KONFEKSİYON SİYASET
08 Mart 2019 09:03:00
Büyük dertlerimiz bitti. Bizim mahallede siyaseti festivaller üzerinden konuşuyoruz.
Mesela Erol Şahin seçilir seçilmez komisyon kuruyor, festival için hazırlıklara başlıyormuş. Halil Posbıyık Tarkan ile görüşüyormuş, festival için her şey hazırmış.
Radyo programı yaptığımız DSP Adayı Burak Müftüoğlu Festivali yerel düzlemde daha düşük bütçelerle yapacağını söyledi. İYİ Parti Adayı Ali Kaya da festivalden yana...
Hüseyin Uysal, festivallerin zaten yapıldığını söylüyor. Sadece ilk sene maden kazaları nedeniyle festival yapılmadığını, sonra ödüllü şenlikler, konserler yapıldığını anlatıyor.
Bu işlere sıcak bakarlar mı bilmem. Talat Şeker ve Gökhan Göktaş'a da mutlaka soruluyordur "Festival yapacak mısınız" diye.
Adayların bu soruya muhatap olduklarında "Bu mudur yani?" diyeceği geliyor insanın aklına ama seçim meselesi... Seçmen istiyorsa yapılacak demekten başka şansları pek yok.
Yani bütün meselelerimizi çözdük, işsizlik, göç, trafik, üniversite, ulaşım, eğitim derken uğraşacak işimiz kalmadı.
Seçimin en önemli teması festival olarak kaldı.
Sorgulamaya gerek duyulan bir bakış açısı...
SİHİRLİ DEĞNEK
Bizim mahallede sağda solda duyulan "Eski güzel günler"e geri dönüleceği de eleştirilmeyi hak eden bir bakış açısı.
Siyasetçinin asıl işi geleceği dizayn etmek olmalı. Geçmişi biraz rahat bırakmak gerek. Adayların yeniden ziyade eskileri konuşuyor olmasına bakınca, sanırsınız Erdemir'i devletleştirecekler, yaşanan ekonomik krizlerin sonuçlarını ortadan kaldıracaklar, batan işyerlerine dünya bankasından kredi bulup yeniden canlandıracaklar. Ne bileyim, trafik meselesini çözmek için otopark alanları üstüne yapılan özel ve kamu yapılarını sihirli bir değnek kullanmak suretiyle eski hallerine getirecekler.
Böyle bir dünya var mıdır? Aslında yoktur diyeceğim ama siyasilerimiz bizden çok daha iyisini bilirler. Belki ellerinde Harry Potter'in asası gibi sihirli bir asa vardır ve hokuspokus deyince yaşanan dünya kadar şey hiç yaşanmamış gibi oluverir.
Belki şu an itibarıyla bizim bilmediğimiz, onların bildiği bir şeyler var, seçim geçtikten sonra bunları yazdığımız için kendimize kızacağız.
Olur mu?
KONFEKSİYON SİYASETÇİ
Bir de siyasetçilerin birbirinin tıpatıp aynısı olan projeleri dikkat çekici.
Mesela iki kat otopark, üstüne büyük kent meydanı projesi tüm adayların karbon kopyasıyla çoğalttığı projeler. Yahu bu projenin 2009 seçimlerinde 'Kentler meydanlarıyla anılır' diye konuşulduğunu hatırlıyorum. 2014 seçimlerinde de aynısını konuştuk. Bu kez devrim bulvarında trafiğin alttan verilmesi projesi de vardı. Geldik 2019'a, dalçıklar, üst geçitler falan konuşuluyor.
Mahalle Evleri gibi projeler de birbirine benziyor. Adaylar arasında farklar neredeyse matematikteki yuvarlama işlemi kadar önemsiz. Aslında bunu ilçenin sorunlarının ortak olmasına bağlamak gerek denilebilir. Yine de proje denilen şeyler, elde edilebilir bir bütçe, takip edilebilir bir takvim, elle tutulur bir metin olmadığı sürece hayali kalıyor. Bu da adayların ortak noktası.
Sanıyorsunuz, adayların hepsi aynı sene moda olmuş bir giysinin, aynı kalıpları kullanan bir konfeksiyon firması tarafından üretilmiş halleri... Böyle bir ortamda, farklı olduğunu kanıtlayabilen bir adayın şansı muhtemelen artacaktır ama şu anda bunu görmüş değiliz.
Hayret edilecek bir başka konu da seçim ortamında sonuca etki edebilecek kışkırtıcı söylemlerin olmayışı. Önceki seçimlerimizde bunlar eksik değildi. Tüm adaylar diğer partilerin seçmenlerine göz kırpıyor. Kışkırtıcı, karşıt kamplara iten söylemlerden kaçınıyorlar. Hiç birinin gerçekte siyasi bir görüşü yokmuş gibi görünmesi de yukarıda anlatılan konfeksiyon siyasetçi desenini daha da belirgin hale getiriyor.
Adayların hepsi birbirinin arkadaşıymış... Birbirlerini çok seviyorlarmış falan cabası. Hayırdır inşallah. Son haftaya böyle girebilir miyiz, giremez miyiz?
Orasını göreceğiz.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com