Bazı konularda öngörüler hep doğru çıkarlar. CHP Zonguldak İl Kongresi'nin yıl içinde yapılan iki milletvekili genel seçiminin hesaplaşma alanı olduğuna ilişkin öngörü bunlardan biri...

CHP fantastik bir parti. Ayakta kalması sadece el mecbur oy verenler sayesinde mümkün olmuş gibi bir görüntüsü var. Yoksa yok olması için bunca mücadele eden üyesi varken bunca sene ayakta kalması nasıl açıklanabilir?

Her kongrede iyileşmez yara almasına rağmen, nasıl sağlam bir bünyedir ki birbiri ardınca güçlü iktidarları siyaset çöplüğüne atmasına rağmen hala varlığını enikonu güçlü şekilde sürdürebiliyor.

Belki de bu durum ne kadar sürdürülebilir diye sormak gerek... Zira kavgasız gürültüsüz bir kongresini görmek henüz kısmet olmadı, belki bu kafayla dönüşecekleri marjinal partide huzur, barış içinde kongreler gerçekleştirirler.

CHP İl kongresi de bu çerçevenin dışına çıkamadı. İstediğini alamayan her grup, isyanını böğürmek, hesap sormak için il kongresini platform olarak kullandı.

Hesaplaşma o kadar bekleniyordu ki "CHP İl Kongresinde kavga çıkacak" diyecek falcılar gülünç duruma düşerdi. Dahası, bu dayanaksız bir öngörü de değildi. Milletvekili seçimlerinin adaylık döneminden başlayan, ilçe kongreleri süreçlerinde derinleşen ayrılıklar, kamuoyu tarafından gün gün takip edildi. Ereğli ilçe kongresinde delegelerin konuşmalara seslenme tonu, İl kongresinde yaşanacakların habercisiydi.

Detaya girmeye gerek yok, aktarılmaya utanılacak ithamlar, sözlü ve fiili müdahaleler, hastanelik olan eski yöneticiler, (Eski CHP Ereğli İlçe Başkanı, Değerli Yaşar Balcı'ya geçmiş olsun, ilk haberlerin aksine durumunun iyi olduğunu öğrenince teselli bulduk) önceki dönem il başkanının milletvekili adaylarından birine yönelik yenilip yutulmaz sözleri... Siyasi olgunluktan yoksun bir kongre nasıl gerçekleştirilir sorusuna örnek bir cevap sergilendi CHP il kongresinde...

Olan oldu... Elbet haklı haksız ayrılır ama asıl sorulması gereken soru bu değil. Asıl mesele bu kongreden sonra CHP nereye gider?

Bir kere yeni yönetim hayli açık ara oyla göreve getirildi. Yani İl Başkanlığı bu saatten sonra tartışma konusu olmayacaktır. Ancak yeni yönetimin yol ayrımında duran partilileri yeniden kazanmak için yapacağı girişimler, kongrede ortaya çıkan gerginlik ortamına şimdiden gömüldü bile.

İkincisi, kongreden önce de aralarında ayrılık bulunan parti içi grupların bu saatten sonra ortak bir hedefe kilitlenmesi çok zor. Maazallah yarın seçim olsa, bu grupların kimisi partilerinin yanında yer almakta güçlük yaşayacaktır.

Üçüncüsü böyle bir ortamda (Diyelim anayasa değişikliği, başkanlık falan diye önümüze konulacak referandum olsun) partililerini ikna etmekte güçlük yaşayan bir parti, yeri geldiğinde diğer partilerin seçmenlerini yanlarına çekmeyi nasıl başaracak?

Ereğli kongresinde yaşananlar, il kongresinin provası niteliğindeydi. Zonguldak kongresi Ocak ayında yapılacak Büyük Kurultay'ın provası olmasın?

GEÇMİŞ OLSUN DOĞAN GÖNÜLLÜ...

Düzce'de çalıştığım dönemde, Düzce'de AK Parti içinde düzenlenen bir koordinasyon toplantısında, Ereğlili bir belde başkanının konuşma kayıtlarını istediğinde telefonda konuştuk ilk kez.

İlk karşılaşmamız da yeni stüdyolarını inşa etmek için Düzce'de çalıştığım televizyona geldiğinde oldu. Ereğli'ye döndüğümde de Demokrat Gazetesi çatısı altında hayli uzun bir süre birlikte çalıştık.

"Kimseye aleyhinde yazamayacağın kadar yakın, lehinde yazamayacağın kadar uzak olma" düsturunu ondan işitmişimdir. Ereğli'nin ortalamanın üstünde yer alan gazetecileri arasında en önde gelenlerden, kamuoyunda en ciddiye alınan yorumculardan biridir. Her şeyden önce dosttur, candır. Kendisini yakından tanıyan hiç kimse bunun aksini söyleyemez.

Birlikte çalıştığımız Genel Müdür-Yazı işleri müdürü döneminde de aramızdaki ilişki de iş ilişkisinin ötesinde bir dostluk ilişkisiydi. Kendisi birlikte çalıştığımız kurumdan ayrıldığında bu ilişkinin aynı temelde devam etmesinden de hep mutluluk duymuşumdur.

Doğan Gönüllü geçirdiği rahatsızlık dolayısıyla Bülent Ecevit Üniversitesi Araştırma ve Eğitim Hastanesi'nde başarılı bir operasyon geçirdi. Durumunun iyiye gittiğine ilişkin haberler yüreklerimize su serpiyor, kaygıları yatıştırıyor. Kendisine, ailesine, basın camiasına ve Ereğli'ye büyük geçmiş olsun.

Kalbimiz seninle sevgili Doğan Gönüllü... En kısa sürede aramıza dönmeni bekliyoruz!