mhamdiguner@hotmail.com
ÇİÇEKLER BİZİ NEREYE ÇEKERLER?
29 Haziran 2020 07:50:28
Günerle Cuma Sohbetleri
Bahar gelince çiçekler açar. Onların açılışıyla insanların gönlü de açılır. Eğer genel veya özel bir dertleri yoksa neşe ile dolar insanların kalpleri. Fakat çiçekler sadece gönlümüzü açmakla kalmaz derunumuzu (içimizi) gönül kapımızı da açarlar ve orayı imanla doldururlar.
Peki bu nasıl olur? 1970’li yıllarda Adapazarı Merkez Lisesinde (sonradan Atatürk Lisesi adını aldı) dışardan sınavları vermek için okuduğum en faydalı kitap olarak biyoloji, astronomi ve Milli Güvenlik kitaplarını iddialı bir şekilde söyleyebilirim. Özellikle biyoloji ve astronomi kitaplarının benim ilahi ve İslami inancımı güçlendirmiştir.
Çiçeklerin tozlaşma (döllenme) yapabilmesi için çiçeklerdeki tohumların rüzgarla uçurulup başka bir dalın, hatta daha iyi döllenme için başka bir ağacın çiçek tohumuyla birleşmesi gerektiğini okumuştum biyoloji kitabından.
Ama nasıl oluyor da bir çiçekteki tohumlar yere düşmeden aynı ağacın başka bir dalındaki, hatta aynı cins başka bir ağacın dalındaki tohumuyla birleşebiliyorlar? İşte bunun cevabıdır bizi hayran bırakan ve Allah inancımızı takviye eden şey.
Evet… çiçek tohumlarının çevresinde baloncuklar onların yere düşmeden havada uçmasını ve uzaktaki bir dalın veya başka bir ağaç dalının çiçeğiyle birleşmesini sağlayan baloncuklarıymış. Buna kimse itiraz edemez.
Peki… o baloncukları çiçeklerin tohumlarını çevresine yerleştiren kimdir, çiçeğin kendisi mi? Ağaç ve bitkilerde akıl ve düşünce olmadığına göre bunun cevabi “Allah” tan başka bir şey değildir.
Gündoğdu çiçeklerinin sabahleyin olduğu gibi öğleden sonra da güneşe karşı olduklarını biliyoruz. Bu nedenle onlara “Gündoğdu”, hatta “Gündöndü” denilmektedir. Yağları yemeklerimizin, hatta soframızın vazgeçilmezi olan bu çiçekler kendi akıllarıyla mı güneşe dönüyorlar. Elbette ki hayır. Onları yaratan güç güneşten gereken gıdayı alabilmeleri için güneş ışığını takip edecek şekilde yaratmıştır.
Şu günlerde harika bir çiçekle daha karşılaşmaktayız; Ihlamur çiçeği. Hiç dikkat ettiniz mi? Ihlamur ağacının yapraklarından farklı olarak çiçeklerinin üstünde şerit biçiminde bir yaprak daha vardır. Çiçek sapları bu yaprakların ortasına kadar yaprağın içinden gelir, sonra ayrılır. Bu yaprağın hikmeti, manası işte burada ortaya çıkar.
Yine biyoloji kitabından öğreniyoruz ki yağmur aşağı doru sarkan dalların ve yaprakların ucuna doğru akarken çiçek yapraklarının üzerinden da akar ve çiçeklere dokunmadan yere düşer. Eğer bu fitil veya şerit biçimindeki yapraklar olmasaydı yağmur suyu çiçeklerin üzerinden akacak ve onların şekerini alıp götürecekti. İşte arıların bal topladığı ve insanlar içi de çok faydalı olan bu tabii şeker böylece bizler için korunmuş oluyor. Her halde bunu yaprak veya çiçek düşünmüş ve planlamış değildir. Onu da planlayan tüm evreni dizayn (tanzim) eden Yüce Allah’tır.
Şimdi burada Yüce Rabbimizin “Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik” sözünü hatırlatmadan geçemeyiz ve şu soruyu sormadan edemeyiz: “Okullarımızda bu biyoloji, hatta astronomi kitapları okutulduğu halde neden okuyanlarımızda inanç za’fiyeti görülmekte ve buna bağlı olarak da ibadet ve muamelatta eksiklik ve yanlış davranışlar müşahede edilmektedir? Demek ki ezbercilik yetmez; neden ve niçin’ler üzerinde de durmak gerekiyor. Evet… çiçekler bizi Allah inancına ve İslam’a çekerler.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com