Uçuruma yuvarlandı!....
  CHP'de son dakika gelişmesi...
  Otobüsten inerken düştü…
  Buzlu yolda düşerek ağır yaralanmıştı… Hayatını kaybetti…
  Kısıtlama kaldırıldı!
  Okullar tatil edildi
  Zonguldak yolu uzun araçlara kapatıldı...
  Yüzer vinç dereye sürüklendi, 5 kişi AFAD ekiplerince kurtarıldı
  Trafiğe çıkmaları yasaklandı…
  Facia ucuz atlatıldı!
21 Haziran 2025 Cumartesi
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
UNUTMADIK DİYORUZ AMA…

UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
17 Agustos 2019 08:32:06

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Felaket başa gelmeden umursamayan, bir kere başa geldikten sonra da hamasete vuran bir topluluğuz vesselam.

Geçtiğimiz haftalarda bir sel afeti yaşandı.  Olayın sıcağıyla alınmayan önlemler, yapılmayan imar düzenlemeleri, tamamlanamayan dere ıslahları, devletin görevleri, kamu idaresinin ihmali filan diye allame cihan kesildi herkes. Bir kez yağışlar sona erip de hayat normale dönünce yine eski tas eski hamam, bize bir şey olmaz demeye gelen bir tutuma girdik. Zannedersin on binlerce yıllık tarihini öğrenmek için dünyanın zamanını harcayan, tozlu ciltler, karanlık mağaralarda zaman geçiren yaratıkla, dününü unutan, yaşadıklarından herhangi bir ders çıkarmayı zul gören aynı yaratık değil.

Zonguldak’ta bir maden kazası olur, onlarca kişi hayatını yitirir, özel ocaklarda her gün bir iki kişi dünya serüvenini pisi pisine sonlandırır, sene-i devriyesinde iddialı açıklamalar yapılır,unutmayacağız, unutmadık denilir.

Diyoruz ama bir şey tekrar yaşanıyor, aynı acılar başa geliyorsa, lafla peynir gemisinin yürümediğini de kabul etmek gerek.

***

17 Ağustos 1999’da yaşanan İzmit Gölcük merkezli depremin üstünden yirmi yıl geçti.  12 Kasım’da da Düzce’de yaşanan depremin üzerinden yirmi yıl geçmiş olacak. Unutmadık diyoruz. Unutmayacağız diyoruz. Unutturmayacağız diyoruz. 

Aslında olayın kendisini unutmadık.  Sabah saatlerinde televizyonların helikopterlerden yaptığı canlı yayınlarda enkazların arasında karınca misali ağlaşarak dolaşan insanlar, o günleri yaşayanların hafızasında tazeliğini koruyor.  Unuttuğumuz şey, afetlerin tekrarı halinde aynı büyüklükte acılar yaşanmaması için gerekeni yapmak gerçekte.  Onu unuttuktan sonra gerisini hatırlasan ne olur, hatırlamasan ne olur!

Yirmi yıllık süre içinde, ikinci bir Marmara depremi—bu kez İstanbul veya Marmara Denizi merkezli—demokles’in kılıcı gibi Türkiye vatandaşlarının başında sallanıyor, bilim adamları şiddeti konusunda ihtilaflı olsa da yirmi yıl önceki depremden daha küçük Richter ölçeklerindeki bir depremin bile ülkeyi felç edebileceği konusunda öyle aman aman bir görüş ayrılığı yok.

Buna rağmen, tüm yapabildiğimiz “unutmayacağız” deyip, bir enkaz alanının kenarına çelenk bırakmanın ötesine geçmiyorsa, göstermelik iletişimsel eylemlerden başka bir şey akla gelmiyorsa, hala toplumun büyük bölümü “başa gelen çekilir” kaderciliği içinde taleplerde bulunmuyorsa, kimse kusura bakmasın, bunları sırf unutuyoruz dememek için, laf-ı güzaf olsun diye yapmalarda etmelerdeyiz demektir.

***

İnsanoğlunun, gözünün önünde olmayanı unutuveren bir primat olduğunu söylesem, bunca elemin müsebbipleri, sorumluluğu üstlenmekten imtina edenleri savunmak için bizi suçlamaya hazır insanlar bile olacaktır. Niye böyledir diye mi sormalı, yoksa nasıl olur da bu gidişatı değiştiririz diye mi sormalı acaba? Doğru olanı yapmak zor  ve cari durumda can sıkıcı tepkilere yol açar diye, yapılması gerekeni yapmamaktan vaz geçmek gerekiyor artık. 

Unutmadan söyleyeyim… Doğrudan etkilenmeyince, başkasının başına gelen felaket insanoğlunun çenesi için malzeme üretir.  Elbette gerek 17 Ağustos, gerekse 12 Kasım depremlerini bizzat yaşayanlar, enkazın altından çıkanlar o günleri unutmadı.  Belki toplumun azınlık sayılabilecek bir kesimi de bu konuda bir endişe duyuyor, bir sorumluluk besliyordur ama o kadar.

Gerçekten, damdan düşenin halini damdan düşen anlar diyorlar ya.  Madende hayatını kaybeden eşimin babasının anıları, Zonguldak’ta, Soma’da, Türkiye’nin dört bir köşesinde yaşanan maden kazalarının ardından, kristal gözyaşları halinde tazelenir bizim evlerimizde.  Büyük travmalar, onları yaşayanlar tarafından kolay unutulmuyor.

Deprem konusunda da bir örnek vereyim. Düzce’de çalıştığım dönemde, 12 Kasım Depremi’nin sanıyorum sekizinci yıldönümünde bir etkinliğe katıldım. Televizyonda bir sinevizyon gösterisi var, depremin ardından Kaynaşlı, Kervan Kavşağı, Düzce Merkezde yıkılmış binalar, etrafında ağlayan insanlar, zamanla yarışan, gerilim içindeki kurtarma ekipleri birer birer geçiyor. Üzeri kapalı sedyeler geçiyor ekrandan.

Derken,  ön sıralarda bir bayanın gözyaşlarına hakim olamadığını gözlemledim, kameramana işaret ettim, onu çekerken, yan taraftan başka biri daha mendilini çıkardı. Derken abartmasız salonun neredeyse tamamı ağlamaya başladı.  Depremi dışarıdan izleyen, o acıları bizzat yaşamamış biri olarak, sanki insanoğlunun başına gelen tüm afet ve acılara benim kadar duyarsız biri yokmuş gibi utandım. Hayatımda o gözyaşlarının karşısında duyduğum ezikliği başka hiçbir yerde yaşamamışımdır, bir daha da yaşamak istemem.

***

Yanisi, diyeceğim, Fuzuli’nin deyimiyle, “Suale cevabdan gayrı nesne vermeyenlerden” hesap sormayı öğrenmemiz gerekiyor.  Önlem mutlaka devletle, belediyeyle, muhtarla falan ilgili değildir mutlaka. Kendi önlemini alacaksın, daha sonra kurumsal eksiklikleri dile getireceksin, müsebbibinden hesap soracak, gerekirse yakasına yapışacaksın.

Bunu da artizlik olsun diye değil, hak böyledir diye; depremlerde, sellerde, kuraklık, savaş, açlık ve salgınlarda hayatını kaybeden onbinler, yüzbinleri unutmadığını göstermek ancak böyle olur diye yapacaksın.  Kendi yaşadığın acıları çocukların, onların arkadaşları yaşamasın diye, hiç yaşamadığın acıları hiç yaşamamak için, o acıları yaşayanların acılarını tüm insanlık ailesinin bir ferdi olarak ta yüreğinin ortasına oturmuş bir değirmen taşı misali hissettiğin için yapacaksın. Yoksa daha çok ağlarsın!

Bunu yapmazsan,  sadece afetlerin yıldönümünde “Unutmayacağız” diye kof bir böbürlenme tonu taşıyan boş sözler etmekten başka bir şey yapamayan biri olursun.

O da bir işe yarar mı bilmem!

Bu Yazı Toplam 7407 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    • ALT ALTA YAZINCA…
      16-09-2019 | 09 : 23 50
    • BİR... İKİ...ÜÇ... ERDEMİR!
      27-06-2016 | 09 : 01 26
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Kas İskelet Sistemine Doğal Destek: Bal ve Arı Ürünleri
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Kas İskelet Sistemine Doğal Destek: Bal ve Arı Ürünleri
    • İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Doktor Doktor Gezmenin Riskleri: Sağlığınızı Yolculuğa Çıkarmayın
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Modern Zamanların Sessiz Salgını: Hareketsizlik ve Fazla Kalori
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Protezler Ne Kadar Dayanır? Ortopedide Teknolojinin Ayak Sesleri
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Kas İskelet Sistemine Doğal Destek: Bal ve Arı Ürünleri
    • İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com