Türkiye de 30 Mart Yerel Seçimleri AKP Hükümetinin 17 Aralık ta ortaya saçılan Yolsuzluk Soruşturmalarının ardından; Fethullah GÜLEN ile Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'ın çekişmesi ile sürüp gitti. Başbakan İktidarın elinde olan güçle; Soruşturma açan Savcıları, Polis Müdürlerini, Hakimleri sürgün etti, TORBA yasa ile Dinleme Kayıtları SOMUT BELGE olmaktan çıkarıldı, ZARRAB dahil Bakan Çocukları da serbest bırakıldı. Adana da MİT araçlarını durduranları tutuklayan hakim kahraman, serbest bırakan hakim VATAN HAİNİ ilan ediliverdi.

Ülkemizde tüm bunlar sürüp giderken Muhalefetin 3 lü Kahramanları Meclis Grup Toplantılarında ve Mitinglerde esip gürlediler ancak FETULLAH ve YOLSUZLUK soruşturmalarından başka bir proje koyamadıkları için halkın güvenini kazanamadılar. Bu arada ULUSALCI ve MİLLİYETÇİ Politikalar ile ülkenin geleceğinin tehlikede olduğunu belirten KILIÇDAROĞLU ve BAHÇELİ ne yazık ki Halkın karşısına doğru adaylarla, doğru söylemler le çıkamadıkları için SEÇİMİ kaybettiler.

Yerel Seçimlerin iki galibi oldu. Sesinin kısılmasını bile olumluya çevirmesini bilen Başbakan ERDOĞAN'ın AKP si ve BDP. Büyük Şehir düzenlemesi ile tüm ili yönetme yetkisi elde eden BDP bu süreçten en karlı çıkan parti bence. AKP ile Anayasa Referandumunda BOYKOT kararı ile yaptığı gizli ittifak sayesinde ( BDP REFERANDUMDA sandığa gitmediği için AKP'nin Doğu ve Güneydoğudaki EVET Oyları % 95'lere çıktı) idari düzenlemeler de ve PKK ile görüşmelerde ne istediyse aldı.

Hatırlamak istemezsiniz ama ben gene yazayım.

OSLO da PKK ile görüşen ŞEREFSİZ denildi, ispatlayamazsanız siz ŞEREFSİZ müfterisiniz denildi.

Sonra biz görüşmedik DEVLET görüştü denildi.

Sonra Devlet adına MİT görüştü denildi.

Ardından MİT Müsteşarını ben gönderdim denildi.

Dağda PKK'lı teröristlerle görüşen ŞEREFSİZDİR denildi. Dokunulmazlıkları kaldırmak için MECLİS harekete geçti.

APO İLE görüşmedik denildi. APO yerine İMRALI ile görüşmüşler(Adanın toprakları dile gelse de bir anlatsa neler konuşmuşlar)

Bir süre sonra O dağda PKK'lıları kucaklayan Milletvekilleri APO ile görüşmeye İMRALIYA elçi yapıldı.

Ardından MİT Müsteşarını sorguya çağıran hakimin elinden KANUNLA aldılar.

Şimdi MİT ' e olağan üstü yetkiler verdiler.

REFERANDUMDA kurdukları HSYK bile yetmedi, yeni kanunla Adalet Bakanına bağladılar.

Şimdi CUMHURBŞKANLIĞI seçimine hazırlanıyor TÜRKİYE. Kim hazırlıyor? AKP'nin başındaki Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN. Adaylar kim. Mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL ve kendisi. Ancak BAŞKANLIK yetkileri olmaz ise ERDOĞAN da bugünkü hali pek beğenmiyor. Bu yüzden TÜRKİYE'Yİ 550 BÖLGEYE ayırıp, her bölgeden 1 MİLLETVEKİLİ Seçecek yeni seçim sistemi tartışmaları başlıyor Başbakanımızın HAZIRLAYIN talimatı ile.(DAR BÖLGE SİSTEMİ)

PEKİ, Muhalefet ne yapıyor?

BDP Şırnak milletvekili Hasip KAPLAN;

Amerika'nın Sesi'nden Hilmi Hacaloğlu ile yaptığı konuşmada diyor ki "İlk tur seçimde herkes kendi adayıyla yer almalı. Ondan sonra ikinci turda kimin kiminle işbirliği yaptığı ve cumhurbaşkanının neye göre seçildiği net anlaşılsın. Biz hiçbir partiye kapalı değiliz. Önyargımız yok. Bizim kafamızdaki cumhurbaşkanı devletin başı oldu. Milletin halkın sesi olmadı. Halkın sesi olacak cumhurbaşkanına ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

BDP'nin şu anda AK Parti'yle yan yana düştüğünü söyleyen Kaplan, "Nasıl şu an AK Parti'yle yan yana düşüyorsak CHP'yle de yan yana düşebiliriz. Bu çözüm sürecine nasıl baktıklarından geçiyor" diye açıklama yaparak TÜRKİYE'nin mevcut siyasi durumunu en iyi kullanan parti olduklarını gösteriyor.

CHP lideri KILIÇDAROĞLU ise ancak ADAY çıkaralım kararını tartışacak durumda henüz.

 MHP ise sessiz sedası bekliyor. Korkarım gene önceki CUMHURBAŞKANLIĞI seçiminde MECLİSTE yaptığı AKP ye desteği bu kez meydanlarda verecek sanki.

Kısaca Başbakan MUHALEFETLE kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor. O ne isterse GÜNDEM öyle belirleniyor.

Sözün kısası geçende yazımda belirttiğim gibi; AKP ve BDP'nin seçtiği % 52'nin Cumhurbaşkanı HAYIRLI OLSUN ÜLKEMİZE.