BENİ ŞAŞIRTAN TARİHİ GERÇEK!
12 Ocak 2015 08:01:12
Kur'an'da her ümmete, her kavme bir peygamber gönderildiği
yazılır.
Nahl-36. Andolsun ki: Biz, her ümmete: «Allah'a kulluk edin
ve Tağuttan sakının!» diye
uyaran bir peygamber gönderdik. Sonra içlerinden kimine Allah
hidayet nasip etti, kimine
de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde bir dolaşın da
peygamberlere yalancı diyenlerin
sonunun ne olduğunu görün!
İslam'a göre insanlık tarihi boyunca 124.000 peygamber
gönderilmiştir. (Müsned 5/265- 266; İbn Hibbân, 2/77)
Nuh
Türk'tür
"Nuh
peygamber kesinTürk'tü. Bu, ciddi Fransız gazetesiLe Figaro'nun manşet
haberinde ortaya attığı bir iddia. Karadeniz'de, Sinop açıklarında yüz metre
derinlikte bulunan kent kalıntılarının din kitaplarındaki Tufan olayının
Filistin'de değil, Karadeniz'de meydana geldiği iddialarını doğruladığını
söyleyenLe
Figaro 'Hz. Musa'nın bir Mısırlı olduğu kesinlik kazanıyor. Hz. İbrahim'in
Kaldeli bir Bedevi olduğu biliniyor. Hz. Nuh da kesinlikle Türk'tü'diye yazdı.(Anne-Marie Romero, Le Figaro, 16-17
Eylül 2000):
"Nuh döneminde Sinop'ta Türk var mıydı?" sorusu;
Türklerin Anadolu'ya 1071'den çok önce büyük göçlerle geldikleri şeklinde
yanıtlanıyor.
Bu iddia ilk kez Le Figaro tarafından ortaya atılmış
değil. 1930'ların romantik milliyetçilerinin Türklerin kökenini bağladığı ilk
Türk de Nuh. 1940'larda başta tarihçi Fuat Köprülü olmak üzere bilimsel tarih
anlayışına sahip tarihçilerce uydurma ve saçma bulunan Türk tarih tezi
reddedilmesine rağmen toplumun bir kesiminde yer etmiş ve Türklerin Nuh
peygamberin soyundan geldiği benimsenmişti. Hiçbir bilimsel ve tarihi kanıta
sahip olmayan bu düşünce daha sonra yerini Nuh'un oğlu Yafes'e (yafet) bıraktı.
Nuh'un
oğlu Yafes Türk'tür
Yafes
(Latince Iafeth veya Iapetus, Arapça:يافث), [1] Hz. Nuh'un üçüncü oğlu
ve Türklerin atasıdır. O, şecerelere göre, Nuh Peygamberin oğullarından
biridir. Kırgız sözlü geleneğinde"Capaş"şeklinde de kullanılmaktadır.
Birçok ilmi kaynakta"Yafes"olarak kaleme alınan bu isim,
Yazıcızâde'nin eserinde"Yafet"olarak da yazılmıştır. Yafes,
Arapça eserlerde ismi,"Yafes bin Nuh"(Nuh'un oğlu) diye geçmektedir.
Hz. Nuh, ikinci Adem olarak anılır. Tufandan sonra insan
zürriyeti, Hz. Nuh'un oğullarından türemiştir. Hz. Nuh'un 3 oğlu vardı: Ham,
Sam, Yafes. Ham, Habeş ve Afrikalıların, Sam Arapların, Yafes de Türklerin
atası olarak bilinmektedir. Şimdi yeryüzünde yaşayan tüm insanlar, bu üçünün soyundan
gelmektedir.
Rehber
Ansiklopedisi'nde
Yafes hakkında şöyle bahsedilmektedir: Nûh aleyhisselâmın oğlu Yâfes mümin idi.
Evladı çoğalınca, onlara reîs olmuştu. Hepsi, dedelerinin gösterdiği gibi
Allahü teâlâya ibâdet ediyordu. Yâfes, nehirden geçerken boğulunca, Türk
ismindeki küçük oğlu, babasının yerini tuttu. Gittikçe artan nesli Türk adıyla
anıldı. Bu Türkler, ecdâdı gibi Müslüman, sabırlı ve çalışkan insanlardı.
Zamanla çoğalarak Asya'ya yayıldılar. Türklerin başlarına geçen bâzı zâlim
hükümdârlar, semâvî dîni bozarak, onları puta taptırmaya başladılar. Bugün
Sibirya'da yaşayan Yâkutlar bunlardan olup, hâlâ puta tapmaktadırlar. Dinden
uzaklaştıkça eski medeniyet ve ahlâklarını da kaybetmişlerdir.
İddia böyle ama hiçbir tarihi bilgiye, belgeye dayanmayan,
kanıtı olmayan bir uydurma olarak gördüyseniz; sırada Zülkarneyn var:
Zülkarneyn
Oğuz Kaan'dır
Kur'an'da Kehf suresinde bahsedilen ve güneşin doğduğu
yere ve güneşin battığı yere seferler düzenleyen Zülkarneyn, kimilerine göre
çift boynuzlu başlığından dolayı Büyük İskender'e, kimilerine göre ise Oğuz
Kaan'a benzetilir. Oğuz Kaan'a benzetilmesindeki en büyük faktör; İki dağın
arasındaki kavmin Yecüc ve Mecüclerden korunmak için isteğini yerine getirip
demir-bakır alaşımı ile dağın girişlerini kapattığı masalıdır ki Türk
efsaneleriyle benzerlik taşımaktadır.
Bilge
Kağan Kitabelerinde şöyle diyor; "Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına,
batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına(kutuplarda altı ay gece, altı ay
gündüz olur) kadar ülkelerde yaşayan bütün milletler hep bana bağlıdır. Bunca
milleti düzene soktum. Artık karışıklık yok. Türk Kağanı Ötüken'de oldukça,
ülkede düzen bozulmaz."(A.Bulut)
Yine
Vani Mehmet Efendiye göre, Oğuz Han'ın kurduğu hakimiyet ve yapmış olduğu
seferler, Zulkarneyn'in yapmış olduğu seferlerle çok benzerlik arzetmektedir.
Bu nedenle Oğuz Han adı ile anılan Türk Peygamberinin ZULKARNEYN ile aynı kişi
olduğu görüşü gittikçe kuvvet kazanmaktadır. Tarihçilere göre aynı dönemde
yaşayan iki kişinin, aynı dönemde dünya hakimiyeti olamaz. Öyle ise bahsi geçen
bu iki isim aynı kişidir denilmektedir.
"Kaşgarlı
Mahmut'un Divanında(C1.S.111-113) Uygurlar anlatılırken; "Zülkarneyn, Uygur
illerine geldiğinde Türk Hakanı ona 4000 kişi göndermiş. Bunların tuğlarında
Şahin Kanatları takılı imiş. Bunlar hem öne, hem arkaya ok atarlarmış.
Zülkarneyn, bunlara şaşmış kalmış ve güya Farsça; "inan khuz khurend" yani
bunlar, kendi kendilerine geçinirler, başkalarının yiyeceğine muhtaç olmazlar.
Çünkü bunların elinden av kurtulmaz, istedikleri zaman avlanıp yiyebilirler"
demek istemiş."(E.Yavuz. Tarih Boyunca Türk Kavimleri. S.224)
Türk
Han'dan, Oğuz Han'a kadar hüküm süren Hanları sayan ve Oğuz Han'ın, Kara Han'ın
oğlu olduğunu belirten Ebulgazi Bahadır Han'a (Şecere-i Terakkime) göre
Türkler, Oğuz Han'dan üç nesil öncesine kadar Müslüman(yani Mü'min)
idi."(A.Bulut-Türklüğün Yeni Dünya Düzeni)
Vani
Mehmet Efendi'ye göre "Oğuz Han, Türklere Hanif Dini'ni öğretiyordu." Bu görüşe
göre Oğuz Han, Hz. İbrahim'in dini olan Hanif Dini'ni yaymakta idi. Yani İslamiyet'ten
3700, günümüzden yaklaşık 5200 yıl önce Türkler Hanif Dini'ne inanıyorlardı ve
Mü'min idiler.
İbrahim'in
Türklüğü
İbrahim'in Türk olduğunu iddia edebilmek için önce
Sümerlerin Türk olduğunu öne sürmek gerekiyor. Çünkü Yahudi tarihinden yola
çıkıldığında İbrahim'in M.Ö. 2000 yıllarında yaşadığı tespit ediliyor ve
Tevrat'tan da Mezopotamya'da ortaya çıktığı görülüyor. Doğru olduğunu kabul
edersek o yıllarda Mezopotamya'da Sümerler hakim. Öyleyse İbrahim bir Sümerli
olduğu söylenebilir. Güneş-Dil Teorisine göre ise Sümerlerin Türk olduğu
iddiasında bulunulmuştu. İbrahim Sümerli, Sümerler de Türk ise, İbrahim
Türk demektir.
Türklerin Sümer olduğu iddiasını destekleyen kanıt olarak Sümerlilerin sami
ırkından olmayıp, Mezopotamya'ya Kuzey'den göç ederek geldikleri, diğer bir
kanıt olarak ise Sümer dilinde bol miktarda Türkçe sözcük olması sunulur.
Terkedilen teoriye rağmen bu iddiayı sürdürmekte olan çok. Bu konuda Sümerolog
Muazzez Ilmiye Çığ'ın ve eski Önasya tarih uzmanı Hemmel'in görüşleri öne
çıkıyor.Bu konuyu gündeme taşıyan yüzlerce kaynak ve eser olduğu savunuluyor
Güneş-Dil Teorisinde ve Kaşgarlı Mahmut'un Divanında açık ve net olarak
yazıyor
İbrahim bir gezgin ama, doğduğu yer Mezopotamya olunca Sümerli
olma olasılığı yükseliyor. Yine Muazzez Ilmiye Çığ'ın "İbrahim Peygamber" adlı
kitabında İbrahim'in Sümer'le bağlantısı inceleniyor."Sümerlerin ve İbrahim
Peygamberin" Türk olduğu anlatılıyor Araştırmalarım sonucu;Beni şaşırtan bu
tarihi bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com