?NE? YAZAR ?NE? SÖYLER
27 Temmuz 2012 00:44:27
PARIS MATCH
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
25 JUILLET 2012 Mıss Monde: 2012 C?est Party.
Accail, Actu, People, Royal blog, Culture, Jo 2012, Photos, Vivre, Services.
Bundan birkaç yıl önce televizyon izliyorum. Önemle bir fotoğraftan bahsediliyor, yabancı bir dergi anlatılıyor.
İlgimi çekiyor.
Dünyada, Paris?te çıkan bu dergi çok konuşuldu o aralar.
Türklerden hemen her konuda haberlere geniş bir yer vermesi önemle anlatılıyor.
Ve her türlü konuda Türkleri destekleyen bir dergi: Paris MATCH dergisi.
Haberi dinlediğimde Match dergisi çıkan o sayısında, 1930?da Türklerin savaşa girmediğine dair bir fotoğrafı (erkeği kıyafeti ile) kapak yapmış ve açıklamış.
Fotoğrafı Match dergisi kapak fotoğrafı olarak gördüm, gurur duydum.
Ne mutlu ki Paris?te çıkan çok ünlü bir derginin Türkleri bu kadar destekliyor olması.
Doğal olarak yazımın hazırlık, araştırma bölümünde derginin sitesini inceledim.
Fransızca bildiğimden değil, dünyada neler olup bittiğine dair bilgi&görsellik!
Yazdığım yabancı sözcükler ilk satırda, modaya dair haberin manşeti iken, bir sonraki yabancı sözcükler Match sitesinin okuyucuyu götürdüğü modern haber evi oluşumu falan..etkiliydi. Paylaşmak istedim.
YAZ KADINLARI
Moda ne ise oraya koşmak zorunda olduğunu anlamayanların süreçlerine dair yaşam hikâyeleri çoğalırken, anlayanlar ile dostlarım arasında bir fincan kahvenin tadını anlatamam.
Malum yaz mevsimi, tatil, kamplar, yazlıklar, üç, beş yıldızlı oteller, havuzlar, kamplar falan?
Saçları yıpratan etkenler güneş, deniz, havuz? Kuruyan, kırılan, yıpranmış türden saçlara yaz tatil arası veya tatil sonu kuaförlerde rastlamak mümkün. Özellikle sarı saçlı kadınların sarımsı yeşil ya da kötü renkli görünümlerine sıkça rastlanır, konuşulur.
Dünya kanallarından bir tv. showunda, yeşilimsi renk alan sarı saçlar için, 6 tablet Efervesan aspirini 1 litre suda eritin. Kullanın. Doğal olmayan sarışınlar için güçlü bir öneri. Türkiye bu tarz sarışınlarla dolu.
Doğrusu mu, uygulayanlara, markaya göre değişim olsa gerek!
DUYARLI OLABİLMEK
İnsanların en büyük korkusu ?reddedilmek?
İnsanların en büyük ihtiyacı ?kabul edilmek?
İlişkileri düzgün yürütmek için karşınızdakinin özgüvenini artıracak şekilde davranmalı.
Mesala; eşinizin size davranış şeklinin nedenini ve niye böyle davrandığınızı anlasanız ve bunu nasıl değiştirebileceğinizi bilseniz, evliliğinizi geliştirmek konusunda büyük adım atmış olursunuz.
Herkes, her duruma bir parça da olsa? acaba bunun bana ne faydası olur? düşüncesi ile okuru kendi haline bırakırken, tipik insan ruhunu tanımlıyor bahsi geçenler.
Her birinde insanın kendisini görmesi mümkün olan fakat belki dozu farklı!
Ya da şöyle demeli; duygusal ihtiyaç aynı da bunu yansıtma şekilleri farklı.
Hisleri daha yakından tecrübe edip, hatalar anlaşıldığında esnek, hoşgörü artıran türden olursunuz.
Hayata olumlu bakmanın yüzde 40-55 genetik iken kalanı kendinizi yetiştirmenize bağlı diyen uzmanların başucundayım.
Başucu kitaplarımla eşit bir durum.
DİKTE EDİLENİ KABUL EDİYOR
El yazınız profesyonelliğinizi ele veriyor. El yazınız sağa eğildikçe kararlarınızda duygusallık öne çıkıyor. L,t ve h harfleri, iş hayatınızdaki hırs ve iktidar sırlarınızı ortaya döküyor. El yazısı bilimi şimdi de iş dünyasının hizmetinde..
Döndük dolaştık yine aynı yere geldik diyen milyonların içinde atan, yaşantınızı sağlayan ?kalbiniz?? ?aşk?, ?sevmek? duygularını ne zaman bir uzman tüm ciddiyeti ile ele alsa, etki payı konuyla ilgili olarak kendiliğinden yol alıyor.
Bakalım hep beraber..
..aşk, evlilik, kadın ve erkek beyni üzerine daha çok neler tartışılmakta!
Cevaplarını paylaşmadan içerik ile geçiş yapıcam bu defa.
Aşkın beyne etkisi incelenebiliyor mu? Aşık birini beyninden tanıyabilir miyiz?
Fonksiyonel MR ile beyin üzerinde nasıl bir test yapılıyor? Aşktan beynin hangi kısmı etkileniyor?
Aşık olduğumuzda beynin hangi fonksiyonları ön plana çıkıyor?
Tüm bu hormonlar ve duygular aşık olduğumuzda bizi nasıl etkiliyor?
Anlatılanlar hastalıklı bir duruma benzeyebilir!
Aynı ortamda bir kişiye duygusal bir yakınlık hissediyoruz. Diğerlerine bir şey hissetmiyoruz. Hiç tanımadan, biri hakkında nasıl bunları hissediyoruz?
Peki aşık olurken çevremizde gördüklerimizden etkileniyor muyuz? Belli aşk kalıplarını göre göre, onları taklit etme gibi bir eğilim içine giriyor muyuz?
Edebiyat, ölümsüz aşkları anlatan hikayelerle dolu..günümüzde de böyle şeyleri yaşmak mümkün mü?
Aile yaşantımız ilişkimizi, ilerleyen dönemde evliliğimizi etkiliyor mu?
Evlenince ?aşk bitti? denir, evliliğin ilk bir yılı içinde boşanmalar fazladır..
Görücü usulüyle evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aşkı konuşup kadın ve erkek üzerinde konuşmamakla olmaz..iki cinsin beyinleri de farklı..
Öyle değil mi?
Şimdi içsel cevaplarınızla satır arası yolculukta kısa bir mola! Neden mi, kendinizi dinleyin!
MESAJLAŞMAK&TAKINTILI KADINLAR&YENİ MODA TERAPİ
Mesajlaşmak aşkı öldürür mü? ?bölüme yakın konu geçişinden ötürü Ashton Kutcher?in internet çağında gerçekten haberleşme yeteneğimizi kaybedip kaybetmediğimizi şimdilik paylaşmadım.
Ve bir de ?takıntılı bir kadının itirafları? hakkında ilginizi çeken hikâyeyi de ramazan ayı içindeyiz diye bir dönemlik rafa kaldırdım.
Ancak son bir şey söylenecekse, ?yeni moda terapi? şeklini şemalini söz misali bahsederken aranızda bilenlerin olmadığı görüşündeyim.
Çok da kültürümüze yakın olmayanından. Ben çözdüm, hani uyguluyorum da.
Meditasyon denince akan suların durması bir yana buz tutuyor.
İşe yarayan tarafını bilenler, haklısın diyecekler eminim.
Küçük bir sır ile bölümün sonuna geldik.
New York?tan bu terapi.
New York?ta birçok kadın artık psikiyatristleri es geçip sorunlarına farklı bir şekilde çözüm arıyorlarmış.
Paylaşıcaz. Diğer bölümde.
Esen kalın.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
25 JUILLET 2012 Mıss Monde: 2012 C?est Party.
Accail, Actu, People, Royal blog, Culture, Jo 2012, Photos, Vivre, Services.
Bundan birkaç yıl önce televizyon izliyorum. Önemle bir fotoğraftan bahsediliyor, yabancı bir dergi anlatılıyor.
İlgimi çekiyor.
Dünyada, Paris?te çıkan bu dergi çok konuşuldu o aralar.
Türklerden hemen her konuda haberlere geniş bir yer vermesi önemle anlatılıyor.
Ve her türlü konuda Türkleri destekleyen bir dergi: Paris MATCH dergisi.
Haberi dinlediğimde Match dergisi çıkan o sayısında, 1930?da Türklerin savaşa girmediğine dair bir fotoğrafı (erkeği kıyafeti ile) kapak yapmış ve açıklamış.
Fotoğrafı Match dergisi kapak fotoğrafı olarak gördüm, gurur duydum.
Ne mutlu ki Paris?te çıkan çok ünlü bir derginin Türkleri bu kadar destekliyor olması.
Doğal olarak yazımın hazırlık, araştırma bölümünde derginin sitesini inceledim.
Fransızca bildiğimden değil, dünyada neler olup bittiğine dair bilgi&görsellik!
Yazdığım yabancı sözcükler ilk satırda, modaya dair haberin manşeti iken, bir sonraki yabancı sözcükler Match sitesinin okuyucuyu götürdüğü modern haber evi oluşumu falan..etkiliydi. Paylaşmak istedim.
YAZ KADINLARI
Moda ne ise oraya koşmak zorunda olduğunu anlamayanların süreçlerine dair yaşam hikâyeleri çoğalırken, anlayanlar ile dostlarım arasında bir fincan kahvenin tadını anlatamam.
Malum yaz mevsimi, tatil, kamplar, yazlıklar, üç, beş yıldızlı oteller, havuzlar, kamplar falan?
Saçları yıpratan etkenler güneş, deniz, havuz? Kuruyan, kırılan, yıpranmış türden saçlara yaz tatil arası veya tatil sonu kuaförlerde rastlamak mümkün. Özellikle sarı saçlı kadınların sarımsı yeşil ya da kötü renkli görünümlerine sıkça rastlanır, konuşulur.
Dünya kanallarından bir tv. showunda, yeşilimsi renk alan sarı saçlar için, 6 tablet Efervesan aspirini 1 litre suda eritin. Kullanın. Doğal olmayan sarışınlar için güçlü bir öneri. Türkiye bu tarz sarışınlarla dolu.
Doğrusu mu, uygulayanlara, markaya göre değişim olsa gerek!
DUYARLI OLABİLMEK
İnsanların en büyük korkusu ?reddedilmek?
İnsanların en büyük ihtiyacı ?kabul edilmek?
İlişkileri düzgün yürütmek için karşınızdakinin özgüvenini artıracak şekilde davranmalı.
Mesala; eşinizin size davranış şeklinin nedenini ve niye böyle davrandığınızı anlasanız ve bunu nasıl değiştirebileceğinizi bilseniz, evliliğinizi geliştirmek konusunda büyük adım atmış olursunuz.
Herkes, her duruma bir parça da olsa? acaba bunun bana ne faydası olur? düşüncesi ile okuru kendi haline bırakırken, tipik insan ruhunu tanımlıyor bahsi geçenler.
Her birinde insanın kendisini görmesi mümkün olan fakat belki dozu farklı!
Ya da şöyle demeli; duygusal ihtiyaç aynı da bunu yansıtma şekilleri farklı.
Hisleri daha yakından tecrübe edip, hatalar anlaşıldığında esnek, hoşgörü artıran türden olursunuz.
Hayata olumlu bakmanın yüzde 40-55 genetik iken kalanı kendinizi yetiştirmenize bağlı diyen uzmanların başucundayım.
Başucu kitaplarımla eşit bir durum.
DİKTE EDİLENİ KABUL EDİYOR
El yazınız profesyonelliğinizi ele veriyor. El yazınız sağa eğildikçe kararlarınızda duygusallık öne çıkıyor. L,t ve h harfleri, iş hayatınızdaki hırs ve iktidar sırlarınızı ortaya döküyor. El yazısı bilimi şimdi de iş dünyasının hizmetinde..
Döndük dolaştık yine aynı yere geldik diyen milyonların içinde atan, yaşantınızı sağlayan ?kalbiniz?? ?aşk?, ?sevmek? duygularını ne zaman bir uzman tüm ciddiyeti ile ele alsa, etki payı konuyla ilgili olarak kendiliğinden yol alıyor.
Bakalım hep beraber..
..aşk, evlilik, kadın ve erkek beyni üzerine daha çok neler tartışılmakta!
Cevaplarını paylaşmadan içerik ile geçiş yapıcam bu defa.
Aşkın beyne etkisi incelenebiliyor mu? Aşık birini beyninden tanıyabilir miyiz?
Fonksiyonel MR ile beyin üzerinde nasıl bir test yapılıyor? Aşktan beynin hangi kısmı etkileniyor?
Aşık olduğumuzda beynin hangi fonksiyonları ön plana çıkıyor?
Tüm bu hormonlar ve duygular aşık olduğumuzda bizi nasıl etkiliyor?
Anlatılanlar hastalıklı bir duruma benzeyebilir!
Aynı ortamda bir kişiye duygusal bir yakınlık hissediyoruz. Diğerlerine bir şey hissetmiyoruz. Hiç tanımadan, biri hakkında nasıl bunları hissediyoruz?
Peki aşık olurken çevremizde gördüklerimizden etkileniyor muyuz? Belli aşk kalıplarını göre göre, onları taklit etme gibi bir eğilim içine giriyor muyuz?
Edebiyat, ölümsüz aşkları anlatan hikayelerle dolu..günümüzde de böyle şeyleri yaşmak mümkün mü?
Aile yaşantımız ilişkimizi, ilerleyen dönemde evliliğimizi etkiliyor mu?
Evlenince ?aşk bitti? denir, evliliğin ilk bir yılı içinde boşanmalar fazladır..
Görücü usulüyle evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aşkı konuşup kadın ve erkek üzerinde konuşmamakla olmaz..iki cinsin beyinleri de farklı..
Öyle değil mi?
Şimdi içsel cevaplarınızla satır arası yolculukta kısa bir mola! Neden mi, kendinizi dinleyin!
MESAJLAŞMAK&TAKINTILI KADINLAR&YENİ MODA TERAPİ
Mesajlaşmak aşkı öldürür mü? ?bölüme yakın konu geçişinden ötürü Ashton Kutcher?in internet çağında gerçekten haberleşme yeteneğimizi kaybedip kaybetmediğimizi şimdilik paylaşmadım.
Ve bir de ?takıntılı bir kadının itirafları? hakkında ilginizi çeken hikâyeyi de ramazan ayı içindeyiz diye bir dönemlik rafa kaldırdım.
Ancak son bir şey söylenecekse, ?yeni moda terapi? şeklini şemalini söz misali bahsederken aranızda bilenlerin olmadığı görüşündeyim.
Çok da kültürümüze yakın olmayanından. Ben çözdüm, hani uyguluyorum da.
Meditasyon denince akan suların durması bir yana buz tutuyor.
İşe yarayan tarafını bilenler, haklısın diyecekler eminim.
Küçük bir sır ile bölümün sonuna geldik.
New York?tan bu terapi.
New York?ta birçok kadın artık psikiyatristleri es geçip sorunlarına farklı bir şekilde çözüm arıyorlarmış.
Paylaşıcaz. Diğer bölümde.
Esen kalın.
Bu Yazı Toplam 495 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com