Seçimlerin ardından mağlup genel başkanlara yönelik parti içi tepkilerin ilk sahne bulacağı parti olan CHP'de muhalifler Olağanüstü Kurultay talebini dile getirdiler. Hem de olağan kurultaya kısa bir süre varken...

Zaten kurultayda her türlü tepkinin dile getirilme imkanı olacak. O halde neden CHP'lilerin bir kısmı Olağanüstü Kurultay istiyor? Olağan Kurultay isteyenler Olağanüstü kurultaya niye karşı çıkıyor?

Bu sorunun cevabını bulmak için öncelikle basına yansıyan kadarıyla bu kişilerin kimler olduğunu görmek gerek. Olağanüstü kurultay talebi, daha ziyade "Küskün" tabir edilen eski yöneticiler, adaylar vb içinden geliyor. Zonguldak bölgesinde delegeliği devam eden bazı küskünlerin de "Olağan kongre değil, olağanüstü kongre yapılsın" dediği biliniyor.

Oysa halen görevi başında bulunan parti yöneticileri olağan kurultay bu kadar yakınken "Olağanüstü Kurultay Talebi"nin yersiz olduğu görüşünü savunuyor.

Bunların hiçbiri rastgele ortaya çıkan durumlar değil. Her şeyin mantıklı bir açıklaması var...

***

Ocak ayında yapılacak Olağan kurultayda (Ereğli'de) geçtiğimiz günlerde tamamlanan delege seçimlerinde seçilen delegeler oy kullanacak. Eğer "Olağanüstü Kurultay" talebi kabul görseydi, geçtiğimiz kurultay öncesinde delege olanlar oy kullanabilecekti.

Siyasete yakın olanların, aklından geçenleri işitir gibiyim. Hala "Eee ne fark eder?" havasında olanlar ise siyasete o kadar yakın değil demek oluyor.

Geçtiğimiz dönem delege yapılanların içinde yerel ve genel seçimlerde bir yerlere aday adayı olarak başvurmuş ama ya aday gösterilmemiş yahut seçilememiş birçok kişi bulunuyor. Bu delegeler, Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğindeki CHP'de politik geleceklerinin açılmasına olanak bulunmadığına inanıyor. Her bölgede, elbette Zonguldak ve Ereğli bölgesinde çok sayıda böyle delegelerden bulunuyor.

Geçtiğimiz kurultayda Muharrem İnce'nin Kemal Kılıçdaroğlu karşısında hatırı sayılır bir oy aldığını hatırlayın. Kılıçdaroğlu'na karşı oy kullanan delegelerin sayısında 1 Kasım sonrası azalma olmadığını, tam tersine bunların büyük oranda sayısal artış gösterdiğini öngörmek sağduyunun gereğidir.

***

1 Kasım seçimlerinin ardından "Seçim Mağlupları" sepetinde bulunan CHP Genel Merkezi'nde bu büyüklükte bir küskün delege yapısıyla kongreye gitmek istemiyor. Olağanüstü kongreye gidilmek istenmemesinin nedeni bu...

Bu aynı zamanda CHP Genel Başkan Adaylarının "Masa başında delege yapıyorlar" diye şikayet etmesinin nedenini oluşturuyor. Adaylar, Kılıçdaroğlu'na küskünlerin fazla olduğu bir yapıyla Kurultaya gitmenin kendi lehlerine sonucu etkileyeceğini düşünüyor.

Yeni seçilen delegeler büyük ihtimale kendilerini delege olarak yazan sisteme daha bağımlı olacaklar. En azından muhalif adayların böyle düşündüğü ortada. Yoksa niye delege yapısı değişmeden olağanüstü kurultay yapılmasını isteyenlerle aynı rüzgârda yelken açsınlar?

Mesele sadece CHP Genel Başkanını değiştirmekle ilgili değil. Bu aynı zamanda Kılıçdaroğlu'nun daha önceden tasfiye ettiği parti içi grupların geri dönüşüyle de ilgili.

Bunu şöyle açıklamak mümkün. Bir parti genel başkanını görevde tutan, kişisel özelliklerinin yanı sıra, parti içi iktidarını genel başkanın varlığına bağlayan yakın çevresidir. Genel Başkan bir seçim yenilgisini gurur meselesi yapıp görevden ayrılmak istese de parti yönetimine hakim olan kadroları aynı istek içinde olmayabilir.

Yani Genel Merkez "Olağan Kurultay", parti içi muhalifler "Olağanüstü Kurultay" isterken, aslında kurultayda alınacak sonucu kendi lehlerine değiştirmeye oynuyorlar.

Neticenin de buna bağlı olarak oluşacağını hep birlikte göreceğiz.