Sayın okurlarım biliyorsunuz yıllardır sadece anne baba çocuk ilişkisini konu akan yazılarımla sizlerle birlikte olurken DEĞİŞİM MEDYADA yeni yapılan yönetim değişikliği ile bende DEĞİŞİME KATILACAĞIMI açıklamıştım. O günden bu yana EREĞLİ deki bazı yerel sorunları ve Öğretmenler Günü,  10 Kasım Anma Törenleri gibi ülke genelinde yaşanan sorunları paylaşmıştım. Aslında siyasi sorunlardan uzak kalıp yerel sorunlarımıza çözümleri paylaşmayı tercih ediyorum ama gelin görün ki Bakanlar Kurulunun çıkardığı ilk orta ve liselerin KILIK KIYAFET  YÖNETMELĞİ gene siyasetin içine çekti beni.

27 yıllık Devletteki hizmetimi sınıf öğretmeni, okul müdürü, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olarak tamamlayıp 2007 de emekli oldum. 2009 Yılından itibaren de Duy-An Özel Eğitim Merkezinde ve İlkadımlar Rehabilitasyonda  Genel Müdür  daha sonrada  Zihinsel Engelliler Öğretmeni sertifikamla  DUY-AN da müdür olarak çalışmaya devam ediyorum. Kısaca gene Milli Eğitimin içindeyim.

İLK ORTA VE LİSE KILIK KIYAFET YÖNETMELİĞİ  Bakanlar Kurulu Kararı ile yenilenince  yapılan değişiklikler ne yazık ki ülke gündemine oturdu ve benimde çok ciddi endişelerime neden oldu.

Sevgili okurlarım ben Afyon ili Sandıklı İlesinde göreve başladım ve 4 yıl çalıştım, Bingöl' de 4 yıl, Zonguldak İli Devrek ilçesinde 7 yıl sınıf öğretmenliği ve müdür yetkili öğretmenlik yaptım, Ereğli İlçesinde Sarıkaya köyünde 2 yıl Okul Müdürlüğü, Armutçuk Madenci İlköğretim Okulunda 3 yıl okul müdürlüğü ve sonra Ereğli Milli Eğitim Müdürlüğünde 6 yıl şube müdürlüğü yaptım ve 2004 yılında siyasi bir sürgünle önce Erzurum Tekman İlçesine atandım, sonra Düzce Yığılca İlçesinde Şube müdürü olarak tamamladığım devletteki görevimden yine siyasi çirkin entrikalar yüzünden emekli olmak zorunda kaldığımda 2007 yılı gelmişti.

Bunları bir çırpıda neden anlattım? Çünkü Kılık Kıyafet Yönetmeliğine karşı çıkarken bu alanın içinden geldiğimi anlatmak istedim sizlere. Türkiye'nin değişik illerinde değişik kültür, inanç, mezheplerinden öğrencilerim oldu. Değişik gelir gruplarından, değişik sosyal ve ekonomik sınıflardan, köylüsü, şehirlisi, fakiri zengini, doktor çocuğu, kapıcı çocuğu öğrencilerim oldu. Bunların hepsi siyah önlükle başladıkları ilkokula daha sonrada mavi önlükle devam ettiler. O önlüklerin içinde okula geldiklerinde eşit statüde yaşıyorlardı. Birbirlerine bir üstünlükleri olmuyordu.

Şimdi Demokrasi, Özgürlük, Serbestlik diye anlatılan KILIK KIYAFET YÖNETMELİĞİNDEKİ değişiklikler ne yazık ki okullarda birçok sorunlara yol açacaktır. Fakir çocuklar 5 gün aynı elbise ile okula gelirken, zengin çocuklar haftanın 5 günü değişik elbiseleri ile arkadaşlarına nispet yapacaktır. Bunun yanında özellikle liselerde ergen gençlik arasında daha büyük çekişmeler yaşanacak, yaşanan kıskançlıklar kavgalara yol açacaktır. Tek tip forma ile okul bahçesindeki öğrenciyi sivillerden ayırabilen öğretmen ve yöneticiler bundan sonra artık okula girmek isteyen sivil ve kötü niyetli kişileri ayırt edemeyecektir. Diyorlar ki okula girişte KART uygulaması başlatılsın. Bu imkansız bir çözüm. Sabah saat 07.30 da derse başlayan ve 1500 öğrencisi olan bizim ilçemizde bile okullar var.  20 dakika içinde bu kadar öğrencinin kart okutacağı bir giriş sistemi mümkün müdür?

Kısaca diyorum ki MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI bu YÖNETMELİĞİ en kısa zamanda değiştirir ve SERBEST KIYAFET uygulamasından geri adım atar. Bu uygulama keşke PLOT uygulama ile bazı okullarımızda uygulanmış ve yaşanan sorunlar bizzat eğitimciler tarafından bakanlığa rapor edilebilseydi. Pedogojik olarak ilgili uzmanlardan görüş alınsaydı. Belki o zaman böyle alel acele tüm eğitim sistemini olumsuz etkileyecek bir yönetmelik çıkmazdı.

Ama amaç 4+4+4 sistemindeki gibi çözüm üretmek değil de mümkün olduğunca mevcut sistemi bozmak ise o zaman yapılan tercih doğrudur. Bu yönetmelik öğrenciler arasındaki dengeyi bozacaktır.