AK Parti adayı Erol Şahin düzenlediği basın toplantısıyla göreve geldiğinde (eğer gelirse) yapmayı düşündüğü projelerini tanıttı.

Basın toplantısı denilmesi tesadüf değil, çünkü biçim itibarıyla bir proje tanıtım toplantısının debdebesinden yoksun bir toplantıydı bu.

Projelerin bir kısmı tüm adaylarda ortak biliyorsunuz. Kent Meydanı konusundaki proje örneğin... Yer altına iki katlı otopark, üstüne büyük bir meydan. Bu projenin yeri konusunda tartışmaya mahal yok. Çünkü bu işin yapılabileceği tek yer, eski terminal alanı ile Hükümet Konağı-eski adliye binalarının bulunduğu bölgenin birleştirilerek ortaya çıkarılacak alan. Yüzme havuzu, mahalle konakları tüm adaylarda ortak projelerden.

Fakat istihdam atölyeleri orijinal gözüküyor. Her sene bir tanesi yapılarak işletilecek yatırımcıya teslim edilecek, kreş ve sosyal donatı alanlarıyla komplike tesisler olacak, büyüklükleri yapılacak işin nevine ve istihdam kapasitesine bağlı olacak.

Endüstri Meslek Lisesi'nin Kışla sanayi yanındaki kamyon garajına taşınması, kamyon garajının da tersaneler bölgesinde dolgu için boşaltılan alana taşınması başka bir projeye temel oluşturuyor. Endüstri Meslek Lisesi'nin yerine bir AKSEM-Atatürk Kültür Sanat Merkezi kurulacak, altı yine otopark olacak.

Kırmacı mahallesinde bulunan eski gar binasının 24 saat esasına göre çalışacak bir halk kütüphanesine dönüştürülmesi projesi var. Göztepe ve Kandilli arasındaki güzergahın turizm yolu haline getirilmesi hedefleniyor.

Üniversite kampüsüne belediye destek sağlayacak, bunun için çeşitli kurumlardan destek alınacak. Yeni düğün salonu yapılacak. Bazı noktalarda yürüyen merdivenler kurulacak.

Belli başlı projeler bunlar...

***

Şahin'e soruyoruz:

Takvim nedir? Bir yıl içinde, üç yıl içinde, beş yıl içinde bunlardan hangilerini yapacaksınız?

Elcevap:

"Bizim derhal başlayacağımız projeler var, birbirini tetikleyen projelerimiz var. Mesela AKSEM için önce Meslek Lisesini yapmamız gerekiyor.

"Ama kapalı yüzme havuzumuz, tekstil atölyelerimizi hemen başlatıyoruz. Bunların önünde bir engel yok. Hemen gelir gelmez başlayacağız. Bir yıl içinde bunların başladığını göreceksiniz."

"Tamamını beş senede bitireceğiz. Bazılarının yeri hazır, bazılarının taşınma gerekiyor. Kent meydanı projemiz için dört yıla, üç yıla ihtiyacımız var.

Tekstil atölyesinin bir tanesini bir yıl içinde bitmiş olarak göreceksiniz. Bir yıl içinde yüzme havuzumuzun, düğün salonumuzun başladığını, hızla devam ettiğini göreceksiniz.

Üniversite binalarımızın bir iki ay sonra başladığını göreceksiniz."

***

Fakat seçilirse...

Erol Şahin seçilir mi, seçilmez mi bilemem. Kendisi seçileceğine inanıyor. İlçe Başkanı Fatih Çakır da en az üç bin oy fark atacaklarını söyledi. Bunları on beş gün sonra göreceğiz.

Bunları niye yazmak gerek? Zira söz uçar yazı kalır. (Eğer seçilirse) Bir yıl sonra Erol Şahin'in gerçekten sözünün arkasında duran, mazeretlere sığınmayan biri mi olduğunu, yoksa projelerin bugüne kadarki seçimlerde olduğu gibi 'Suya yazılmış yazı' seviyesinde kalan palavralar mı olduğunu göreceğiz.

Şahin belediye başkanlığı için yeni bir aday. Seçilmesi halinde bir yıl sonra bu proje tanıtım toplantısında verdiği sözlerin göğsüne madalya olarak mı takılacağını, karnesine boğazda düğümlenmeye yol açan kırık notlar olarak mı yazılacağını görmek için önceden bir not düşmüş olalım.

Projeler hayata geçer mi bilmem. Bazıları zor değil ama fazla üstünde düşünülmemiş gibi... Bunların başında Kırmacı'da eski gar binasında yapılacağı söylenen 24 saat açık kütüphane.

24 Saat açık halk kütüphanesinin kent merkezinin göbeğinde olması gerek. Kırmacı'da eski gar binasının bulunduğu alan gece saatlerinde yoğun olarak kullanılamayabilir. Oysa eski belediye binasında böyle bir alan yapılmış olsa, tüm mahalleler eşit olarak buradan yararlanabilirdi. Şahin'in bu projesini aceleci ve üzerinde fazla düşünülmeden yapılmış, mekansal açıdan revize edilmesi gereken bir proje olarak değerlendiriyoruz.

***

Burada akla başka bir şey daha geliyor: Belediye Başkanı seçilmek bir amaç mıdır, araç mıdır?

Birincisinde, projeler amaca ulaşmak için el mecbur kurgulanması gereken enstrumanlar olarak görülüyor. Bir kez amaca ulaştığınızda araçlarınızı—hatta maşalarınızı—atmanızda şaşacak bir şey yok.

İkincisinde ise belediye başkanı seçilmek, hayaldeki projeleri gerçekleştirmenin bir etabı olarak değerlendirilmeli. Sufi geleneğinde "yolun gittiği yere ulaşmaktan ziyade yolda bulunmanın ve devam etmenin önemli olduğunu" ifade eden bir deyiş vardır. Bu mantıkla belediye başkanlığı, sadece yoldaki etaplardan birisidir ve gerçekleştirilecek hayaller bulunduğu sürece o hayallere ulaşmak için yürüyüşe devam etmek anlamlıdır.

Aslında projeler ve belediye başkanlığı ilişkisini değerlendirirken, Şahin'in, Posbıyık'ın, Uysal'ın, Şeker'in, Kaya'nın, Göktaş'ın, Müftüoğlu ve hayalleri arasındaki ilişkisini de değerlendirmek gerekir.

Eğer bunu yapmıyorsanız, bugünlerde adayların etrafında çeşitli çaplarda çemberler çizerek seçimden sonra kendi pozisyonunu hayal edenlerden birisiniz demektir.