
YÜREK DEVRİMİ...
01 Aralik 2015 09:04:26
Engelli deyince hemen aklınıza bastonlar, tekerlekli sandalyeler, protezler, özel eğitim kurumları gelmesin. Hepimiz engelliyiz ama birazımız öbürlerinin engelini abartarak kendi engelini görmezden gelir.
İnsanlar, sosyal medya yoluyla dünyayı, ülkeyi sarsan etkinlikler organize ediyor. Bir kısmı para kazanıyor. Bir kısmı sorunlarına çözüm buluyor. Resmi işlerin büyük bölümü internet üzerinden yapılabiliyor.
Ben bu alanda engelliyim. Twitter'i kullanmayı öğrenemedim. İnstagram'ı henüz görmüşlüğüm yok. Vatsap diye bir şey var, kullananların epey işine yarayan bir uygulama.. Atadan kalma Facebook dışında sosyal medya ile aşina değilim. Ayrıca çoğu insanın koştuğu hızda koşamam.
Bir komşum, benim okuduğum süratle okuyamaz. Okuduğu şeyi ya kabullenir, ya da onun için birinin yorumlamasını bekler. Eve gazete almasına rağmen, aslında onu okuyup anlayabilecek zihinsel melekelerden mahrumdur.
Büyüklerimden biri okuma yazma bile bilmez. Bir otobüs durağına bıraktığınızda kendi başına bir mahalleden öbür mahalleye gitmesinin sözü bile edilemez.
Kendisinden başkasının herhangi bir durumda nasıl hissedebileceğini algılamaktan aciz, empati özürlü tanıdıklarım var... Yüreklerinden engellidirler denilse yeridir bu kişilerin.
Ve evet... Birçok kişi tanıyorum ki her şeyi düzgün olarak yapabilmesine rağmen, iki nokta arasında intikal eylemini yürüyerek yapamazlar...
Engelliyse hepsi öbürü kadar engelli... Engellerin büyüklüğü, sizi ne kadar kısıtladığı ile ilgili değil, ona karşı aldığınız tutumla ilgilidir daha ziyade...
Hepimiz şu veya bu şekilde engelliyiz.
***
Uzun yıllar boyu tartışılmasına rağmen, fiziki ortamlar açısından önemli bir dönüşüm gerçekleşmediğine bakılırsa, engelliler konusunda radikal bir bakış açısı değişikliğine ihtiyaç var.
Sosyal medyadaki yetersizliğim veya komşunun okuduğunu anlamamakta inat etmesinden kaynaklanan engeller eğitimle aşılabilecek türden engellerdir. Ama bu konularda eğitim almaya direnilirse, engellerin aynen duracağı aşikardır.
Okuma yazma bilmeyen büyüklerimizin seyahat özgürlüğünden istediği gibi yararlanması için (Okuma yazma öğretmek mümkün değilse) toplu taşıma araçlarında sesli uyarı sistemleri kurulur, yahut daha bilinçli toplu taşıma aracı sürücüleri sayesinde problem aşılır.
İki nokta arasında intikali yürüyerek değil de kullanımları için yapılmış tekerlekli araçlarla yapanların aynı özgürlükten yararlanması için kaldırımlara ve bina girişlerine kullanılabilecek evsafta rampalar, kamu binalarına asansörler yapmak yeterli. Bu engeli aşmak aslında en kolayıdır.
Problemlerin aşılmamasının nedeninde de esasen bir engelli grubu var. Bu da yukarıda engel grupları arasında sayılan 'Başkalarının nasıl hissedebileceğini algılamaktan aciz, yürekten engelliler'dir.
Eğer, yetkili makamlara birini seçerken bu empati engellilerini seçmekten kaçınırsak, engel diye tabir edilen şeylerin daha kolay aşılabileceğini görürsünüz...
***
Aslında gerekli eğitimi alması kaydıyla, engelli diye kategorize edilen kişilerin, sağlam denilen insanlarla aynı işi rahatlıkla yapabilir. Sosyal etkinliklere aynı yeterlilik düzeyinde katılım sağlayabilir.
Mesela, Ereğli'de ortopedik engelliler sinemaya gidemez. Bunun nedeni olarak bu kişilerin ortopedik engelini mi görmek gerekir, yoksa kamuya açık tek sinemanın bu türden engeli olanların yararlanmasını engelleyecek şekilde inşa edilmesi midir?
İlçede bugün ortopedik engellilerin kentin merkezi dışındaki bölgelerinde ulaşım zorlukları yaşamasının nedenini, kamu gücünün bu bölgelerdeki kaldırımlarda kullanılabilir rampalardan yoksun inşa edilmesi olarak görenler yanılıyor mudur sizce?
Engellileri "Eksik" olarak görmekten vaz geçip, kendimize konulan engellere gösterdiğimiz tepki kadar, o engelleri yaratan fiziksel koşulları üreten bakış açısına tepki göstermediğimiz sürece bu alanda gereken zihniyet devrimini gerçekleştirmiş sayılmayız.
Bu zihniyet devrimi "Yüreği engelli olmayanlar" tarafından gerçekleştirilebilir sadece.
Boş boş konuşanlar tarafından değil...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları





© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com


















