AİLE İÇİ ŞİDDETE ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
01 Agustos 2011 09:52:10
Son günlerde yeni hükümetin şiddet gören kadına yönelik çözüm arayışları konusunda basında oldukça sık haberler yayınlanmaktadır. Ulusal basınımız şiddet sonucu dayak yiyen, öldürülen kadınları manşetten haberlerle vermekte ve hemen hepsinde ayrı yaşamayı , kocasının baskısından başka yere sığınan kadınların acıklı hikayelerini paylaşmaktadır.
Kadın ve Aileden sorumlu bakanımız da bu konularda yeni çözüm yolları aramakta ve bunlardan birini de şiddet uygulayan kocaya ELEKTRONİK KELEPÇE takılacağı konusunda ki haberler oluşturmaktadır.
ELEKTRONİK KELEPÇE çok uzun yıllardan beri bir çok ülkede hukuk sistemi içinde CAYDIRICI ve ÖNLEYİCİ etkisi olan bir uygulama olarak AVRUPA ülkelerinde kullanılmaktadır. Kişiye takılan bir cihaz o kişinin bilgisayar ortamında hangi bölgede , hangi mahallede olması gerektiğini , bu sınırların dışına çıkarsa kendisini izleyen merkez de bunun anında haberdar edilmesini sağlıyor. Genellikle hapis cezasını çekmiş ve bir süre daha takip edilmesi gereken AĞIR suçluların islah olduğunu düşündüklerinde , Yeni başlayan ve henüz suçu sabit olmamış ZANLILARIN tutuklanmadan belli bir bölge dahilinde gözetim altında tutulmalarını sağlayacak ELEKTONİK KELEPÇE , bilinçli , akıllı ve kültürlü bir insana takıldığında bu cihazı sökerse , yada kendisine çizilen sınırları aşarsa göreceği zararın daha büyük olacağını bildiği ve bunun bilincinde olduğu için KİŞİ kurallara uymakta ve Elektronik Kelepçe amacına ulaşmaktadır.
Şimdi ülkemizde KADINA KARŞI ŞİDDET ve SALDIRILARI YAPAN kocaya karşı ELEKTRONİK kelepçeyi çözüm olarak bulan yetkililere seslenmek istiyorum. Kadınımız defalarca polise , savcıya , jandarmaya müracaat etmiş, KOCAM, ( hatta ayrldığım eski kocam ) beni dövüyor, beni öldürmekle tehdit ediyor demesine rağmen , dayak ve şiddet defalarca belgelenmesine rağmen şiddeti uygulayan kocayı tutuklayamayan HUKUK sistemimiz , her an canavar olma yolunda emin adımlarla ilerleyen kocaya ELEKTRONİK KELEPÇE takacakmış. O kocada bu kelepçe ile hangi mahallede gezdiği belli olduğu için kendisine yasak diye KARISININ ( eski karısının) semtine uğramayacakmış !
Sayın okurlarımız ; yasalar ve cezalar SUÇUN OLUŞMASINI ÖNLEMEK için düzenlenir. Ama suç işlenmiş se de verilecek ceza kişiyi suç işlemeden önce CAYDIRACAK kadar ağır olmalıdır ki o suç işlenmesin. İşlenmişse de VİCDANLARI rahatlatacak , cezasını çekti diyecek kadar ağır olmalıdır.
Karısını hangi nedenle olursa olsun öldüren KOCALARIN bu güne kadar aldığı cezalara bakarsak CAYDIRICI olmadığı söylenebilir.
Bu gün KADINA karşı şiddet ve tacizi önlemenin bir yolu olarak kullanılmak istenen ELEKTRONİK KELEPÇE de bu işe asla çözüm değildir. Kıskançlık, töre baskısı , aile içi baskılar nedeni ile gözü dönmüş, akıl sağlığı bozulmuş , ruh sağlığı iyi olmayan , tek düşüncesi kaba kuvvete ve öldürmeye endekslenmiş bir adamın bu işi yaptıktan sonra alacağı CEZA caydırmaya yetmiyorsa bu gün kü hukuk sistemimizde , o adama takacağınız elektronik kelepçe de onun öldürmek istediği eski karısına yaklaşmayı engellemeyecektir. Bu sadece kişiyi izleyen merkezde naklen cinayet yayını sağlayacaktır. Yoksa adam karısına yaklaşma sınırını aştığında nokta atışı ile CANAVARI vurma gücünüz varmı. Yoksa anında güvenlik kuvvetleriniz bu adamı yakalayabilecekler mi?
Bizim acizane düşüncemiz eşine , eski karısına şiddet uygulayan erkeklere karşı cezaların caydırıcı olacak kadar ağırlaştırılmasının gerektiğidir. Bu gün hemen hemen her tutklamada ÖRGÜT SUÇUNDAN tutuklandı , ifadelerine o kadar alıştık ki basın yayın organlarında .çek senet tacirlerinden , bar pavyon kabadayılarına , spor şikelerinden , siyasi davalara kadar her olayda ÖRGÜT kurmak ve Örgüt Üyesi olmaktan suçlanır ve ya tutklanırsanız CEZANIZ kat kat artar. Peki aile meclisi tarafından alınan karar gereği 14 yaşındaki ilköğretim öğrencisinin eline silah verip eniştesinden dayak yediği için evi terek eden ablasını öldürdürmek zorunda bırakılan kardeş neden ÖRGÜT üyesi sayılmaz. Aile toplanmış ve ortak karar almamışmıdır bu öldürme için. Bir de TÖRE diye indirime giderseniz , çocuk mahkemesinde yargılayıp birkaç yılda hapisten çıkarırsanız HUKUK sistemi yoluyla CİNAYETE teşvik vermiş olursunuz. İşte bizim ülkemizde önce bu yasaların düzenlenmesi gerekir.
Hatta seviyordum aşkıma karşılık vermedi bende kendimi kaybettim öldürdüm diyen gencin de ÖLDÜRÜLMESİ gerekir. Evet yanlış duymadınız ben İDAM?ı savunuyorum apaçık. Sen benim canımdan ciğerimden bir parçayı seni sevmedi senin aşkına karşılık vermedi diye öldüreceksin.( Pis emellerinden , erkeklere peşkeş çekmenden , para karşılı satmandan, elindeki avucundaki parayı içkine yatırmandan bahsedilecek o kadar çok erkek varki , buna rağmen ben gene de masum aşklardan bahsediyorum, nasıl bir masumiyetse senin olmayın ca ölecek) İşte bunların cezası idam olmalı. Bakın o zaman gözü dönmüş KATİLLER nasıl azalacak. Ben kendimi kaybettim, bir anda oldu diyebilecek mi?
Gelecek hafta KADINA KARŞI ŞİDEETİN ÖNLENMESİ İÇİN AİLE OKULLARINI yazacağım. Bu ülkede tezgahtar olmak için,açşı olmak için, hasta bakmak için, kısaca aklınıza gelecek her iş için bir eğitim alması ve bunu belgelendirmesi gereken insanımız hiçbir eğitim almadan iki şahit bulduğunda nikah memurunun karşısına çıkıp EVLİLİK BELGESİ alıyor. İnsan üretip insan yetiştirmek için gerekli fiziksel şartlara sahip ama , EVLİLİK konusunda bilinçli olmadığı için, iletişim kuramadığı için, sorunlara çözüm arayışında yönlendirilmediği için kısa sürede ŞİDDETE ve BOŞANMALARA YOL AÇAN EVLİLİKLERİN sayısı her geçen gün artmaktadır.
Bu nedenle diyoruz ki , evlenecek her çifte EVLİLİK OKULUna gitme zorunluluğu getirilmelidir. Bu gün bir çok şehirde Belediyelerin veya Valiliklerin örnek projelerle yürüttüğü EVLİLİK OKULU için Ereğli Belediyesini de (seçim bildirgesinde son sayfasında yapacağını yazıyordu) duyarlı olmaya davet ediyorum.
Haftaya görüşmek dileği ile .
Kadın ve Aileden sorumlu bakanımız da bu konularda yeni çözüm yolları aramakta ve bunlardan birini de şiddet uygulayan kocaya ELEKTRONİK KELEPÇE takılacağı konusunda ki haberler oluşturmaktadır.
ELEKTRONİK KELEPÇE çok uzun yıllardan beri bir çok ülkede hukuk sistemi içinde CAYDIRICI ve ÖNLEYİCİ etkisi olan bir uygulama olarak AVRUPA ülkelerinde kullanılmaktadır. Kişiye takılan bir cihaz o kişinin bilgisayar ortamında hangi bölgede , hangi mahallede olması gerektiğini , bu sınırların dışına çıkarsa kendisini izleyen merkez de bunun anında haberdar edilmesini sağlıyor. Genellikle hapis cezasını çekmiş ve bir süre daha takip edilmesi gereken AĞIR suçluların islah olduğunu düşündüklerinde , Yeni başlayan ve henüz suçu sabit olmamış ZANLILARIN tutuklanmadan belli bir bölge dahilinde gözetim altında tutulmalarını sağlayacak ELEKTONİK KELEPÇE , bilinçli , akıllı ve kültürlü bir insana takıldığında bu cihazı sökerse , yada kendisine çizilen sınırları aşarsa göreceği zararın daha büyük olacağını bildiği ve bunun bilincinde olduğu için KİŞİ kurallara uymakta ve Elektronik Kelepçe amacına ulaşmaktadır.
Şimdi ülkemizde KADINA KARŞI ŞİDDET ve SALDIRILARI YAPAN kocaya karşı ELEKTRONİK kelepçeyi çözüm olarak bulan yetkililere seslenmek istiyorum. Kadınımız defalarca polise , savcıya , jandarmaya müracaat etmiş, KOCAM, ( hatta ayrldığım eski kocam ) beni dövüyor, beni öldürmekle tehdit ediyor demesine rağmen , dayak ve şiddet defalarca belgelenmesine rağmen şiddeti uygulayan kocayı tutuklayamayan HUKUK sistemimiz , her an canavar olma yolunda emin adımlarla ilerleyen kocaya ELEKTRONİK KELEPÇE takacakmış. O kocada bu kelepçe ile hangi mahallede gezdiği belli olduğu için kendisine yasak diye KARISININ ( eski karısının) semtine uğramayacakmış !
Sayın okurlarımız ; yasalar ve cezalar SUÇUN OLUŞMASINI ÖNLEMEK için düzenlenir. Ama suç işlenmiş se de verilecek ceza kişiyi suç işlemeden önce CAYDIRACAK kadar ağır olmalıdır ki o suç işlenmesin. İşlenmişse de VİCDANLARI rahatlatacak , cezasını çekti diyecek kadar ağır olmalıdır.
Karısını hangi nedenle olursa olsun öldüren KOCALARIN bu güne kadar aldığı cezalara bakarsak CAYDIRICI olmadığı söylenebilir.
Bu gün KADINA karşı şiddet ve tacizi önlemenin bir yolu olarak kullanılmak istenen ELEKTRONİK KELEPÇE de bu işe asla çözüm değildir. Kıskançlık, töre baskısı , aile içi baskılar nedeni ile gözü dönmüş, akıl sağlığı bozulmuş , ruh sağlığı iyi olmayan , tek düşüncesi kaba kuvvete ve öldürmeye endekslenmiş bir adamın bu işi yaptıktan sonra alacağı CEZA caydırmaya yetmiyorsa bu gün kü hukuk sistemimizde , o adama takacağınız elektronik kelepçe de onun öldürmek istediği eski karısına yaklaşmayı engellemeyecektir. Bu sadece kişiyi izleyen merkezde naklen cinayet yayını sağlayacaktır. Yoksa adam karısına yaklaşma sınırını aştığında nokta atışı ile CANAVARI vurma gücünüz varmı. Yoksa anında güvenlik kuvvetleriniz bu adamı yakalayabilecekler mi?
Bizim acizane düşüncemiz eşine , eski karısına şiddet uygulayan erkeklere karşı cezaların caydırıcı olacak kadar ağırlaştırılmasının gerektiğidir. Bu gün hemen hemen her tutklamada ÖRGÜT SUÇUNDAN tutuklandı , ifadelerine o kadar alıştık ki basın yayın organlarında .çek senet tacirlerinden , bar pavyon kabadayılarına , spor şikelerinden , siyasi davalara kadar her olayda ÖRGÜT kurmak ve Örgüt Üyesi olmaktan suçlanır ve ya tutklanırsanız CEZANIZ kat kat artar. Peki aile meclisi tarafından alınan karar gereği 14 yaşındaki ilköğretim öğrencisinin eline silah verip eniştesinden dayak yediği için evi terek eden ablasını öldürdürmek zorunda bırakılan kardeş neden ÖRGÜT üyesi sayılmaz. Aile toplanmış ve ortak karar almamışmıdır bu öldürme için. Bir de TÖRE diye indirime giderseniz , çocuk mahkemesinde yargılayıp birkaç yılda hapisten çıkarırsanız HUKUK sistemi yoluyla CİNAYETE teşvik vermiş olursunuz. İşte bizim ülkemizde önce bu yasaların düzenlenmesi gerekir.
Hatta seviyordum aşkıma karşılık vermedi bende kendimi kaybettim öldürdüm diyen gencin de ÖLDÜRÜLMESİ gerekir. Evet yanlış duymadınız ben İDAM?ı savunuyorum apaçık. Sen benim canımdan ciğerimden bir parçayı seni sevmedi senin aşkına karşılık vermedi diye öldüreceksin.( Pis emellerinden , erkeklere peşkeş çekmenden , para karşılı satmandan, elindeki avucundaki parayı içkine yatırmandan bahsedilecek o kadar çok erkek varki , buna rağmen ben gene de masum aşklardan bahsediyorum, nasıl bir masumiyetse senin olmayın ca ölecek) İşte bunların cezası idam olmalı. Bakın o zaman gözü dönmüş KATİLLER nasıl azalacak. Ben kendimi kaybettim, bir anda oldu diyebilecek mi?
Gelecek hafta KADINA KARŞI ŞİDEETİN ÖNLENMESİ İÇİN AİLE OKULLARINI yazacağım. Bu ülkede tezgahtar olmak için,açşı olmak için, hasta bakmak için, kısaca aklınıza gelecek her iş için bir eğitim alması ve bunu belgelendirmesi gereken insanımız hiçbir eğitim almadan iki şahit bulduğunda nikah memurunun karşısına çıkıp EVLİLİK BELGESİ alıyor. İnsan üretip insan yetiştirmek için gerekli fiziksel şartlara sahip ama , EVLİLİK konusunda bilinçli olmadığı için, iletişim kuramadığı için, sorunlara çözüm arayışında yönlendirilmediği için kısa sürede ŞİDDETE ve BOŞANMALARA YOL AÇAN EVLİLİKLERİN sayısı her geçen gün artmaktadır.
Bu nedenle diyoruz ki , evlenecek her çifte EVLİLİK OKULUna gitme zorunluluğu getirilmelidir. Bu gün bir çok şehirde Belediyelerin veya Valiliklerin örnek projelerle yürüttüğü EVLİLİK OKULU için Ereğli Belediyesini de (seçim bildirgesinde son sayfasında yapacağını yazıyordu) duyarlı olmaya davet ediyorum.
Haftaya görüşmek dileği ile .
Bu Yazı Toplam 7692 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com