Sayın okurlarım:

Bu yazı için bir haftalık araştırma ve hesap yaptım sizler için.

Türkiye de EMEKLİLİK SİSTEMİ 3 ayrı SANDIK üzerinden yürütülüyor.

Emekli Sandığı Memurlar için,

BAĞ-KUR Serbest Çalışanlar ve Tarımda kendi hesabına çalışanlar,

SGK İşçi statüsünde çalışanlar için.

AK Parti hükümetinin 2008 yılında çıkardığı Sosyal Güvenlik Reformu deyip emekliyi perişan eden kanundan sonra tüm emekliler perişan durumda bu gün.

ABO. Denilen Aylık Bağlama Oranlarının düşürülmesi sonucu çalıştıkları dönemin % 26 sına kadar düşen maaşlar sonucu bu gün hazine yardımları ile 10.000 TL ya ancak ulaşan maaşlar var ne yazık ki.

Hükümet çevrelerine göre Sosyal Güvenlik Kurumlarındaki açıklar yüzünden ve erken emekli sistemleri nedeniyle sistem zarar etmekte ve düşük maaşın sebebi bu.

Benim yaptığım hesaplamalar göre ise düşük maaşın sebebi Emekli Sistemlerinin zararı değil kötü ve liyakatsiz yönetim. AK Parti hükümetinin büyük şirketlerin vergi borçlarını affederken dar gelirli ve emeklilerin maaşlarını REEL olarak artırmaması.

Güya Sendikal hak diye verdikleri ve TOPLU GÖRÜŞME diye adlandırılan kamu memurlarının zam oranlarının belirlendiği ucube sistem sonucu yaşadığımız % 150 ya varan enflasyona rağmen TÜİK in düşük gösterdiği enflasyon rakamları ile her geçen yıl biraz da alım gücümüz azalıyor.

21 yılı aşkın aynı kişinin yönettiği ülkemizde son iki yılda aşırı bir enflasyon yaşanmakta, altın, döviz, petrol ve gıda fiyatları aşırı artmakta ama çalışan ve emekli kesimleri arasındaki zam oranları ise çok adaletsiz olarak belirlenmektedir.

Geçen yıl Memurlara seyyanen 8.500 TL + % 50 zam verilirken, asgari ücret % 100 artırılırken memur emeklileri ise % 55 zamda kaldılar. Ben bu adaletsizlikleri defalarca köşemde sizler ile paylaştım hatırlarsanız.

EMEKLİNİN düşük maaş almasının nedeni emekli sistemlerinin zarar etmesi değildir. Bu sistemleri yöneten HÜKÜMETLERİN son 50 yıldır yanlış politikaları ve tercihleridir.

ÖRNEK VEREYİM. Emekli sandığının Ankara Kızılay’da 5 Yıldızlı otelinde bürokratlar akşamsefası yaparken, Tatil Köylerinde üst düzey yöneticiler Emekli Sandığı kamplarında gününü gün ederken ne yazık ki SANDIK GELİRLERİ Bakanların arpalığı olmuşken tabi ki gelirler giderleri karşılamayacaktır. Şimdi AK Parti’nin ve Erdoğan’ın yakın dostu Fettah TAMİMCE’nin RİXSOS oteline dönüşen Ankara’daki bu otel bir zamanlar Emekli sandığının malıydı. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Ama yazımın asıl konusu bu değil.

Ben 2000 Yılından 2025 Yılına kadar ASGARİ ÜCRET ile çalışan bir işçinin maaşından kesilen SGK primlerinin her yıl VADELİ MEVDUAT olarak biriktirilmesini hesapladım.

2000 Yılında 109 TL Asgari Ücretin 32 TL Sosyal Güvenlik Pirimi var. 2024 Yılına geldiğimizde ise 17.002 TL NET Asgari Ücretin 2800 TL İşçi Maaşından 3100. TL İşveren payı ise 3100 TL olmak üzere 5900 TL her ay SGK pirimi kesilmektedir.

Bu kesintilerin anaparalarının VADELİ OLARAK değerlendirilmesi sonucu 25 YILDA BİRİKEN PARA 1.246 903. TL’dir

Bir milyon iki yüz kırk altı bin dokuz yüz üç liradır.

Devlet bu parayı sadece mevduat faizinde biriktirse 25 yıl sonra anapara bu rakama ulaşmaktadır.  Bu yılın Mevduat faizi hepinizin bildiği gibi % 60’lara gelmiştir. Bir yıllık Faiz geliri 748.141 TL tutmaktadır. 12 aya bölerseniz 62.343 TL yapmaktadır.

Kısaca asgari ücretten kesilen primlerin 25 yıl sonra getirisi aylık 62.000 TL olabilecekken hükümetlerin yanlışlarını bu gün emekliler çile olarak çekmektedir.

OYAK – da bir sandıktır. ORDU YARDIMLAŞMA KURUMU. Doğru yönetildiği için Bu gün ERDEMİR – İSDEMİR ve RENAULT Otomobil kurumları yanında madenden endüstriye birçok kuruluşa SAHİPTİR.

MEYAK: da bir sandıktı. Memur yardımlaşma sandığı. Yanlış yönetildi ve AK Parti hükümeti çok küçük rakamları memurlara dağıtarak bu sandığı kapattı.

İşte size anlatmak istediğim SANDIKLARIMIZ bunlar.