Sayın okurlarım ; Yerel siyasetin hız kazandığı şu günlerde bu iktidarın neden gitmesi gerektiğini söyleyebilmek için neden geldiğini hatırlamamız lazım .

1997-2002 sürecinde Bülent Ecevit başkanlığındaki  Devlet Bahçeli  Mesut YILMAZ Koolisyon Hükümeti iktidarında 1999 Düzce İzmit depremleri ile büyük bir yıkım yaşayan ülkemizde 2001 de yaşanan ekonomik kriz ile bir çok banka batmış , -çok yüksek kur artışı , çok yüksek enfilasyon ile halk perişan olmuştu. Bahçeli'nin aniden koolisyondan çekilmesi ile hükümet yıkılmış ve erken seçim kararı alınmıştı.

İşte deprem sonrası acı yaşanan bölgemizde bir de üstüne 2001 krizi patlak verince TÜRK halkı iktidarki 3 partiyi 2002 Genel Seçimlerinde en sert şekilde cezalandırmış ve baraj altında kalan ANAP- MHP ve DSP  Meclise girememişti. Yeni mecliste % 34.4 oy alan AKP 365 Milletvekili ile tek başına iktidarı yakalarken ; CHP %19.4 ile 177  Milletvekili kazanmış ,Bağımsızlar ise 8 Milletvekili ile meclise girmişlerdi.

AKP nin seçimler öncesi halka sunduğu en büyük vaadi ;  3 Y  olarak hafızalarda yer eden YOKSULLUK ,YOLSUZLUK ;YASAKLAR bizim iktidarımızda olmayacak demesiydi.

17 yıldır tek başına iktidar olan AKP nin 2019 yılında geldiğimiz son haline bakınca YOKSULLUĞUN çok ciddi arttığını görüyoruz. 17-25 Aralık sürecindeki yolsuzluklar halkın vicdanında henüz kapanmamış bir yaradır. TBMM oylaması ile olay kapatılmış ama görevden alınan bakanların madem suçsuzdular neden görevden alındıkları açıklanamamıştır. Evlerden çıkan paralar inkar edilmiş  polis koydu diye ama sonra bu paralar ZARRAB da dahil faizi ile iade edilmiştir. Tüm Kamu malları satılmış , bir çok ihale ne yazık ki halkın vicdanına sığmamıştır. TELEKOM satılırken kredi veren Devlet Bankaları , alacaklarını alamamış, 6.5 milyar dolara satılan kurum alacaklı bankalar 25 milyar dolar borç  yükü çıkarmıştır. Kısaca AKP nin YOLSUZLUK  ile mücadele sözüde tutulmamıştır. YASAKLAR  konusuna gelirsek , Milletvekilleri hapiste , gazeteciler hapiste , generaller hapiste , Ergenekon Balyoz Casusluk iftiraları ile yüzlerce komutan hapis yatıp sonra SUÇLARI YOKMUŞ demekle yasaklar kalkmıyor ne yazık ki . 13 YIL Türkçe Olimpiyatlarında boy gösteren hiçbir siyasetçi , bakan milletvekiline dokunulmazken , öğretmen , polis , subay hemşire darbeyle bağlantılı  diye ihraç ediliyor. Kısaca YASAKLAR şimdi her zamankinden daha çok . Sanatçılar bile iktidara eleştiri getiremiyor.

İşte bu 3 Y yüzünden bu iktidar artık gitmeli .

Birde 17 yıl tek başına iktidarda iki defa ANAYASA OYLAMASI  yapıldı ve bu millet her defasında sunulan her değişikliğe evet dedi. Kısaca AKP nin istediği her şeyi onaylayan bu millet  2018 de bu krizi hak etmemiştir. Ne oldu da döviz 4 binden 7 bine çıktı. Ne oldu da ıspanak 10 soğan 5 TL .  Çünkü 17 yılda satmadık devlet malı bırakmadık ama üretim için bir tek fabrika kurmadık , üretimi teşvik etmedik ve planlı bir kalkınma uygulamadık.126 Ülkeden tarım ürünü ithal eden bir Ülke artık TÜRKİYE.

17 Yılda okulların adını türünü öğrenim süresini değiştirdik defalarca . Sınavdan sınava koşan çocuklar mutsuz. Öğretmenler mutsuz. Veliler mutsuz . Asıl sabahın köründe saat 07.40 da  güneş doğmadan okulda olmak zorunda kalan 6 yaşındaki çocuklar uykusuz ve mutsuz. Sahi siz neden saatleri geri alınmadığını biliyormusunuz? Bakanlık 31 Martta geri alınacağını açıklamıştı , anında iptal edildi. Elektrik  Mühendisleri Odası daha fazla tüketim olduğunu belgeledi, Danıştay   uygulamayı iptal etti. Ancak ne hikmetse ileri saat uygulaması devam ediyor. Bu saat dilimini kullanan başka hiçbir ülke yok. Kıbrıs bile saatleri geri aldı bizde bir inat. 35 milyon öğrenci sabahın karanlığında okula başlıyor. Bu bile tek başına yeterli değimli halkı dinlemeyen bu iktidarın gitmesi için.

Yerel seçimle hükümet mi gider? Tabiki gitmez ama çok iyi bir ders çıkarır. Sonra kalan 4 yılı tamamlayabilir mi ? Onuda zaman gösterecek.