Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
14 Aralık 2025 Pazar
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
UMUTSUZLUĞUN RESMİ...

UMUTSUZLUĞUN RESMİ...
13 Subat 2019 10:03:31

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

İşkur önünde sıralanan uzun kuyruğu gördünüz mü? Bu kuyruk, işsizliğin az olduğu ülkelerde görülebilecek şeylerden değil. Yerin yedi kat altında, yeryüzünün en ağır işlerinden birinde istihdam edilmek istiyor bu arkadaşlar.

Sanırsınız girdikleri işlerde maç yorumlayacaklar ama durum başka. Bu gençler, bu memlekette ölüm tehlikesi en fazla olan işlerinden birine, daha önce bu tehlikeli işe en fazla kurban vermiş bir vilayette başvuruyor. Sabit, güvenceli, maaşını gününde alabileceği, sendikası, sosyal hakları olan bir iş istiyorlar.

Çünkü bunlar başka yerde yok. Özel sektörde veya Kamu sektöründe fark etmez; sendikalı sigortalı, maaş ve iş güvenceli iş olsa hiçbiri bu işe girmeyecekken, bin kişilik bir kontenjan için onbinlerce kişi gecenin erken saatlerinden itibaren işkur önünde, kış demeden, kıyamet demeden bekliyor.

Aha size umutsuzluğun resmi. Sadece Ereğli'den, Zonguldak'tan, Devrek'ten, Bartın'dan, Karabük'ten gelmiyorlar. Buralarda doğup da gurbet ellerde üç kuruşa ter döktükleri işlerinden izin alarak gelenler mi dersiniz, bölgede çalışırken çalıştığı işyerinden memnun olmayıp bir kamu güvencesi şemsiyesi altında olmak isteyenler mi dersiniz artık.

Hepsi işsiz deseniz, bunca işsizin bir hesabı yok mudur? Çalıştığı halde bu tehlikeli koşulların gerektirdiği bedel karşılığında güvence satın almak için gelenlerin olması, durumu daha da vahimleştiriyor. Nasıl bir memleket, evlatlarına girdikleri işlerde dünyanın her yerinde mutad olan belli güvenceleri veya korumaları sağlayamaz. Sahi kamu işsizleri işe alacağız diye bir açıklama yapmış olsa, şu anda asgari ücretle bir işte çalışıyor olanlardan kaçı daha işsizler ordusuna eklenir dersiniz?

Ben söyleyeyim. Neredeyse hepsi.

MADALYONUN ÖBÜR TARAFI

Gençliğimizde özel sektör çalışanları çoğu kamu çalışanına göre daha iyi durumdaydı. Maaşları daha iyiydi. Sadece daha çok çalışmak zorundaydılar. Ne oldu da çoğu işverenin çalışanlarını bozuk para gibi gözden çıkardığı bugünleri gördük diye geliyor insanın aklına.

Bugün, kamuda memur veya işçi pozisyonunda istihdam edilenlerin durumları, özel sektörden çok daha iyi. Özel sektörde durumu iyi olanların büyük bölümü kimler? Daha önce kamu kurumuyken işçisi örgütlenmiş, sendikalanmış, sosyal haklar kazanmış büyük işletmeler. Alın yanımızda bir Erdemir var. Erdemir ölçeğinde özel sektör işletmesi bugün kurulmuş olsa, çalışanlarının özlük haklarının korunacağına inanmak gelmiyor insanın içinden. Zira kamuda edinilen işletmecilik kültürü, özelleştirmelerden sonra bile devam ederken, baştan özel sektör mantığıyla kurulmuş işletmelerde en kolay bulunan üretim unsuru emek olarak görülüyor.

Hani türkü "Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır" diyor ya... Böyle bizim halimiz.

MASABAŞI İŞLER

Mesele bu kadar da değil.

Yaklaşık on iki sene önce, başka bir vilayette yönetici pozisyonunda çalışırken, bir hanım iş başvurusu için geldi. "Masa başı iş istiyorum" dedi.

Haber için dışarı çıkamazmış, basın sektöründe iki yıl çalışmış. İki ay bir yerde, üç ay başkasında, en külliyatlısı beş ay başka yerde çalışmış. Arada boşluklar çalıştığı dönemlerden daha uzun. Kendisine uygun bir pozisyon olması halinde kendisiyle iletişime geçeceğimizi söyledim. İnsan mecbur kalınca işte böyle yalan söylüyor. İstikrar yok, en iyi pozisyonu istiyor, işe alsan yarın kimbilir nasıl ayrıcalıklar peşine düşecek. O telefon hiç edilmedi yani...

O vilayetin organize sanayi bölgelerinden birinde bir işletme sahibiyle sohbet ediyoruz. Bin ikiyüz kişi çalıştırıyormuş, fakat beş yıldır faaliyet gösteren işletmede istihdam edilmek üzere giriş yapan ve sonra ayrılanların sayısı altı yedi bini buluyormuş. Rakamları farazi diyebilirsiniz ama aradaki oran aynı bu şekilde. Adam bir baltaya sap olmak için geliyor, iki gün çalıştıktan sonra tarlada fındık toplamanın daha kolay olduğuna karar veriyor ve bir gün servis aracına binmeyerek işten ayrılıyor. İşyeri de eleman aramaya devam ediyor, yerine başka birini buluyor falan.

Bunları niye söylüyorum. Beğenmediğiniz asgari ücretle bile olsa bu memleketin her evladının "İş" denilebilecek doğru dürüst bir işi olsa, memleketin sorunlarından birçoğu çözülürdü.

Eğer umutsuzluk yoksa iş arayan kişi armudun sapı üzümün çöpü der. Eğer insanlar eve ekmek götürmenin yolunu başka türlü bulamıyorsa, yaşam dediğiniz o büyük ailenin ferdi olarak kalmaktan feragat anlamına gelecek rizikoları bile üstlenmeyi göze alabilir.

Cahit Sıtkı'nın dediği gibi... "Kış günü herkesin evi barkı olsun, yaşamak sevmek gibi gönülden olsun, olursa bir şikayet ölümden olsun" diyeceğim ama bu düzen böyle gelmiş böyle giderse, biz bu manzaraları daha çok görürüz.

Bu Yazı Toplam 1754 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • "TAŞ İŞTE..."
      22-12-2016 | 09 : 23 15
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • CHP... CHP... CHP...
      10-09-2018 | 10 : 05 30
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com