
DÜNYA KADINLAR GÜNÜNDE ÜLKEMİZDE KADIN SORUNLARI
08 Mart 2012 12:04:34
Kadın : Evinin direği,
Eşinin kadını ,çocuklarının anası , mutfağın aşçısı, sıkıntıların çaresi, yoklukların cefakarı .
Ne derseniz deyin o kutsal bir yaratılandır,erkeğin kürek kemiğinden yaratıldığına inanırız. Adem Peygamberimizden sonra yaratılan ikinci insandır.
Bu gün 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle törenler yaparak haklarından bahsettiğimiz bu yüce insanların Ülkemizdeki sorunlarının başında , ŞİDDET, TÖRE CİNAYETLERİ ,BASKI gelmektedir.
Geçmiş yazılarımızın birinde hatırlayan okurlarım vardır. Kadına karşı şiddetin birinci nedeninin yalarımızdaki yetersiz cezalar olduğunu yazmıştım. Yine aynı şeyi belirtmek istiyorum. Ne yazık ki Türk Ceza Kanunu TÜRKİYE ye özgü bir kanun değildir. Ne kadar son düzenlemelerle iyileştirmeler yapılsa mevcut cezalar CAYDIRICI ve SUÇU ÖNLEYİCİ değildir.
Eşine , çocuğuna , kızına , şiddet uygulayan bir erkeğin aldığı ceza 3 ay 6 ay evden uzaklaştırma ile kalmaktadır. Türk basın yayın organlarında her gün bir kadının öldürüldüğünü , şiddete maruz kaldığını yada yaralandığını , koruma istediğini ama verilmediğini , sonunda saldırıya uğradığını , mahkeme çıkışında eski eşi tarafından vurulduğunu , sevgili olmayı kabul etmediği için pompalı tüfekle vurulduğunu okumaktayız.
Adam boşandığı karısının üzerinde hak iddia etmekte ,kendisi başkası ile evlenirken eski karısına hayatı zehir etmekte , Üniversite öğrencisi bir kız aşk teklifini kabul etmediği inşaat işçisi tarafından öldürülmekte , lise öğrencisi kızımız sevgili olmayı kabul etmeyince servis aracında pompalı tüfekle bu sadist aşık tarafından öldürülmektedir.
Sevdiği insanı kendisini sevmedi diye öldürmek nasıl bir sevgi olabilir ki. Bu sadece hastalıklı sadist bir ruhun sonucu ve ne yazık ki 5-6 yılda hapisten kurtulmanın verdiği güvencenin bir sonucudur.
Ben bu ülkede İDAMIN yeniden uygulanmasını şiddetle savunuyorum. Yukarıda saydığımız suçlarda cana kıyan katillerin canının alınması gerekir diyorum. Başkasının kadınını , kızını , evladını her ne sebeple olursa olsun öldürenin kendi canının da alınacağını bilmesi bu suçu işlemesini önleyecektir. Cezanın gerçek amacıda budur zaten. Kısaca ceza suç işlenmesinin caydırıcı unsuru olmalıdır. Getirelim İDAM cezasını bakın o zaman TÖRE cinayetlerinden aşk cinayetlerine kadar kaç olay kalacaktır TÜRKİYE de .
Hatırlayın kesilen genç kızlarımızı , ne oldu bu suçu işleyenler. 20 yıl hapis cezası alıp 7 yıl yatacak ve topluma bir canavar olarak yeni suçlar işlemek üzere katılacaklardır.
Milletvekillerimize sesleniyorum. O serviste öldürülen genç kızın sizin kızınız olduğunu düşünün.Üniversite öğrencisi iken öldürülen kızın sizin yeğeniniz olduğunu kabul edin. Eşinden boşandıktan sonra adliye önünde vurulan kadının ablanız olduğunu düşünün, Kadın tüccarları tarafında tecavüz edilip satılan kızın kardeşiniz olduğun u düşünün. Sonra bu gece rahat uyuyabilecekmisiniz?
Eğer uyku tutmuyorsa gelin el ele verin ve bu cinayetlere dur diyecek etkili bir ceza yasası yapmak için çalışmaya başlayın.
Ne kadın sığınma evleri , ne koruma dernekleri nede diğer süslü törenlerde atılan nutuklar ülkemizde kadınların sorunlarını çözmeyecektir.
Kadına verdiğimiz değer kadına kalkan eli kırmaktan geçer.
Eli öpülesi tüm kadınlarımızın günü kutlu yarınları umutlu olsun.
Eşinin kadını ,çocuklarının anası , mutfağın aşçısı, sıkıntıların çaresi, yoklukların cefakarı .
Ne derseniz deyin o kutsal bir yaratılandır,erkeğin kürek kemiğinden yaratıldığına inanırız. Adem Peygamberimizden sonra yaratılan ikinci insandır.
Bu gün 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle törenler yaparak haklarından bahsettiğimiz bu yüce insanların Ülkemizdeki sorunlarının başında , ŞİDDET, TÖRE CİNAYETLERİ ,BASKI gelmektedir.
Geçmiş yazılarımızın birinde hatırlayan okurlarım vardır. Kadına karşı şiddetin birinci nedeninin yalarımızdaki yetersiz cezalar olduğunu yazmıştım. Yine aynı şeyi belirtmek istiyorum. Ne yazık ki Türk Ceza Kanunu TÜRKİYE ye özgü bir kanun değildir. Ne kadar son düzenlemelerle iyileştirmeler yapılsa mevcut cezalar CAYDIRICI ve SUÇU ÖNLEYİCİ değildir.
Eşine , çocuğuna , kızına , şiddet uygulayan bir erkeğin aldığı ceza 3 ay 6 ay evden uzaklaştırma ile kalmaktadır. Türk basın yayın organlarında her gün bir kadının öldürüldüğünü , şiddete maruz kaldığını yada yaralandığını , koruma istediğini ama verilmediğini , sonunda saldırıya uğradığını , mahkeme çıkışında eski eşi tarafından vurulduğunu , sevgili olmayı kabul etmediği için pompalı tüfekle vurulduğunu okumaktayız.
Adam boşandığı karısının üzerinde hak iddia etmekte ,kendisi başkası ile evlenirken eski karısına hayatı zehir etmekte , Üniversite öğrencisi bir kız aşk teklifini kabul etmediği inşaat işçisi tarafından öldürülmekte , lise öğrencisi kızımız sevgili olmayı kabul etmeyince servis aracında pompalı tüfekle bu sadist aşık tarafından öldürülmektedir.
Sevdiği insanı kendisini sevmedi diye öldürmek nasıl bir sevgi olabilir ki. Bu sadece hastalıklı sadist bir ruhun sonucu ve ne yazık ki 5-6 yılda hapisten kurtulmanın verdiği güvencenin bir sonucudur.
Ben bu ülkede İDAMIN yeniden uygulanmasını şiddetle savunuyorum. Yukarıda saydığımız suçlarda cana kıyan katillerin canının alınması gerekir diyorum. Başkasının kadınını , kızını , evladını her ne sebeple olursa olsun öldürenin kendi canının da alınacağını bilmesi bu suçu işlemesini önleyecektir. Cezanın gerçek amacıda budur zaten. Kısaca ceza suç işlenmesinin caydırıcı unsuru olmalıdır. Getirelim İDAM cezasını bakın o zaman TÖRE cinayetlerinden aşk cinayetlerine kadar kaç olay kalacaktır TÜRKİYE de .
Hatırlayın kesilen genç kızlarımızı , ne oldu bu suçu işleyenler. 20 yıl hapis cezası alıp 7 yıl yatacak ve topluma bir canavar olarak yeni suçlar işlemek üzere katılacaklardır.
Milletvekillerimize sesleniyorum. O serviste öldürülen genç kızın sizin kızınız olduğunu düşünün.Üniversite öğrencisi iken öldürülen kızın sizin yeğeniniz olduğunu kabul edin. Eşinden boşandıktan sonra adliye önünde vurulan kadının ablanız olduğunu düşünün, Kadın tüccarları tarafında tecavüz edilip satılan kızın kardeşiniz olduğun u düşünün. Sonra bu gece rahat uyuyabilecekmisiniz?
Eğer uyku tutmuyorsa gelin el ele verin ve bu cinayetlere dur diyecek etkili bir ceza yasası yapmak için çalışmaya başlayın.
Ne kadın sığınma evleri , ne koruma dernekleri nede diğer süslü törenlerde atılan nutuklar ülkemizde kadınların sorunlarını çözmeyecektir.
Kadına verdiğimiz değer kadına kalkan eli kırmaktan geçer.
Eli öpülesi tüm kadınlarımızın günü kutlu yarınları umutlu olsun.
Bu Yazı Toplam 1570 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları





© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com























