SİZ NASIL YORUMLARSANIZ...
11 Ocak 2019 08:34:29
Bizim çok çok eski dönemde görev yapanlarından bir belediye başkanı, dış gezilerinden birinde İngiltere'yi ziyarete gitmiş. Ziyareti sırasında Londra Belediye Başkanı tarafından çay içmeye davet edilen başkan, böyle büyük bir kenti idare etmenin sırrının ne olduğunu sormuş. Londra Belediye Başkanı (Smith olsun) çevresini akıllı insanlarla doldurmanın liderliğin temeli olduğunu belirtmiş.
Bunu nasıl anlayabileceğini sorunca Başkan Smith, "Durun göstereyim," demiş. Aynı katta odası bulunan Belediye Başkan Yardımcılarından Donald Jones'i çağırmış ve şu soruyu sormuş:
" Sayın Donald, Annenizin bir, babanızın bir çocuğu var. Bu çocuk sizin erkek veya kız kardeşiniz olmuyor. Kimdir bu?"
Belediye Başkan Yardımcısı hiç düşünmeden, "Başkanım, bu benim" yanıtlamış.
Londra Belediye Başkanı bizim başkana... "İşte budur, gördünüz mü zekâyı?" demiş.
***
Belediye Başkanı aklının bir kenarında bu öğüdü yaklaşan seçim döneminde meclis üyesi yaparken değerlendirmek gerektiğini düşünmüş. Karadeniz Ereğlisi'ne dönmüş, zaman geçmiş, yine bir seçim geldiğinde yöntem aklına gelmiş.
Başkan, meclis üyeliğine seçeceği çalışma arkadaşı, şehrin önde gelen esnaflarından Veli Efendi ile aday belirleme süreci öncesinde bir araya gelmiş.
"Size bir soru sormak istiyorum" demiş.
"Buyrun" demiş Veli Efendi.
"Veli Hocam, babanın bir çocuğu var, annenin de bir çocuğu var. Bu kişi senin biraderin veya hemşiren değilse kimdir?"
Veli Efendi, uzun esnaflık döneminde yol yol beyazlar düşen sakalını sıvazlamış. Siyaset bu ya, her adımı tuzaklarla dolu. Acele etmemek gerek diye düşünmüş. "Şehremini beyim, bunu size biraz düşündükten sonra söylesem olur mu?"
"Olur olur, Veli Efendi, lakin ara çok uzamasın."
***
Veli Efendi, etmiş edememiş, sağa sola sormuş ama en sonunda tüm siyasi adayları gibi etrafında doğru öğüt verecek kimse olmadığı sonucuna varmış. Bu arada hayat tecrübesi yüksek, ilim tahsil etmişlerden kim var diye düşünürken, Kadızade İsmail efendi aklına gelmiş.
Kadızade İsmail Efendi'ye gitmiş, "Mirim size bir sualim var." Demiş. "Pederinizin bir evladı var. Validenizin de bir evladı var. Bu zat hemşireniz de biraderiniz de değilse kim olur?"
İsmail Efendi cevabı pat diye vermiş:
"Tabii ki ben olurum" demiş.
***
Veli Efendi, cevabı alınca hemen Şehremini makamına koşmuş. Selam kelam ettikten sonra "Sorduğunuz sualin cevabını buldum efendim" demiş.
"Kimdir?"
"Kadızade İsmail Efendi."
"Veli Efendi, bilse bilse seni bilir dedim, sen de bilemedin. Doğru cevabı sen bile bilemedin. Biz işte bu yüzden kalkınamıyoruz."
"Peki kimmiş beyim?"
"Doğru cevap Londra Belediye Başkan Yardımcısı Donald Jones, idi!"
***
Gerçekte böyle bir şey olmadı.
Böyle belediye başkanları, meclis üyesi adayları Ereğli'de hiç yaşamadı. Bu olay da muhtemelen yaşanmadı. Zaten soru da öyle basit ki belediye başkanı veya meclis üyesi olacak kadar sağduyu ve basiret sahibi olan herkes doğru cevabı ilk seferde verebilirdi.
Tabii güncel hayatta meseleler bu kadar basit olmazdı muhtemelen. Kurguyu biraz daha karmaşık bir imar meselesi, ulaşım projesi, istihdam sağlayıcı yatırımlar falan gibi çeşitlendirmek gerekir. Bu durumlarda herkesin bildiği üzere doğru cevabı bulmak için hakikaten bu işleri bilmek gerekir.
Siz ne dersiniz? O zaman yukarıdakine benzer bir durum olur muydu?
Olmuş mudur?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com