Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
20 Aralık 2025 Cumartesi
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
BU HAVADA SİYASET...

BU HAVADA SİYASET...
04 Haziran 2018 10:08:51

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Havalar böyle sıcakken bir partiden aday olmak zor. Bir aday için yola revan olup seçim çalışması yürütmek zor.

Adaylardan oruç tutan olur, tutmayan olur. Fakat oy istenenlerin de oruç tutuyor olabileceği, bu uzun yaz günlerinde, sıcak havada, bir de tozlu köy yollarında yürümek zorunda kaldıysa güneşin batmasından başka bir şeye odaklanmakta güçlük çekebileceği de düşünülürse, bu havada siyaset yapmanın güçlüğü ortaya çıkacaktır.

Fakat boşverin siyasetçi açısından bu zamanların güçlüğünü. Neticede onların eline bir şeyler geçecek, aday için başarı, yandaş için itibar, dava adamı için inandıkları için bir şeyler yapabiliyor olmanın o inanılmaz huzuru... Asıl konuyu vatandaş açısından ele almakta yarar var.

Bugünlerde siyasete meraklıysanız, Pazar yerlerinde alışveriş edecekmiş gibi şöyle bir dolanmanız yeterli. Bu dönemde vatandaşın kalabalıklar halinde bulunduğu tek yer pazaryeri olduğundan, buralar siyasilerin projektörlerinin altındadır her zaman. Hemen hemen her Pazar yerinde ekibiyle esnafın elini sıkmak için hazır bulunan siyasilere rastlayabilirsiniz. Özellikle de köy pazarlarında. Kaptaş Pazarı, Çayırlı Pazarı, Süleymanbeyler pazarı, Kandilli pazarı vesaire yerlerde aynı anda birkaç partinin siyasetçisiyle karşılaşmak mümkün bugünlerde.

Fakat bu uzun, sıcak Ramazan günlerinde siyasetçi falan çekemem diyorsanız, Pazar yerlerinden uzak durmakta yarar var.

AKLI BAŞINDA SEÇMEN...

Siyasetçiler seçim dönemlerinde zararlı yaratıklar değildir. Elinizi sıkarlar, eğer daha samimi bir ortamda yakalanırsanız kafa tokuştururlar. Kendinizi siyaset konuşmaya hazır hissetmediğiniz anda gözlerine fazlaca bakmazsanız, öyle size uzun tiradlar çekmeyebilirler.

Bir siyasetçi seçim döneminde bilhassa sizin kafanızı şişiriyorsa bu onun değil, kendi kabahatinizdir. Ya bir soru sormuş, ya anlattıkları şeye kafanızı sallamış, ya da tam işitme alanındayken her zamanki memleketin hali pür melali üzerine yorum yapmışsınızdır. Hepsinden beteri de belki oy vermeyeceğiniz bir partiyi madara edeceğinizi zannederek cevap verilemeyeceğini düşündüğünüz bir soru sormuşsunuzdur.

Oysa siyasilerin böyle şeylere—belki sizin yanıt vermekte zorlanacağınız—sorularla yanıt vermek gibi kolay bir çıkış yolları vardır. Dahası, böyle bir kurban aynı zamanda çevredekilere gösteri yapmak için bulunmaz bir fırsat olduğundan, sadece adaylarla değil, onlarla birlikte seçim çalışmalarına katılan partililerle de uğraşmayı gerektirebilecek bir karmaşanın içinde bulabilir kendini. Hani kavga gürültü şeklinde değil. En demokratik, en gerçekçi gerekçeler arka arkaya dizilir.

Belki rakip tek tek olsa başa çıkacaksınız ama aynı anda altı yedi kişiye laf yetiştirmek zor olmuştur hep. Bu yüzden aklı başında bir seçmenin, rakip partiyle polemiğe girmesi tavsiye edilmez.

SIRADIŞI BİR SEÇİM ÖYKÜSÜ...

Bu anlatılanlar, sadece hayal gücü mahsulü değil. Kimisi keyifle hatırlansa da bir miktarı gayet can sıkıcı olabilecek tecrübelerin sonucunda varılmış sonuçlar. Bu şablonun dışında yaşanmış seçim tecrübelerimiz de var.Geçenlerde anlatmak icap etti de siyasetçinin de insan olduğunu ve yeri geldiğinde çok sıcak bir yüzü olabileceğini yeniden hatırladım.

2002 seçimleri öncesini yaşı uygun olanlar hatırlayacaktır. O günlerde ekonomik krizin ardından, depremden sonra vergilerin ikinci kez tekrar ödenmesi uygulamasının yenilenmesinin öfkesi hakimdi havada. Taşrada siyasilerin son derece soğuk karşılamalarla muhatap olduğu dün gibi hatırımda. Özellikle iktidar ortağı koalisyon partilerini dinlemek bile istemiyordu insanlar.

Doğup büyüdüğümüz köyde bir akşam, mahalle kahvesinde oturuyoruz. Akşam saatinde gidip gelen siyasilerden bıkmışız. Kahvehane müşterilerinin birazı sırf siyasilerin şerrinden oyun oynayamadığı için kahvehane faaliyetlerini seçim sonrasına ertelemiş durumda. Öyle ki karşıda kıvrılarak gelen yolda siyasi parti amblemi taşıyan arabalar görününce, kahvehanede durmayan kişiler var. Gören yüksek sesle "Gelenler olduğunu" ihbar ediyor. "Gelenler"in seçim çalışmasına çıkmış siyasiler olduğunu herkes biliyor. Gönlü seçim nutku dinlemeyi kaldırmayacak olanlar kaçıyor.

Ama o akşam, ne hikmetse kahvede topu topu beş altı kişi tek masada sohbet ediyor. Aynı gün, birimizin evinde köylü hanımlar yufka açmakla meşgul. Birkaç sıcak yufkanın kahvehaneye getirilip çay, tereyağı ve margarin eşliğinde imhası üzerinde ittifak edilmiş.

Derken birkaç otomobil doluşuyor kahvehanenin önüne. Kimse geldiklerini görmemiş. Kaçmanın bir yolunu bulma imkanı yok. Gelenler o seçimde barajın altına düşmesine kesin gözüyle bakılan partinin adayları. Adaylar kapıdan girerken, sözlü günü mümkün olduğu halde okuldan kaçamayan öğrencilerin gerginliği altında bekliyoruz. Selam veriyorlar alıyoruz. Ellerimizi sıkıyorlar. Bir an önce bitsin de bu kişilerin gitmesiyle yufkalarımızı getirelim düşüncesi hakim. İçlerinden biri söze giriyor.

"Biz adayız ama oy istemeye gelmedik. Kazanma ihtimalimiz olmadığını biliyoruz. Yine de seçim zamanı, vatandaşımıza selam verelim, halini hatırını soralım, derdini tasasını paylaşalım istiyoruz, bu yüzden geldik."

Kahvehanedeki az sayıda müşteri arasında hava anında değişiyor. Hemen çaylar söyleniyor. En genç olanlardan biri yufka almaya yollanıyor. Muhabbet bir anda, yıllardır görüşmemiş dostların muhabbetine dönüyor. Yufkalar, tereyağları, keş, peynir geliyor. Çaylar söyleniyor. Sımsıcak bir muhabbet başlıyor.

O akşam oraya gelen Fazilet partisinin adayları başka kişilere selam vermek üzere ayrılırken, siyasetçilere yönelik basmakalıp önyargılarımızın yükünden kurtulmuş halde adayları araçlarına bindirip, bu güzel insanların seçilemeyecek olmasının hüznü içinde el sallıyoruz arkalarından.

Bu da az buz şey değil bence...

Bu Yazı Toplam 1160 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • "TAŞ İŞTE..."
      22-12-2016 | 09 : 23 15
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • CHP... CHP... CHP...
      10-09-2018 | 10 : 05 30
    • YİNE CHP...
      16-11-2018 | 10 : 53 45
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor

    » Henüz BU HAFTA Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com