Kurban Allah rızası için kesilir ve o zaman sevap getirir, hatta birçok günahı da siler. Ancak eğer her işte olduğu gibi kurban işine de riya (şov, gösteriş) karışırsa bu defa günahları silmek şöyle dursun ayrıca günah getirir. Namaz çok büyük bir ibadet olup çok sevap getirdiği halde onu gösteriş olarak yapmak Maun suresinin 4.cü ayetinde: " Vay o namaz kılanlara ki namazlarında unutanlar, gösteriş yaparlar ve yardımlara da engel olurlar" şeklinde ifade edildiği gibi vahlanılacak bir duruma düşürüyor.

Peygamber efendimiz de : "Şöhret elbisesi giyene Allah kıyamet gününde ona benzer bir elbise giydirir ki onun içinde ateş alevlenir"(1). Ayrıca: "Kim kendini (güçlü veya imkanlı olarak)duyurursa Allah da onu (rezil olarak) duyurur; kim gösteriş yaparsa Allah da onu (perişan olarak) gösterir"(2) uyarılarında bulunuyor.

Kaside-i Bürde şerhi ASİDET-ÜŞ-ŞÜHDE adlı eserde ise Harputi hazretleri "Yoldan geçen adam için sesini yükselten adam sesini yükselttiği harfin sevabını alamaz" diyerek Kur'an okumada bile gösteriş yapmanın sevap kaybına sebep olduğuna işaret etmiştir.

Bu ayet ve hadislerden hareketle çok rahat olarak diyebiliriz ki kurbanı gösteriş olarak kesenler de asla onunla sevap kazanamaz; hatta günaha bile girerler. Günaha girmese dahi mali bakımdan çok kötü durumlara düşüp rezil olabilirler.

Bu açıklamaları şunu için yapıyoruz: Bazı Müslümanların kurban kesecek durumda olmadıkları halde yani dinimizce kurban kesmekle mükellef (yükümlü) olmadıkları halde "Kurban kesemedi" demesinler diye kurban kestiklerini hissediyoruz. Hatta bazılarının "Ben başkasının kurban etine bakamam" diyerek ne pahasına olursa olsun kurban kesmeye teşebbüs ettiklerini duyuyoruz. İşte bu düşüncelerle kurban kesenler sevap kazanmak şöyle dursun duyurma veya gösteriş günahına bile girerler.

Bu nedenle mali durumu yerinde olmayanlar kurban kesmek yerine Peygamber efendimizin kendileri için de kurban kestiğini düşünerek hiç sıkıntıya girmesinler. Abdullah bin Ömer'in rivayet ettiği bir hadis-i şerifte bir adam "ben emanet bir dişi devden başkasını bulamazsam onu keseyim mi?" diye sorunca Peygamber efendimiz: "Hayır ve lakin (kendi) saçından, tırnağından alırsın (kesersin); bıyığını kısaltırsın ve etek tıraşı yaparsın; işte bu Allah (avc) katında senin kurbanının tamamıdır" müjdesini vermişlerdir. Demek ki mali durumu iyi olmayanların başkaları sırtından kurban kesmelerine müsaade verilmemektedir.

Başkalarına borcu olduğu halde onu geciktirerek kurban kesmek de aynen böyledir. Bir de bu işin içine riya (gösteriş) girerse yukarıda açıklandığı gibi günaha girilmiş olur. Bu nedenle borçlarını veremezken kurban kesmek asla doğru değildir. Bazılarının kredi çekerek bu işe teşebbüs ettiklerini duyuyoruz ki Allah korusun bu iki kat günah getirir. Bankaların düşük faizle Kurban kredisi verdiklerini ilan etmeleri çok yanlış, hatta Müslümanlara alay etmektir. Faizin azının da çoğunun da haram olduğunu bilmediklerini mi sanıyorlar.

Dinimiz bir yıllık ihtiyacını ayırdıktan sonra 80.18 gram altın veya o değerde nakit parası olan veya biraz nakit ve biraz da altını olup bunların toplamı 80 gram altın değerinde fazladan parası olmayanlardan kurban istemezken fazla parası olmadığı gibi senelik ihtiyacını bile ayırmayanların kurban kesmeye kalkışması asla doğru değildir. Evdeki fazla eşya fazla para olarak düşünülebilir ama o eski haliyle kaça satılabilecekse o değerden hesab edilir.

Kendimizi zora sokmayalım; hele hele "kesemedi demesinler" gibi düşüncelerle sevap yerine günaha girmeyelim. Kesme gücü olmayanların Kurbanını Peygamberimiz kesmiştir.