BİR VATANDAŞ OLARAK YENİ CUMHURBAŞKANINDAN İSTEKLERİM

Sayın okurlarım:

Ben 44 yılımı mesleğinde tamamlamış bir öğretmenim.

Türkiye’nin 4. Cumhurbaşkanı olan Cemal GÜRSEL ‘in ( 1961-1966 ) rahatsızlığı nedeniyle 28 Mart 1966 da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından CUMHURBAŞKANI seçilen CEVDET SUNAY ve sonrasındaki tüm Cumhurbaşkanlarımızı tanıdım.

22.Mayıs 1950 yılından 27 Mayıs 1960 ( bu tarih benim doğum tarihimdir. Yani ben İhtilal günü doğmuş bir çocuğum.) tarihine kadar Cumhurbaşkanlığı yapan Celal BAYAR Türkiye’nin Partili Cumhurbaşkanı olan son kişiydi. Aynı zamanda Atatürk ve İsmet İnönü ‘den sonra asker kökenli olmayan bir kişiydi.

Askeri darbe sonrası 26 Ekim 1961 yılında Cumhurbaşkanı olan Cemal GÜRSEL sağlık nedenleri Cumhurbaşkanlığı yapamaz raporu sonrasında bu görevi Cevdet SUNAY’a devretti.(28 Mart 1966 )

1960 yılında 27 Mayıs Darbesi ile iktidara el koyan ordu Cumhurbaşkanlığı Makamının TARAFSIZ olması kuralını 61 ANAYASASINA koymuştu.

6 Nisan 1973 ile 6 Nisan 1980 tarihleri arasında Fahri KORUTÜRK Cumhurbaşkanı süresini tamamladığında yeni Cumhurbaşkanlığı seçimleri TBMM de başarıya ulaşmayınca 12.Eylül 1980 tarihinde Ordu yönetime el koyan darbeyi bir kez daha yaptı ve 1960 Yılından sonra geçen 20 yılda Türkiye yeniden Demokrasiden uzaklaştı.

Darbeyi yapan Genel Kurmay Başkanı Kenen EVREN 12.Eylül 1980 tarihinden 9 Kasım 1982 tarihine kadar Devlet ve Hükümet Başkanı olarak görev yaparken ;9 Kasım 1982 tarihinde yapılan ANAYASA HALK OYLAMASI sonucu 9.Kasım 1989 yılına kadar Cumhurbaşkanlığı yaptı.

9 Kasım 1989 tarihinde Cumhurbaşkanı olan Turgut ÖZAL Türkiye’nin asker kökenli olmayan 3. Cumhurbaşkanı olarak 17 Nisan 1993 tarihine kadar Cumhurbaşkanlığı yaptı ve  bu görevdeyken vefat etti.

16 Mayıs 1993 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilen Süleyman DEMİREL, Türkiye ‘nin çok renkli bir siyasetçisiydi. 12. Eyül 1980 darbesi O’nun Başbakan olduğu dönemde yapıldı. Uzun süre sürgün hayatı yaşayan Demirel daha sonra siyasi yaşamına döndü ve Cumhurbaşkanlığına kadar yükseldi. 16.Mayıs. 2000 tarihinde 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı süresini tamamlayarak koltuğu Anayasa Mahkemesi Başkanı  ve Hukukçu olan  sivil kökenli Ahmet Necdet SEZER ‘ e bıraktı. 7 yıl görev yapan Ahmet Necdet SEZER  de yine Bağımsız bir Cumhurbaşkanıydı. Görev yaptığı 7 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığına ayrılan bütçenin artanını hep hazineye iade etmesi ve Çankaya Köşkünde çocuğu için yaptığı düğün için Köşkün elektrik saatini tespit ettirip kendi cebinden ödemesi gibi bir dizi uygulamalar ile hak yeme ve adalet konusunda örnek olan bir Cumhurbaşkanımız olarak tarihteki yerini altın harfler ile yazdırmıştı.

28 Ağustos 2007 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilen Abdullah GÜL de görev süresi 28 Ağustos 2014 tarihine kadar Bağımsız Cumhurbaşkanlığı yaptı.

 28 Ağustos 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip ERDOĞAN Bağımsız olarak yürüttüğü 2017 yılına kadar ki süreden sonra Anayasa Değişikliği ile Hem AKP1nin Genel Başkanı hem de Cumhurbaşkanlığı koltuğunu birlikte yürüttü ve halen bu görevine devam etmektedir.

Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017 de partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye Parlamenter Demokrasiden ayrıldı TBMM’nin bir çok yetkisi yok edildi, Yüksek Yargı Organları da tek kişinin iki dudağının arasına bakar hale geldi.  ERDOĞAN ‘ın 2017 den sonraki Partili Cumhurbaşkanlığı TÜRKİYE‘yi 1960 darbesinden önceki TEK PARTİ DÖNEMİNE götürdü.

Hem AKP nin genel başkanı hemde cumhurbaşkanı olmasına rağmen ANAYASADAKİ Cumhurbaşkanına Hakaret maddesi değiştirilmediği için kendisini eleştiren herkes suç işlemiş oldu ama sayın Cumhurbaşkanımız siyasi liderlerden halka kadar herkese her türlü ağır ifadeyi kullanabildi ama kimse ona dava açamadı.

Şimdi önümüzde bir CUMHURBAŞKANLIĞI ve TBMM üyelerinin yenilenme seçimi var. Ya partili Cumhurbaşkanlığına devam edeceğiz. Yada MİLLET İTTİFAKINIIN açıkladığı parlamenter sisteme dönmek için   Kemal KILIÇDAROĞLU ‘u CUMHURBAŞKANI  seçeceğiz.

Ben YENİ CUMHURBAŞKANIMIZ Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’ndan aşağıdaki isteklerde bulunuyorum.

• Cumhurbaşkanına Hakaret nedeniyle yüzbinlerce dava açan Recep Tayyip ERDOĞAN gibi olmamasını; Anayasanın bu maddesini halk oylamasına götürerek değiştirmesini istiyorum.
• Bakan Yardımcılıklarını kesinlikle kaldırmasını, MÜSTEŞARLIK müesseseni yeniden kurmasını ;
• Yüksek Yargı Organlarının Özerk Olmasını sağlamasını ;
• YÖK’ün kaldırılıp Rektör ve Dekan atamalarının demokratik yollarla olmasının sağlanmasını ,
• Merkez Bakasının gerçek anlamda ÖZERK yönetimini;
• Sivil Toplum Kuruluşlarına kadar uzanan siyasi baskıyı kaldırmasını;
• Yönetimi süresince en fazla şefkati bu güne kadar kandırılmış Ak Partili gariban kesime göstermesini ;
• Haksız zenginleşen yandaş müteahhitlerin mutlaka incelenmesini;
• DEVLETLEŞTİRME uygulamasında stratejik tesislerden başlamasını;
• Elektrik, Doğalgaz , Petrol dağıtımlarının mutlaka devletleştirilmesini ,
• Yabancılara satılan limanların geri alınmasını
• Devlet yönetimine LİYAKATIN esas alınacak kanunların çıkarılmasını;
• Atamalarda mülakatın kaldırılmasını,
• TÜİK ‘in gerçek anlamda ÖZERK olmasının sağlanmasını,
• RTÜK kesinlikle kaldırılmasını ,Basın Ahlak ve Etik Kurulunun tamamen siyaset dışı kişilerden oluşturulmasını ;

 Öncelikli işer arasında olmasını istiyorum.