
BÜYÜ DİYE BİR ŞEY...
22 Nisan 2019 08:56:40
Cehennemağzı Mağaralarında Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen küçük dinleti devam ederken, popüler kültürün bir asa, bir takke ile ikonize ettiği büyü mefhumunun gerçekliği üzerinde düşünürken bulduk kendimizi.
Mutlaka sihirli bir asa, bir iksir veya uçan bir halı mıdır büyülü olan? Düşüncelerin onları üreten beyne ait olan bedeni harekete geçirmesinde, bu küçük hareketlerin bir araya gelerek koca binalar, ağır makineler, ölümcül silahlar; büyük plantasyonlar, evler, fabrikalar, maden ocakları, gökdelenler, şehirler; şiirler, resimler, sahne eserleri, sinema filmleri ve neticede ülkeler, medeniyetler ve koca bir dünya oluşturmasında büyülü bir yan yok mudur?
Çırılçıplak ovaların ortasındaki yalnız bir höyüğün tepesine çıkıp etrafa baktığınız zaman gönlünüze dolan yalnızlık ve hüznü, yüzlerce kişinin içindeyken, bir mey, bir arp ile çalınan ezgilerin de yaratabilmesi büyü sayılabilir mi? Neticede gerçek veya büyü dediğiniz şey sadece bir bakış açısı meselesi galiba...
Karadeniz Ereğli'de Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında, TRT İstanbul Radyosu Sanatçısı Zafer Taşdan'ın duduk'una (Mey), İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Görevlisi Yonca Özkan Bilenoğlu'nun Arpi ile eşlik ettiği mini konseri dinleyen protokol ve diğer dinleyicilerin, gerçeklikten daha farklı bir düzlemde, ortak bir izafet çerçevesinde buluştuğunu, bir nevi bunun da büyü olarak adlandırılabileceğini söylemek yanlış olmaz herhalde...
***
Fantezi, insanoğlunu bir sürü alemde yaşayan, kimilerinin maddi bedeni olan, kimileri sadece soyut kavramlardan ibaret değişik varlıklardan sadece biri olarak tahayyül eder kimi zaman. Bu koca bir edebiyat, görsel sanatlar, müzik ve çeşitli estetik türlerinin temelinde yer alan bir hipotezdir. Bu sayede sihirli varlıklar gerçek dünyada boy gösterir, aynı tabloda hem ruhani varlıklar, hem de faniler yan yana bulunur.
Cehennemağzı sadece mekan olarak bile bu hipotezin gerçekliğine ikna edebilecek çok sayıda özellik taşır. Sol taraftaki bir merdivenden, pagan dönemi efsanelerinden, Zeus'un bir insan kadından olma oğlu(hemen ilahi ve beşeri alemi birleştiren bir ikona dönüşür kendileri) Herakles'in Kerberos'u ölüler aleminden gerçek dünyaya (Alın size yine ikili bir alem konsepti) çıkardığı mağaranın ağzına erişilir. İçerisini görmeyene anlatmak kolay iş değil. Mağaranın ağzından inen metal basamaklardan inerken, Herakles ile empati kurmak mümkün. Herkül, soğuk terler dökerek temkinle girerken, içeriden bir hırıltı duyuyor. Büyük ihtimalle, tüyleri ter ve kan kaplı Kerberos'un üç kafasının biri yerde, öbürü arkaya kaymış, birinin dili yaralı ağzının yan tarafından sarkar halde, nemli burun deliklerinden çıkan hırıltılar bunlar.
Herakles'i orada bırakıp biraz daha ilerleyince, Kilise Mağara'nın ağzına geliyoruz. Birden Pagan medeniyetinden Hıristiyan uygarlığının köklerine bir geçiş yapıyoruz. İçeride kurnalar, sunaklar var. Yerdeki desenler bir miktar ince işçiliğe ihtiyaç duyuyor gibi.
Sonra Resitalin verildiği Ayazma mağarasına geçiyorsunuz. Ayazma Mağarasının tam karşısında geçtiğimiz yıllarda yapılmış bir amfitiyatro var. Amfitiyatro Roma-Hellen uygarlığının bir parçası ama buradaki günümüz ve bu uygarlık arasında bir geçiş noktası gibi.
Düşünce zinciri geliştikçe, karşı karşıya konulan aynaların birbirinden uzaklaşan sürüyle ayna görüntüsü vermesi gibi, kaç tasavvur aleminin, gerçek aleme karıştığını kestirmekte zorluk çekiyoruz.
***
Sadece Cehennemağzı bölgesinin veya içinde bulunduğu Acheron vadisinin çok katmanlı yapısı değil bu farklı konseptlerin karışımı duygusunu yaratan. Etkinliğin kendisi de bilerek veya bilmeyerek bu karışım duygusunu tetikleyecek şekilde tasarlanmış.
Zonguldak Yöresi Halk Oyunları gösterisinin ardından, öğrenciler bir vals gösterisi yapmak suretiyle yerel olanla evrensel olan, doğu ve batı, Anadolu ve Avrupa bir arada harmanlanıyor.
Kutlama programının yapıldığı günışığına daha yakın mağara bölümünden, resitalin verildiği Ayazma suyunun bulunduğu galeriye geçiş bile bir alemden, başka bir aleme geçiyormuşsunuz hissi veriyor. Bu çok katmanlılık, Taşdan ve Bilenoğlu'nun mey ve arp ile seslendirdiği parçalarda bile kendini gösteriyor. Sözleri Nazım Hikmet'e, müziği Mesut Cemil'e ait 'Kanatları Gümüş, yavru bir kuştu,' Azeri türküsü 'Dut ağacı boyunca' ve Balkan ezgisi 'Ederlezi"nin seslendirilmesinin ardından, TRT Sanatçısı ve Devlet Konservatuarı Sanatçısına Güzel Sanatlar Lisesi Şan Öğretmeni Seçil Başaran'ın bir aryada eşlik etmesi da aynı etkinin katlanmasını sağladı.
Bu düşsel atmosferde büyü denilebilecek bir yön var mı, yok mudur?
***
Kaymakam İsmail Çorumluoğlu'nun, gelişinden bu yana geçen yedi sekiz aylık sürede, ilçede kültürel etkinliklerde çıtanın bir miktar yükseldiğini gözlemledik. Kaymakam Çorumluoğlu bize bir şey beğendirmenin güçlüğünden dem vurarak şaka yollu sitem edecek ama yapacak bir şey yok. Her halükarda çıtanın daha da yükselmesini bekliyoruz.
Turizm haftası etkinlikleri de aynı şekilde rutini aşan bir etkinlik dizisine dönüştü. Fakat hala etkinliklerimiz ulusal düzlemde ses getirecek boyuta ulaşamadı. Sanki birileri bir şeyler yapmak istiyor ama daha fazlası için bir miktar mahcubiyet duyuluyor gibi görünüyor.
Cehennemağzı mağaralarında, Alemdar Müze Gemisi'nde, Ölüce Deniz Feneri'nde, Göztepe'de veya başka mekanlarda gerçekleştirilen etkinliklerin ilçenin tanıtımında etkin rol oynaması için gerekli bir gelişme olacaktır bu.
Eh, yerel seçimler bitti. Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ın klasiği olan Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali, çıtanın daha da yukarı konulması için bir fırsat olabilir. Kaymakamlık bünyesinde oluşturulan Kültür Grubu'nun geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdikleri etkinliklerin şahikası sayılacak bir etkinliği bu festival kapsamında ilçeye kazandırması fena olmazdı. Böylece, ilçenin geleceğine rota çizmenin retorik seviyeden, aksiyon seviyesine çıkarılması mümkün olabilirdi.
Aslında etkinliği kimin düzenlediği fazla önemli değil. Güzel olan her şeyin altında imzası, arkasında emeği bulunan herkese teşekkür etmek boynumuzun borcudur.
Sağolsunlar, var olsunlar.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları





© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com


















