1
Kasım Milletvekili genel seçimleri, bir açıdan 92 yıllık Cumhuriyet tarihinde
bir ilk niteliği taşıyor. Zira bu seçim aslında daha önce yapılmış bir seçimin
tekrarı. Bir önceki seçim, 1 Kasım seçimlerinin bir anketi niteliği taşıyor.
Siyasi tarihimizde da önce görülmemiş bir şey bu.

Seçime
bir aylık bir süre kalmasına rağmen gerek kamuoyu, gerekse siyasilerin seçime
odaklanmakta güçlük yaşadığı görülüyor. Bunun nedenlerinin başında elbette
seçimin bir tekrar seçim olması geliyor.

Öte
yandan toplumun büyük bölümünün yaklaşık bir haftadır büyük oranda Kurban
Bayramı gündemine odaklanması da seçim atmosferinin geç oluşmasının nedenleri
arasında yer alıyor. Pazartesi günü başlayan 2015-2016 eğitim öğretim yılı
öncesinde velilerin çocuklarının ihtiyaçlarına öncelik vermesi de siyaseti
vatandaşın gündeminde geri sıralara iten unsurlardan sayılabilir.

Yine
de siyaset ilerliyor. Mesela büyük oranda aynı kalsa da, aday listeleri
açıklandı. Siyasi Partilerin genel merkezleri ve yerel temsilcileri ilk
açıklamalarını yaptılar.

Bu
açıklamalar önümüzdeki bir aylık seçim sürecine ilişkin bazı ipuçları içeriyor.

7
Haziran seçimlerine "Başkanlık" teması ile giren AK Parti, 1 Kasım seçimlerine
farklı bir söylemle girecek. AK partilileri bu seçimde "terörle mücadele"
içerikli bir kampanya bekliyor. Muhtemelen defteri kapatılan 'Açılım Süreci'nde
partinin pozisyonunu izah etme çabası da bu kampanyanın bir parçası olacak.

AK
Partili adaylardan bu seçimde fazlaca işitilmesi beklenecek bir diğer söylem ise
"Haydi Bismillah" seçim şarkısının, CHP'lilerin girişimi sonucu yasaklanmasına
ilişkin bazı yorumlar olacak.

AK
Parti'nin Zonguldak listesinin son iki sırasındaki değişiklik birçoğu için
önemsiz olabilir ama bu değişiklik partideki bir makas değişikliğine işaret
ediyor. Buna göre iktidar partisinin bu seçimde yerel teşkilatlara biraz daha
yakın durmasını beklemek doğru olacaktır. Bunun ne şekilde pratiğe döküleceğini
ise sürecin kendisi gösterecek.

CHP
geçtiğimiz seçimde AK Parti'ye yönelik sert açıklamalar yaparken, bu
eleştirilerden öbür muhalefet partilerine bir pay ayırmamıştı. Bunda CHP'nin
seçimin ardından oluşacak muhalefet bloğuyla olası bir koalisyon beklentisinin
de payı vardı. Seçim çalışmaları sürecinde yerelde de ufak tefek iğnelemeler
bir yana bırakılırsa, yerelde muhalefet partileri arasında önemli bir polemik
yaşanmadı.

Oysa
tekrar seçimi öncesinde CHP kanadından yapılan ilk açıklamalar, yeni kampanya
döneminde iktidar partisi kadar diğer muhalefet partilerinin de ana muhalefetin
eleştiri oklarından payını alacağının ipuçlarını veriyor.

Seçime son bir ay var ve ana muhalefet partisi
halen listeden kaynaklanan sıkıntıları aşamadı. Liste sıkıntısının CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçekleştireceği Zonguldak programı sonrasında
aşılmasını beklemek gerçekçi olabilir.

MHP
Büyük olasılıkla tekrar seçimde enerjisinin bir bölümünü koalisyon
görüşmelerinde partinin aldığı tutumu açıklamak için kullanacak. Bu kapsamda,
MHP'nin de iktidar olsun, muhalefet olsun tüm partilere yönelik daha yoğun
eleştiriler ortaya koyması beklenebilir.

MHP
Zonguldak'ta epey bir aradan sonra ilk kez milletvekili çıkarma başarısını
gösterdi. Partinin 7 Haziran çalışmalarında tek eleştirilebileceği nokta, tüm
adayların seçim çalışmasına katılmaktaki yetersizliği oldu. MHP'nin
amiralliğini eski bakan Zeki Çakan'ın üstlendiği Zonguldak aday grubunun,
tekrar seçiminde aldığı yeni durum, tüm adayların aynı anda sahaya inerek 7
Haziran'da ivme kazanan yükselişi yeni bir boyuta taşıma arayışı olarak
değerlendirilebilir.

Seçime
kadar kalan sürenin fazlasıyla kısa olduğu ortada...

Öte
yandan seçimin tekrar olması hasebiyle siyasi partilerin seçim yardımı
alamayacak olduğunu hatırlatmakta yarar var. Yani parti genel merkezleri 7
haziran seçimlerine kıyasla daha düşük profilli bir seçim kampanyası
gerçekleştirecek. Aday listelerinin de büyük oranda aynı kaldığı göz önüne
alınırsa, çoğu adayın mali açıdan yıpranmasının da bu durumu daha da
zorlaştırabileceği anlaşılabilir.

Bunlardan
ötürü seçim kampanyalarının kalan zamana yayılan yoğun propagandalar yerine son
haftalara ağırlık veren, nispeten daha stratejik propagandalar olacağını
öngörmek yerinde olacaktır.