Karadeniz Ereğli'de yapılacağı açıklanan, sonra da yılan hikayesine dönen Üniversite kampusunun şimdiye dek gerçekleşmemesinin sorumlusu kimdir?

Mesela, merkez ilçeye yönelik yatırımlar konusunda girişimlerde bulunmalarına karşılık, nüfusu yüz on sekiz bini bulan ilçedeki bir kampus için bir incelemeyi çok gören, konunun ne aşamada olduğu konusunda ağızlarını bıçak açmayan Zonguldak valiliği olabilir mi?

Ben bilmem... Mesela Ereğli kampus, kampus diye yanıp yakılırken, bu talebin gereğini yaparken ağırdan alan, konuyu sahiplenen bir sürü Ereğlili ağzının içine bakarken mezuniyet törenlerinde konuya ilişkin tek kelam etmeyen önceki rektör olabilir mi? Ya da tevhid işleminin yapılması için gereken yazıyı yazarken, maksadın hasıl olup olmadığını önemsemeyen mevcut rektör olabilir mi?

Daha önce TTK'nın kömür deposu ve limanının bulunduğu yere, Gölcük'ten askeri birlik gelecek diye devralan, daha sonra edindiği bu liman ve alana tehdit oluşturuyor diye kampus projesinin yapılacağı alanı askeri güvenlik alanı olarak ilan eden askeriyeye ne dersiniz peki? Askeriye bizim. Ona şüphe yok. Kampus kimin o zaman? Ne bileyim Gagavuzların filan mı?

Hazır bürokrasiden bahsederken, Ereğli Kaymakamlığından söz etmeden olmaz. Bu mesele başladı başlayalı ikinci kaymakam değişti. Bir sürü incik boncuk arasında, ilçenin hayat organlarına—beyin için kültür, ekonomi için can suyu—kan pompalayacak bir kampus projesinde kaymakamlığın—makamda kim olduğunun önemi yok—daha doğrusu kaymakam beyin herhangi bir beyanını duyan oldu mu? Eğer rüzgar eserken, yelkeni doğru ayarlayamayacaksa, kaptanın bir gemiye ne yararı olur?

Siyasiler... En önce de AK Parti Milletvekilleri... Faruk Çaturoğlu 2015'te seçildi. Ondan önce Ercan Candan vardı. Şimdi ise tüm AK Parti vekilleri Ereğli'den. Fakat illa Ereğli'den olmasının gereği yok. Köksal Toptan değil mi Zonguldak'a ikinci üniversite Filyos taraflarına yakışır diyen... Ereğli-Alaplı bölgesi dışından milletvekillerinin açıklamalarında, aday oldukları dönem bir yana bırakırsa hangi milletvekili bir destek ve girişim beyanında bulundu?

Sadece eski vekillerin işte sorumluluğu var sanılmasın. Bugünkülerin de var. Polat Türkmen ve Hamdi Uçar değil miydi, "Ereğli halkı o işi istiyorsa o iş olacak" diyen. Göreve geldikten sonra Ereğli'ye ilk ziyaretlerinde ağızlarını bıçak açmadı. Tüm açıklamaları İl Başkanı Zeki Tosun'un yapması gerekti. Oysa kampus meselesini sormayı çok isterdik. Sahi ne oldu milletvekillerinin Ereğli'de açacağı ofisler? Seçim öncesinde söylenen, basında yazılanlar, kağıda değil de suya mı yazılmıştı?

Elbette Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal'ın konuya—negatif yönde—katkılarını unutmuş değiliz. Politik rantını yemeye kalınca, üç boyutlu resimler hazırlatan, TSO yetkilileriyle avam proje için tantanalı, basın açıklamalı toplantılar düzenleyen, Mecliste kampusten 'En önemli projemiz' diye söz ettikten sonra, ilk engel çıktığında yelkenleri suya indiren kimdir? Ereğli Belediyesi bu konuya yeterince sahip çıksa, takibini yapsa bu iş böyle sürüncemede kalabilir miydi?

Elbette AK Parti İlçe Teşkilatının da bu işte payı var. Mehmet Fatih Çakır iyidir hoştur ama neticelenmemiş işlere mazeret üretmek yerine tarih ve takvimi önümüze koyup, takibatını yapmaya başlamış olmalıydı. On altı yıldır iktidarda olan bir partiyi üç dönem temsil ettikten sonra, Sadece işi unutuluşa bırakması yüzünden bile tefe konulsa haklı mıdır değil midir? Aylarca 'Kalkınma bakanlığından ödenek' dedikten sonra şimdi yok ekonomik kriz, yok şu bu demeye hakkı var mıdır Çakır'ın...

Yaaaniii... Muhalefet cılız çıkışlar yapmak yerine konuyu hakikaten sahiplenmiş olsa iktidar partisinin temsilcileri bu işi böyle savsaklayabilir miydi diye akla geliyor. Fakat onlar derler ki İktidarın yapmadığı şeylerin faturası bize niye çıksın... Öyle değil. Ereğli'de yaşayan ve kamuoyu önünde söylenecek sözü olan herkes bu işten sorumlu değil midir?

Ticaret ve Sanayi Odası var ya... Belediye ile avam proje için sözleşme imzalamıştı hani... O kurum işte. Sonra avam projeyi bunlar yapmadı da üniversitenin yapı işleri daire başkanlığına kaldı ya... Herkes bu işten kuyruğunu nasıl kurtaracağını mı düşünüyor dersiniz bugünlerde? Yok öyle. Esnaf Kefalet Kooperatifi var bir de... İmzalar topladı, girişimlerde bulundu, sonra askeriye güvenlik alanı ilan etmiş denilince, 'Biz görüştük yok öyle bir şey' diye beyanda bulunmadılar mı? Sahi o günlerde işin parçası olmak için duvarlara tırmanan sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin ağzını bugünlerde niye bıçak açmıyor?

Diyeceksiniz ki iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır. Vallahi para bizde değil, bizimkisi sözle oluyor ama o açıdan bile eksik kaldık. Mesela, Zonguldak basını içinde Ereğli'nin toplu bir kampus talebinin, daha sonra ayrı bir üniversite, ayrı bir il olma talebine gideceği vehmiyle bu konudan itinayla kaçmadılar mı? Arasında bu satırların yazarının da bulunduğu Ereğli basını... Birçoğu işin sorumluluğunu yandaşı oldukları kamu yöneticisi, siyasi ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin sırtından kaldırmaya çalışmaktan, konuya sahip çıkmaya zaman bulamadılar. Yalansa biri yalan desin.

Kazak Abdal söz söyledi, cümle halkı dahleyledi diye bir taşlama vardır bizim halk edebiyatında. Sokağındaki asfaltta ufacık bir delik olduğunda medyanın kapısını aşındıran, bağıra çağıra belediyeden, muhtardan, meclis üyelerinden, kamu alemden şikayet eden Ereğli halkı, ilçenin gelecek ufkunu değiştirecek yatırım avuçlarından kayıp giderken, "Bir dakika, ne yapıyorsunuz" dedi de biz mi duymadık? Aslında işin Ereğli dışındaki paydaşlarına diyecek bir şey yok gibi... Biz kendi işimizi kendimiz sabote ederiz değil mi?

İsimlere takılmayın... Muhtemelen liste buradakinden çok daha kabarıktır. Defterdarlık işi kolaylaştırmamıştır, tapu işi yokuşa sürmüştür vesaire... Bunlar olmuştur veya olmamıştır orasını bilemem. Fakat yarın bizim çocuklar üniversite eğitimi için başka kentlere gittiğinde, eğitimi bittiğinde geri dönmeyince göç hanesine küçük bir istatistik olarak girecekler. Biz yine burada durmuş, niye göç oluyor diye konuşup duracağız...

Siz söyleyin bu işin vebali kimin?