nisan 1978'de (O zamanlar da işletmenin adı EKİ idi) Armutçuk Kömür İşletmesi'ne bağlı  Kireçlik ocağında lağım patlatılırken meydana gelen kazada 17 madenci hayatını kaybetti.

Üç yıl önce bu kaza TTK tarihçesinde bulunmadığı gibi, yaşamını yitirenlerin isimleri de Madenci Anıtı'nda yoktu. O dönemde yaptığımız bir haber dolayısıyla olayı yaşayanlara sorarak isim listesini toparlamayı başarabildik. İsimler bu sayede hiç değilse kayda geçmiş oldu.

Şaban Çakırgöz, Ramiz Akbulut, Hasan Akbulut, Beşir Açıkgöz, Mustafa Pulat, Şerafettin Aydın, Mustafa Yılmaz, Muhammet Yoldaş, Aydın Boğa, Ali Cebesoy, İsa Cebesoy, Ahmet Bayar, Hüseyin Akyüz, İsmail Bayar ve İsmail Cinkılıç...

Önceki yıl Soma'da yaşamını yitiren madencilere Allah rahmet eylesin. Yakınlarının bazı devlet imkanlarından yararlanacağını bilmek insanın yüreğini serinletiyor.  Fakat 1978'de Kireçlik'te yaşanan olay bunun tam tersi yönde cereyan etti.

Bu madencilerin hepsinin yakınlarına maaş bağlandı. Ancak, iş kazasında kusur, hayatını kaybedenlerden bazılarına atfedildi. Bu aileler kendilerine rücu eden maddi tazminatı ödeyebilmek için yıllar boyu yarı aç, yarı tok yaşadı. Bunu bilen biliyor.

Nihayet 1986-87 yıllarında o dönemin enflasyonist ortamında ailelerin ödediği sabit Türk Lirası miktarı giderek eridi ve "Pul parasını karşılamadığından" tahsilata son verilmesine karar verildi.

***

Bu konuda yazacak çok şey var... Büyük yürüyüş öncesinde maden işçilerinin emeklilerden daha düşük ücretlerle çalışmaya mecbur bırakılmasına hiç girmeyelim.

Simsiyah yüzlerle yerin altından, dupduru terleriyle bembeyaz ekmeklerini çıkaran, girmek üzere olanların, çıkanlara "Geçmiş olsun" dediği  maden işçilerinin emeğine kutsiyet atfedilmesi son derece olağan ve haklıdır. 

Emek iyidir... Maalesef iyilerin de kötü kardeşleri olabiliyor. Aynı işyerinden ekonomik değer yaratmayı hedefleyen kamu işletmeciliği geçtiğimiz yüzyılda bu konularda çok iyi bir sınav vermedi.

Şimdi işletmeler zarar ediyor, madenler özelleşsin filan deniliyor. Yetkililer maden işçilerine ulufe dağıtıyormuş, lütfediyormuş gibi pozlara bürünüyor, madenleri sırf işçilerin hatırına açık tutuyoruz diyor ya... Geçin bunları.

Geçtiğimiz yüzyıl boyunca maden işçisinin katlandığı muamelelerin sorumlusu, her şeyi yapmayı kendine hak gören bu zihniyetin ta kendisidir.

 

Bu Yazı Toplam 1613 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • "TAŞ İŞTE..."
      22-12-2016 | 09 : 23 15
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • CHP... CHP... CHP...
      10-09-2018 | 10 : 05 30
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com