CHP Ereğli İlçe Kongresi, aynı zamanda yeni yönetimin çözümlemesi gereken problemleri de ortaya koydu. Yeni yönetimin baş etmesi gereken problemler yeni problemler değil. Neredeyse tüm partililer bunları biliyor. Bilinmeyen bu sorunların nasıl aşılacağı...

Kongrenin gerçekleştiği salonun önündeki çay ocağı, kongrenin başlama saatinde delegelere meram anlatan—ve rakiplerin ne yaptığını göz hapsinde tutan—tarafların ve sürece aktif olarak katılmadığı halde netice-toto faaliyetleri yapan partililerin işgali altındaydı.

Salonda her zaman görüşme imkanı bulunmayan partililer birbiriyle hasbihal ediyor gibi bir manzara hakim olmakla birlikte, gergin bir atmosfer olduğu hemen anlaşılıyordu. En fazla görünen manzaralardan biri, partililerden birinin öbürünün kulağına biraz yaklaşarak öbür tarafın yönetim listesindeki biri hakkında olumsuz görüş beyan ettiği manzaradır denilse yeridir.

Üyelerin girişteki kayıt masasına gitmektense polemik yapmayı tercih etmesi nedeniyle yöneticiler kayıtları yapmayanlara uyarılarda bulunması ve protokolün salonda olup biteni izleyip kendi yorumlarını yüksek sesle yapamamanın sabırsızlığını yaşadığı da kongre öncesi gözlemler arasında sayılabilir. 410 delegeden 396'sının salona gelişiyle elde edilen katılım oranı, CHP delegesinin adaylarına sahip çıkmasının göstergesi olmasının yanı sıra bir rekor olarak kabul edilebilir.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, kendi aralarında kongre düzeni ve seçim sonuçlarına ilişkin koyu bir sohbete dalmış gazetecileri görünce katılmadan edemedi. Demirtaş, "Sonuç ne olursa olsun, kazanan CHP olsun" dedi. Demirtaş, "Mesele kimin kazandığı değil, orada bir sorun çıkmaz. Sorun daha ziyade kaybeden tarafların tutumundan kaynaklanıyor. Kazanan taraf öncelikle kaybeden tarafı kazanmalı" diye özetlenebilecek bir cümleyle kaygılarını ifade etti. Demirtaş bu ifadeyi kongrede yaptığı konuşmada da tüm delegelerle paylaştı.

Kongrenin kalan bölümünde söylediklerinin doğruluğu teyit edildi.

***

Kongre ilerledikçe, aradaki görüş ayrılıklarının geçtim aynı parti içindeki görüş ayrılıklarını, rakip parti mensupları arasında bile yaşanmayan bir derinlik kazandığı ortaya çıktı.

Görüş ve Öneriler bölümünde söz alan konuşmacıları—ki sayıları o kadar fazla ki, oy kullanma süresi üzerinde baskı yapacak kadar zaman harcandı bu konuşmalara—Üç bölüm halinde ele almak mümkün.

Bunlardan birincisi adaylardan herhangi birisinin yönetiminde bulunanlarla, adayların sıkı taraftarlarını kapsıyor. Bunların konuşması kongrenin hayırlı olmasıyla başladı, rakip adayın midesinde sancı yaratacak nitelikte ithamlarla devam etti. Bu konuşmacılara salondan rakip adayın taraftarları tarafından gösterilen sert tepki, kongre salonunda kimi zaman partililerin araya girmesini gerektirecek gerginliklere yol açtı.

Konuşmacılardan ikinci grubu adaylardan birine oy verse de, asıl kaygısı partide yaşanan gerginlik ortamına yönelik olanlar oluşturuyor. Bunlar temelde, "şu kadar yıldır partideyim, bir türlü hatalardan ders alınmadı, artık bitsin bu kavga" mealinde konuşmalar gerçekleştirdiler.

Üçüncü grubu ise Eski İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, adaylar (Yeni İlçe Başkanı) Sertan Ocakçı, Yaşar Balcı ve bu seçimde taraf olan ilçe ve belediye başkanları oluşturuyor. Ancak söz konusu olan iki aday olduğundan bunların bir kısmı kongrede desteklediği adayın grup üyesi gibi yer aldı.

Başka bir deyişle, CHP kongrede sadece Ocakçı ve Balcı gruplarıyla yer almadı. Değişik düşünsel ve yandaşlık mülahazalarına sahip çok farklı gruplar var CHP'de. Eğer yeni ilçe başkanı hedeflediklerini başaramazsa, Pazar günkü kongrede uyuklayan bir sürü nefretin küllenmesi zor olacak.

Ocakçı bir koltuğa oturmadı sadece, aynı zamanda ateşten bir gömlek de giydi.

***

Kongre ile ilçe başkanlığına veda eden Hayrettin Kartal, konuşmasında Yaşar Balcı ve destekçilerine yönelik ithamlarda bulundu, bu ithamların odak noktasını 2014 yılında yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri oluşturdu. Bu konuşma, Balcı'nın kazanması durumunda parti içi muhalefetin Kartal tarafından en sert biçimde yürütüleceğine yönelik bir algı oluşturdu dinleyende...

Elbette Kartal'ın aynı zamanda selefi olan Balcı da bu suçlamalara yönelik sert eleştiriler getirdi. Balcı, seçim yenilgisinin "Bireysel değil, kurumsal" sıkıntılardan kaynaklandığını öne sürdü ve ne kadar üstünü örtse de özellikle "Meclis üyeliği için önseçimi engelleyenler" ifadeleriyle Eski Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve Kartal'a karşı argümanlarını anlattı. Kartal ve Balcı'nın konuşmaları da salondan laf atmalarla zaman zaman bölündü.

İlçe başkanı Sertan Ocakçı, geçmiş kavgaları konuşmasına dahil etmemek konusunda büyük özen gösterdi. Kongrenin ardından Balcı'yı kürsüye çağırırken "Barış Kazandı" ifadesini kullandı. Yaşar Balcı bu duruma, "Bu partide kavga yok, mücadele var. İnsanları ötekileştirmeyin" diye karşılık verince, en baştan CHP'nin karın ağrısının yeni döneme de taşınacağının sinyalini verdi. Eski ilçe başkanı Kartal da kongrede yaptığı konuşmanın, kongre heyecanı içinde yapıldığını belirterek Balcı'ya da teşekkür etti ama nafile...

Arada aşılması gereken duvarlar kongre öncesinde olduğundan daha alçakta değil... Ocakçı ve yönetiminin parti içi barış hedefine cumartesi günü olduğundan daha yakında değil...

Zaten bu işler bir günde olmaz... Dişlerle, tırnaklarla ağır ağır kazarak, taşları tek tek üst üste koyarak yapılabilecek işler bunlar...

Zor... Hem de çok zor...