Hafızaları tazelemekten zarar gelmez. Zira hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür derler.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, Cuma sabahı yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Eski Ereğli Devlet Hastanesi alanına yapılacak olan kampus meselesinde yeni bir durum yok. Eğitim kampüsü yapılmak üzere süresiz olarak Bülent Ecevit üniversitesine tahsisi yapıldı bu alanın. Askeri güvenlik alanı olması gündeme geldi ama bunu genelkurmayda araştırdık, belli kriterlerin yerine getirilmesi durumunda kampus yapımına engel yok."

Çaturoğlu daha önce de askeriyenin talebinin kampus yapımının önüne geçeceğine ilişkin CHP ilçe Başkanı Sertan Ocakcı'nın iddialarına "Külliyen Yalan" demişti. Şimdi "Külliyen yalan değil ama sadece bir prosedür meselesi var" demeye getiriyor herhalde.

Tam o aralarda, kampüsün siyasi rantı üzerine konma çabası içindeki siyasiler arasında en önde gelenlerden Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Belediye Meclisi toplantısında "Kampüs için yer bulunur ama başka ordumuz yok. Askeriye bizim canımız ciğerimiz" diyerek, kampus meselesinin üstüne bir bardak soğuk su içilmesini önerdiği anlamına gelen laflar etmişti.

Önceki dönemde ilçe başkanlığı yapan Mehmet Fatih Çakır, "Kampus meselesinden vazgeçtiğimiz falan yok, kalkınma bakanlığından ödenek çıkar çıkmaz inşa çalışmalarına başlanacak" diyordu. Çakır, anlaşıldığı kadarıyla kampus meselesi konusunda en ısrarcı AK Partili olarak da dikkat çekiyor.

Biraz daha geniş bakalım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ereğli ziyaretinde Kampüsün "K"sını ağzına almadı. Bunu ona söyleyecek olan kimdi? İlçe Başkanı, Belediye Başkanı, milletvekili adayları, görevdeki milletvekili. Yani, Mustafa Kumaş, Hüseyin Uysal, Faruk Çaturoğlu, Polat Türkmen, Hamdi Uçar ve öteki adaylar... Ya bu konuyu hiç aktarmadılar ve partilerinin büyük liderinin karşısında olmanın huşuu içinde böyle tarihi bir fırsatın kaçmasına yol açtılar. Ya da söylediler de Cumhurbaşkanı konuşmasında bu konuya değinmekten imtina etti. Hangisi daha kötü bilemiyorum.

***

Şimdilerde ÖSYM Başkanı olan önceki dönem BEÜ Rektörü Prof. Dr Mahmut Özer, eskiden Ereğli'de gerçekleştirilen mezuniyet törenlerinde Ereğli'deki yükseköğretim altyapısına bir bölüm ayırırdı. Ne zaman bu "Kampüs meselesi" gündeme geldiyse, bu konuda konuşmaktan vazgeçti sanki.

Cuma günü öğleden sonra Özer'in yerine gelen—kısa bir dönem Prof. Dr. Ali Azar'ın vekaleti sayılmazsa—yeni BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı da Ereğli Eğitim Fakültesi'nin mezuniyet törenine katılmak üzere Ereğli'ye avdet etti.

Çufalı'nın Ereğli'de yapacağı konuşma önemliydi. Çünkü bir gün önceki Meslek Yüksekokulu Mezuniyet töreninde bu konuda bir laf etmemişti. Dahası Çufalı ilk kez Ereğli'de bir mezuniyet töreninde konuşma yapacaktı. Belki de selefi Özer'in "Kampüs Meselesi" konusundaki konuşma orucuna son verecek, bu konuda Ereğli'nin umudunu tazeleyecekti.

Maalesef bu da olmadı. Çufalı ne bu törende Ereğli ilçesinin bunca istediği, her aksaklıkta kendini kandırılmış hissettiği "Kampüs Meselesi" konusundaki BEÜ'nün zirvesine hakim olan suskunluğu bozacak bir ifade kullanmadı.

Tabii Rektör Çufalı'nın suskunluğu da en az konuşması kadar anlamlı. Eğer gerçekten böyle bir yatırım planları varsa, özellikle de iktidar partisinin her oya ihtiyaç duyduğu, her ilave argümandan yararlanacağı böyle bir dönemde bu konuşmayı yapması beklenebilirdi. Demek ki aslında Ereğli Eğitim Kampusu konusunda bugüne kadar söylenen her şey içi boş bir balondan ibaret diye geliyor akla.

Hiç değilse Ereğli'deki BEÜ yükseköğretim altyapısının stabil kalacağı anlamına gelen bir ifadeler kullansa da bu konudaki muğlaklık bari ortadan kalksaydı. Zira artık öyle bir noktaya doğru gidiyoruz ki, siyasilerin bu konuda söyleyeceği hiçbir vaadin anlamı kalmadı. Bugüne kadar öyle çok vaatler yapıldı, bu vaatlerin gerçekleşmeyeceğinin öyle fazla göstergesi yaşandı ki gerçekten bir bina ortaya konulana kadar kimseye inanacak halimiz kalmadı.

En güzeli Rektör Çufalı'nın bir takvim vermesi olurdu ama bunu konuşmanın ne yararı var? Nihayetinde Rektör bu konuda tek kelam etmedi. Demek ki diğer seçenek—kampus işinin çıkmaz ayın son çarşambasına kaldığı—daha gerçekçi eldeki veriler ışığında...

Gel de bu boşa geçen genel seçim arifesinde çözülebilecek bir işin "Boş vaatler" çöplüğüne süpürülmesine isyan etme...