Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
14 Aralık 2025 Pazar
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
PEK MUHTEREM BEYEFENDİ SENDROMU...

PEK MUHTEREM BEYEFENDİ SENDROMU...
27 Kasim 2015 08:45:22

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

26 Kasım 1934'te çıkan bir yasayla, sosyal yaşamda insanların sosyal yaşamda birbirlerine üstünlük ifadesi sayılan lakap ve unvanlar kaldırıldı.

Kanunda ''Ağa, hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, hazretleri'' gibi lakap ve unvanlar kaldırılıyor; bütün yurttaşlar, kadın erkek, ''kanun karşısında ve resmi belgelerde yalnız adlarıyla anılır'' deniliyordu.

Kanun, cumhuriyetin kurucu iradesinin Türkiye toprakları üzerinde yaşayan herkesi devlet ve sosyal yaşamda eşit kılma iradesinin bir sembolüydü.

Aradan geçen seksenbir yılda gördüğümüz, yasa ve resmi uygulamaların tersine sosyal yaşamda unvan hastalığı azalmak şöyle dursun, tam tersi yönde bir değişim gerçekleşti.

Mesela, toplum yaşamında biraz kallavi görülen siyasetçiler, özellikle 1950'li yıllardan itibaren "Beyefendi"den, "Muhterem Beyefenndi" ye, hatta "Pek muhterem beyefendi"ye terfi etti.

Din alanında önde gelenlerin sıfatı, "Hacı", "Hoca", "Molla" ve "Hazretleri"nden, "Hocaefendi hazretleri" veya "Hacımolla efendi hazretleri" gibi bileşik hürmet sıfatına dönüştü. Askeri bir unvan olan "Paşa" ile bunun birinci tekil kullanımı olan "Paşam ise "Sayın Paşam" gibi katmerli bir hale büründü.

Bu dönüşümler görünüşte masum ve basit görünüyor. Oysa bu aynı zamanda toplumun otorite ile ilişkisinin nasıl değiştiğini göstermesi açısından önemli örnekler...

Bu sayede toplumdaki otoriteye boyun eğme eğiliminin, yandaşlık psikolojisinin yasayla önüne geçilemeyeceğini, dahası ne kadar cumhuriyetin kurucu iradesi tersini arzularsa arzulasın, eşitlik talebinin artmak yerine azaldığını görmüş olduk.

Yani aradan geçen bir asra yakın süre içinde, yasanın tek neticesi olarak, resmi evrakta bu sıfatların yazılmaması oldu.

"Pek Muhterem Beyefendi Sendromu" aynen duruyor.

***

Yukarıda anlatılan "Pek Muhterem Beyefendi Sendromu" nun sadece yasa ve toplum önünde kullanılan unvanlarla alakalı bir durum olduğunu düşünmeyin.

Beş senede bir gider, Belediye Başkanları, İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Meclisi Üyeleri seçeriz. Dört senede bir de Milletvekillerimizi seçip kendimizi temsil etmek üzere TBMM'ye yollarız. Ara sıra devlet yaşadığımız yerlere kendi beğendiği valileri, kaymakamları, müdürleri gönderir.

"Bölge eşrafı" diyebileceğimiz bazı kesimlerin seçilmiş veya atanmış unvanların etrafında kümelendiğini görebilirsiniz. Bunlar da bu "Pek Muhterem Beyefendi Sendromu"ndan muzdarip arkadaşlardır ve maalesef bunun psikanalizle bile tedavisi mümkün değildir.

Zira "Pek Muhterem Beyefendi"nin etrafındaki kişiler sadece zat-ı muhteremin hürmet görme, kendilerinin hürmet gösterme ihtiyaçlarını gidermek için orada değildir. Bu arkadaşlar aynı zamanda bir nevi çoluk çocuğun maişetini de bu yakınlık üzerinden karşılamak gibi bilinçaltı bir dürtüye de boyun eğerler.

Bu illet kendisini, yakalananın hürmetkar bir teba olarak sergilemesi ve "Muhterem"in yaptığı, söylediği her şeyde bir hikmet bulması şeklinde açığa çıkarır. Bu kişiler aynı zamanda "Pek Muhterem Beyefendi"nin söylediklerini, yaptıklarını ve yapmadıklarını eleştiren densizlere yönelik dehşetlerinin yüksekliği ile de belli ederler kendilerini.

Elbette bu ebedi bir bağımlılık değildir. Eğer mevki sahibinin yerini başkası alırsa, görevler esnasında kanlarına işleyen vefa duygusunun yerini "Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı" şeklinde bir bakış açısı alır ve yeni "Muhterem"in ne kadar önemli bir lider, âli şahsiyet olduğuna anında kendilerini ikna ediverirler...

Zaten bir makama gelen birisinin de, kendinin ne kadar muhterem olduğuna inanması, "Pek Muhterem Beyefendi Sendromu"na yakalananların etrafında ne bir gayret halkalanması ile kolaylaşır.

Bu öyle büyük bir aşktır ki, önüne yasa da geçemez, ahlak da...

Bu Yazı Toplam 3073 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • "TAŞ İŞTE..."
      22-12-2016 | 09 : 23 15
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • CHP... CHP... CHP...
      10-09-2018 | 10 : 05 30
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com