Kamuoyuna yansıyan haberlere göz atalım.

Önce, İYİ Parti İl Başkanı Yavuz Erkmen, Karadeniz Ereğli'de CHP ile uzlaşmayı başaramadıklarını şu ifadelerle açıkladı:

"Biz hiçbir şekilde meclis üyesi sayı veya isim pazarlığına girmedik. İlk 15 ismin içinde 2 meclis üyesi teklif edildi. Bu üyelerin sıralamasını da ilk 15 içinde yer alacağı ifade edildi ama somut bir sıra verilmedi. Yanı bu sıralama 3 ile 9'da 1 ile 8'de, 14 ile 15 de olabilir. Ama bizi esas üzen taraf ve siyasi nezakete sığmayan ise şu olmuştur: 'Bu iki kişiyi de sizin içinizden ben seçerim.' Böyle bir söylem, bizi hakikaten kırmıştır."

İkincisi, İYİ Parti sadece ittifak görüşmelerini sona erdirmekle kalmıyor, ilçenin tanınmış işadamlarından Ali Kaya'yı Ereğli Belediye Başkan adayı olarak göstererek, meseleyi geri dönüşü daha zor bir noktaya getiriyor.

Üçüncüsü, CHP Genel Merkezi'nin CHP Ereğli Teşkilatına gönderdiği yazıyla belediye meclis üyelerinin tespit biçimi ve ittifak konusuna vurgu yapılan bir açıklama geldi. Açıklama esasen 12 Şubat tarihli olduğundan, ittifak görüşmesi yürütülürken bu yazının Demokles'in kılıcı gibi CHP teşkilatının üstünde sallandığı anlaşılıyor. İki genel başkan yardımcısı imzası bulunan yazıda şöyle diyor:

"31 Mart tarihinde yapılacak Yerel Yönetimler Seçimine ilişkin; kendi aranızda yapmış olduğunuz mutabakat çerçevesinde; Kdz Ereğli İlçe Belediye Meclis Üyeliklerinde Genel Merkezimizce Fermuar Yöntemi uygulanacağından, Milletvekili, Kdz. Ereğli İlçe Belediye Başkan Adayı ve İYİ Parti ile mutabakat sağlanan Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı Listelerinizin genel merkezimize gönderilmesini rica eder, iyi çalışmalar dileriz"

Dördüncü ve son olay da İYİ Parti saflarında siyaset yapan bazı isimlerin partilerinden CHP adayının yanında yer almak üzere partilerinden istifası oldu. Açıklamalar uzun, bir iki cümleyle şunları diyorlar:

"İyi parti aday çıkarmışken; benim de arkasına halkın desteğini alıp Ereğli'nin umudu olarak görülen Belediye Başkan adayı Halil Posbıyık ile Ereğli'nin geleceğine katkı sağlamak için vereceğim destek başka partinin mensubu olduğum bir durumda etik olmazdı."

"Fakat parti tüzüğü ve kişisel saygımız gereği an itibariyle başka partinin adayı için çalışacağımız için büyük istek ve umutla kurduğumuz ve kuruluşunda emek harcadığımız partimizden istifa ediyoruz."

Dört ayrı olay... Tek bir bütünün farklı cepheleri bunlar...

***

Buradan sonrası yorum...

Birileri, "Yok olay öyle olmadı, şöyle oldu" diyene kadar tüm bu yazılanların kendi cephelerinden bile olsa doğru kabul ediyoruz. Zira hepsi kaynağından haberler. Fakat belki olayın şu an bilmediğimiz başka cepheleri de olabilir. Onları zaten bilmiyor olduğumuzdan elimizdeki verilerle devam edelim.

Bu üç olaydan anlaşılan şu:

İyi Parti ve CHP Adayı Halil Posbıyık meclis sıralaması için görüşüyorlar. İYİ parti içinde bazı kişiler ve CHP adayı önceden bir gönül bağı var ki meclis üyesi adaylarını kendi belirlemek istiyor. Anlaşılan İyi Parti içindeki bu kişiler de CHP adayının kendilerine sempati ile baktığını biliyor. Fakat İYİ Parti İl Başkanı Yavuz Erkmen, adayları kendi belirlemekte diretiyor. Arada verilmiş sözler olmalı ki Erkmen'in talebi karşılık görmüyor. İş inada biniyor, neticede ipler kopuyor.

Bu görüşmeler sırasında Halil Posbıyık'ın kozu, CHP'den zaten aday olarak belirlenmiş olması, İYİ Parti'nin kozu da CHP ve İyi Parti arasında, ilçe başkanlığına gelen yazı çerçevesinde genel merkezlerin uzlaşmaya zorlayan iradesi... İki yiğit çıktı meydane, ikisi de birbirinden merdane...

Neyse konuyu dağıtmadan devam edelim. İYİ Parti'de siyaset yaparken, ittifak listesinde aday olarak gösterilmeyi bekleyenler istifa etmeye başlıyor. Hepsi de açıklamalarında siyasete CHP adayı ile devam etmeye karar verdiklerini alenen beyan ediyor.

***

Bu arada CHP Genel Merkezinin yazısının aynen durduğunu hatırdan çıkarmamak gerek. Dahası partilerin genel merkezleri listelerde ittifak zorlamasına devam edebilir. Fakat bu dün olduğundan çok daha zor.

Zira uzlaşma zemininde daha önce olmayan İYİ Parti'nin adayı faktörü de var artık. Dahası, İyi Parti'den listeye aday yazılacak olsa bile Posbıyık'ın yüksek olasılıkla tercih edeceği müstafi İyi Partililerin olması mümkün değil. Uzlaşma olursa onlar hariçte kalacaklar. CHP listesinden meclis üyesi olarak yazılsalar, bu kez de CHP'lilerden meclis üyeliği bekleyenler huzursuzlanmaya başlayacak. Hem müstafi olanları, hem de İYİ parti il başkanlığının önerdiği isimlerin yazılması halinde ise Karadeniz Ereğli Belediye Meclisi'nde geleceğe dönük yol ayrımları tehdidi ortaya çıkacak. Uzlaşma sağlanmadığı, müstafi üyelerin CHP listesine uyumlanarak, asıl uzlaşmazlığın İYİ Parti'de olduğu, iyi partililerin İl teşkilatına rağmen CHP'ye oy vermesinin sandıkta ittifakı sağlayacağı da söylenebilir ama İyi Parti'ye oy vereceklerin, Genel Merkezi temsil eden İl Başkanlığı yerine, müstafi üyelerin tutumunu desteklemesinin aradaki mesafeyi daha fazla açacağı kesin olduğundan, bu zayıf bir tez elbette.

Çok şey var söylenecek ama bu saatten sonra sağlanacak uzlaşmanın beklenen verimi ne ölçüde sağlayacağı konusu şüphe götürür.

İyi parti CHP meselesinin görünen kısmından anlaşılanlar aşağı yukarı böyle.

***

Ortada daha büyük bir operasyon var mıdır?

Basit bir toplama işlemi.

İYİ Parti CHP anlaşamaz+Demokratik Sol Parti aday çıkarır+MHP Zonguldak'ta adayını çeker (bu daha kesin değil) bu arada Ereğli adayı da çekilir. (Not: daha sonra anladık ki MHP adaylarının çekileceği dedikodudan ibaret. Pazartesi günü net olarak anlaşılır)

(Bu toplama gerçekleşirse) her şey AK Parti lehine (veya Posbıyık aleyhine mi demeli?) öyle mükemmel bir şekilde ayarlanmış oluyor ki tesadüf olduğuna inanmak hayli zor.

Üst akıl diyeceğim ama altta akıl olduğu durumlarda üst aklın sonuç elde etmesi mümkün olmadığından, oyumuzu çekimser kullanalım bari...