Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
17 Aralık 2025 Çarşamba
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
ÇALIŞAN GAZETECİ DE NE DEMEK?

ÇALIŞAN GAZETECİ DE NE DEMEK?
10 Ocak 2019 09:06:14

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Bir şeyin çalışır durumda olduğu, çalışmadığı bir durum olduğunu veya o şeyin çalışmayanları da bulunduğunu ifade eder herhalde. Bu bakımdan birisi çalışan gazetecilerden bahsediyorsa, çalışmayan gazeteciler de var demek istiyordur.

Demek istedikleri emekçi gazeteciler olsa gerek. Fakat muhabir, basın mensubu, gazeteci filan derken işler karışıyor. Muhabir haber takibi yapan, bunları ilk ağızdan yazan kişidir. Basın mensubu denilince yazılı ve görsel basının üretim aşamasında herhangi bir rol üstlenen herkesi kapsıyor. Gazeteci denildiğinde sadece yazılı basın akla geliyor ama görsel ve işitsel medyada da gazeteciler bulunur. Zira Gazeteci haberleri kendisi yazdığı gibi, olguların anlamlarını ve aralarındaki ilişkileri en iyi şekilde kamuya arz etmeyi iş edinmiş kişidir. Haber yorum katmadan da yorumlanabilir yani.

Fakat Çalışan Gazeteci nedir? Bu ifadeyle gazeteciler sanki inisiyatif sahibi olmayan bir çarkın dişlisine indirgeniyormuş gibime geliyor. Gazeteciyse zaten çalışıyordur. Çalışmıyorsa zaten gazeteci değildir. Ha, basın mesleğinden emekli olmuş kişilere gazeteci denir mi tartışmak gerek. Büyüğe saygı babından ona da "Basın emeklisi" denilebilir. Fakat genelde "Duayen" deniyor. Bu kategorinin kast edildiği anlamıyla "Çalışan Gazeteci" kapsamına girdiği şüpheli yine de.

***

Türkiye'de Dünya Basın Özgürlüğü Günü, Çalışan Gazeteciler Günü, Basından Sansürün kaldırılmasının yıldönümü ve basın bayramı diye üç ayrı ikonik basın günü var nedense. İşin doğrusu gazeteciler kendilerine ayrılan günlerde diğer günlerden farklı bir şey yapmazlar. Ne bileyim tatil yapmazlar. Kendilerini kutlayan ekabirin kutlama mesajlarının haberlerini yazarlar, kendi koydukları çelengin törenini haberleştirirler. Bayramı bile çalışarak kutlanır gazetecilerin.

Yine de kendini "Gazeteci" olarak tanıtan herkesin aşırı çalışkan olduklarını düşünmemek gerek. Bu kişiler arasında öyle tembel kişiler vardır ki, kendi gittikleri haberleri bile yazmadıkları gibi, başka arkadaşlarının internet sitelerinden "Arakladıkları" haberleri takla attırmaya—o da ne demekse... güvercin mi bu? Ters takla, düz takla , ikili salto falan—bile üşenir, aynen kendi gazetelerine koyuverirler. Böyle yapanların tembel olduklarını düşünüyorsanız, bilhassa tembel olduğu için bu meslekte bulunanların da olduğu söylenirse ne diyeceğinizi merak ediyor insan. Haftalarca kendi internet sitesine haber atmayanlar, yayınlarını periyotlarında çıkarmayanlar da vardır.

Bu kişilerin daha da beteri vardır. Birine kızıp gazete çıkaranı mı ararsın, seçim zamanı dışında çıkarmayanı mı? Sırf sübvansiyonlar elde etmek için gazete çıkaranları hiç saymayalım.

İşin ilginci, bunların bir salon toplantısında arz-ı endam ettiklerinde kendini en fazla "Gazeteci" kabul edenler arasında bulunmaları, kimsenin de bunlarla didişmemek için itiraz etmemesi mesleğin derin ironilerinden biridir.

***

Ah, dışı sizi yakarsa içi de bizi yakar!

Bütün bu işlerin hepsi bir "İfade Özgürlüğü" kavramının etrafında döner ki demokrasi ancak bu özellik var olduğu sürece mümkün olur. İdealde, gazeteci demek, birinci kaygısı kamuoyunun çıkarları olan, onların ifade özgürlüğünün gerçekleşmesini mümkün kılan kurumsal bir kimlik demektir. Bu da gazetecinin öncelikle iktidar odaklarını, ne bileyim devleti, belediyeyi, valiyi, kaymakamı değil, bunların hizmet etmekle mükellef olduğu halkı temsil etmesiyle mümkün olur. Uygulamada otorite temsilcileri en yukarıdan en aşağıya kadar, gazetecinin kendi görüşünü yansıtmasını tercih eder, buna uyanları muteber kabul ederler. Kimi zaman iktidar ve otorite halesinin etrafında ateşe uçan böcekler gibi dönmekte mutluluk bulanlar olur, fakat o zaman onlara gazeteci denmiyor. "Gazeteci" içinde yaşadığı toplumun özgürleşmesini sağlayacak bilgiyi üretmekten vazgeçtiğinde, oradaki düzene demokrasi denmez.

Söyleyecek çok şey var bu konularda. Bugünlerde pek güzel sınavlardan geçmiyoruz. Normalde şöyle düşünmek gerekir. Bir özgürlüğü savunmak, o özgürlük tehdit edildiğinde ne ölçüde direnç gösterdiğinizle ilgili bir şeydir. Hoşgörülü bir otorite temsilcisinin izin verdiği dönemlerde elde edilen özgürlük onu kullanana ait değildir. Ne zaman ki hoşgörüsüz bir otokrat sesinizi kısmaya çalışır, siz de her türlü baskı ve yıldırma yöntemlerine direnerek özgürlüğünüze sahip çıkarsanız o özgürlük sizindir. Fakat bu özgürlüğü korumak sadece gazetecinin işi de değil, zira haber alma özgürlüğü gazeteciye değil, kamuoyuna aittir. Tiraj ve reklam gelirleri ile bağımsız olarak ayakta durabilen bir gazete, tersi durumdakine göre haber alma özgürlüğüne daha rahat sahip çıkar...

Çok şey var söyleyecek dedik ya... Çalışan gazeteci denince bir de özlük meseleleri gündeme gelmeli muhakkak. Ne kadar geniş, ehlikeyif görünseler de, başka kesimlerin haklarıyla ilgili birçok şey yazıp çizseler de, iş kendi söküğünü dikmeye geldiğinde gazeteciden daha çaresiz olanı az bulunur. Anlayacağınız özlük hakları meselelerinde durum kötü. Sadece kol kırılır yen içinde kalır olduğundan diğer sosyal gruplar gibi kamuoyuna aksetmez bunlar.

Bu yazıda onca sıkıntıyı dile getirdim. Tüm mesleki yaşantım boyunca bu sorunların gerçekte çözülmek isteniyor mu istenmiyor mu dişe düşünmüşümdür.

Halen o veya bu yönde bir kanaat edinmiş değilim.

Bu Yazı Toplam 1460 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • "TAŞ İŞTE..."
      22-12-2016 | 09 : 23 15
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • CHP... CHP... CHP...
      10-09-2018 | 10 : 05 30
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor

    » Henüz BU HAFTA Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com