Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
19 Aralık 2025 Cuma
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
HAVADAN CIVADAN SİYASET...

HAVADAN CIVADAN SİYASET...
12 Haziran 2018 09:45:18

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Seçmen genelde ideolojik oy kullanır.

Bu ideolojik bakış belli bir partiye sempati duymasına yol açar, en kritik anlarda dahi karşıt görüşte siyasi partinin tezleri ne kadar rasyonel olursa olsun, tuttuğu partinin izah yöntemini benimser ve bunu konu komşu sohbetinde tekrarlar.

Çoğu kişi açısından bu kapalı kutunun dışına çıkmak mümkün değildir. Tuttuğu parti baldan tatlı, sütten beyazdır; rakip partileri tutanların alayı kafayı yemiştir. Kötü niyet, komplo, cehalet filan gibi yakıştırmaların hepsinin nesnesi, özellikle rakip partiler arasında en güçlü olanın taraftarlarıdır.

Anlayacağınız, bir partinin söylediği mantıklı olduğu için sevilmez, o parti sevildiği için söyledikleri mantıklıymış gibi algılanır. İnsanoğlunun inanmak istediğini akla daha yakın bulmak gibi kolayca manipüle edilebilen bir özelliği vardır.

Yine de objektif kriterler vardır. Bu kriterler genelde şu veya bu siyasi partiye yontmazlar ama bunları daha iyi gören, bunun üzerinden siyaset yapmayı başaran partiler daha avantajlı olur.

Zonguldak için de bu böyledir...

OBJEKTİF KRİTERLERDEN KAÇINMAK...

Mesela, son on yılda Türkiye nüfusu artarken, Zonguldak nüfusunun azalışını açıklayan bir senaryoyu iktidar partisi mensuplarının ağzından duyamazsınız. Aynı şekilde, TÜİK, Türkiye nüfusunun bugün 81 Milyon 744 bin iken, 2025 yılında en az 87, en fazla 89 milyon 900 bin olacağını öngörürken; bugün yaklaşık olarak 596 bin 900 olan nüfusun 2025 yılında 580 bin 284 olacağını öngörüyor. Zonguldak'ın son dönemde kan kaybının kronik olmasının beklendiği ifade edilen objektif kriterler bunlar.

On altı yıllık bir iktidar için böyle bir konudan sakınmanın yolu, subjektif "büyüklük" kriterleri veya rakiplere kara çalmaya dayanan savunma mekanizmalarını kullanmaktır.

TTK'nın üretiminin sürekli azalması mesela.... Gayet objektif bir kriter bu. İşçi sayısı azalışı ile üretim azalması arasında bir bağıntı olduğu aşikar. GMİS ve TTK yetkilileri kuruma işçi alınması gerektiğini savunuyor.

TTK'ya işçi alınmamasının nedeni olarak iktidar partisi mensupları makine destekli üretim sistemlerini gerekçe gösteriyor. Buna göre kurumda 45 bin kişinin çalıştığı dönemde insanlar kömürü katırlarla ve küfelerle naklediyordu, şimdi eski teknolojinin gerektirdiği birçok kadro artık gerekli değil. Çünkü daha teknolojik bir üretim altyapısı var.

Fakat bu izahta bir önceki paragrafla uyuşmayan bir şey var. Eğer kurum makineleştiyse, teknoloji olarak daha yoğun bir üretim şekline geçtiyse, üretim azalmasını nasıl açıklamak lazım? Kazma kürekle yapılan işin bir iş makinesi vasıtasıyla çok daha verimli ve çabuk yapılacağı ortadayken, uygulandığı iddia edilen "Teknolojilerin" sonucu olarak üretimin artmamasını neye yoralım? Bu konuda söylenenlerin de "Havadan cıvadan" olduğu ortada.

Hele bir Alacaağzı meselesi var ki evlere şenlik. Özel firmanın çekildiği üretim sahasını başka bir özel sektör firmasına verebilmek için yasal düzenlemeler, kolaylıklar sağlandı ama kimse almıyor. Böyle sorunlu sahaların bir süre kamu eliyle işletildikten sonra rödevans kapsamına alınmasının daha yararlı olacağı anlaşılıyor. Ama öncelikle maksat üzüm yemek olmalı... Satıp savmak değil.

KISIR DÖNGÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir siyasi ikon olarak tüm toplum tarafından kabul gördüğü ve bunun altını çizmek suretiyle seçmenin teveccühünü kazanmaya yönelik bir eğilim de dikkat çekiyor. Temel önermenin objektif olduğunu kabul etmek mümkün değil, zira hatalar yapabildiğini bizatihi Cumhurbaşkanının kendisi bile itiraf ediyor. Hatalı bir hipotez üstünden destek beklemenin sonucu ne olur?

Bizim milletimiz kapısına, evine, mahallesine geleni üzmek istemez, kim gelirse gelsin coşkuyla alkışlar ama hesap yaparken daha gerçekçi, ayakları yere basan yöntemler kullanır. Dahası, birisini gereğinden fazla övmek bir noktadan sonra istenmeyen sonuçlara da yol açabilir. Muhalefeti küçümseyen söylemlere fazlaca abanılması da bir noktadan sonra seçmenin mağdur edildiğini düşündüğü muhalefete sempati duymasına yol açar mı? Örnekler ortada, AK Parti böyle iktidara gelmedi mi? Açabilir yani.

Bunun bir başka örneği de sosyal medya üzerinde yaşanıyor. İktidar partisine yakın, "Trol" diye bilinen yorumcuların galiz ifadeler ve çirkin yakıştırmalarla muhalefetin adaylarına yüklenmesi belki kendi içlerinde safları sıklaştırmalarına yol açar ama aynı siyasi yapının çeperlerinin bu nefret dilinden irkilmesini de beklemek gerekir.

Adayların projelerini anlatmak yerine Cumhurbaşkanının karizmasından oy devşirme çabası içine girmesinin nedeni, yürüyen veya başlanacak projeler üzerinden siyaset üretmenin 16 yıllık bir iktidar için çok kullanışlı olmamasından kaynaklanıyor. Fakat diğer partilerin adayları projelerini anlatırken bireysel karizma pompalamanın ne ölçüde etkili bir propaganda yöntemi olduğu da tartışılır. İktidar partisi bu anlamda aşılması güç bir kısır döngü içine giriyor.

Ama iktidar iktidardır ve her zaman bir sıfır öndedir derler. Bu kısır döngünün ne ölçüde etkili olduğunu iki hafta sonra biliyor olacağız.

Kaldı ki muhalefetin(Buna ayrı bir yazı gerek) kendi içinde handikapları da var. Bunların da hesaba katılması gerekecek...

Bu Yazı Toplam 1059 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • "TAŞ İŞTE..."
      22-12-2016 | 09 : 23 15
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • CHP... CHP... CHP...
      10-09-2018 | 10 : 05 30
    • YİNE CHP...
      16-11-2018 | 10 : 53 45
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor

    » Henüz BU HAFTA Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com